PİSAGOR’UN GİZEMLİ KİŞİLİĞİ VE PİSAGOR OKULU-TANRININ OĞLU
Pisagor’un Gizemli Kişiliğini, mucizevi yönlerini insanların onu Tanrı olarak görmesini, Pisagor Okulu ve sistemini, Yaşadığı dönemin insanları Pythagoras’la ilgili gizemli ve mucizevi olaylar anlatırlar. Pythagoras bu yönünü gizlemeye çalışsa da zamanla topluma mal olmaktan kurtulamamıştır ancak filozofun gizemli yönlerini inkar etmediği kesindir.
PYTHAGORAS’IN GİZEMLİ KİŞİLİĞİ
Aynı an içerisinde farklı yerlerde bulunduğu, kuyudan su içtiği bir gün öğrencilerine deprem olacağını söylemesi ve deprem olması, cansız varlıklarla konuşması örneğin ırmağa selam vermesi ve ırmaktan cevap gelmesi, sakin bir havada önünden geçmekte olan gemiye bakıp bu geminin batacağını söylemesi ve geminin batması, olacakları önceden haber vermesi, taşkın denizin dalgalarını durdurması, şehre çöken veba salgınını durdurması, fırtınaları durdurması, hayvanlarla konuşması, öğrencilerine evrenin sevdiği insanlara kuşlar aracılığıyla mesaj göndermesinden bahsettiği sırada bir kartalın gökyüzünden Pythagoras’ın kollarına gelmesi, vahşi ve insanları korkutan bir ayıyla konuşup onu sakinleştirmesi ve ayının bir daha şehre inmemesi, kendiyle baş başa kalmak için yerine altında uzun bir müddet yaşadıktan ve bir deri bir kemik çıktıktan sonra annesine hades cehennemine indiğini müjdelemesi ve oradan haberler vermesi gibi mistik olaylar karşısında insanların bir kısmı bu büyük filozofu tanrıdan gelen bir mucize olarak görmüşlerdir.
Bu durumun artmasıyla zamanla doğrudan Tanrı olarak görenler giderek artmıştır bir kısmı ise insanlara ve dünyaya çeki düzen vermek ve felsefenin ışığını yaymak için gelen bir tanrı olduğunu düşünmüşlerdir.
PYTHAGORAS’IN THALES VE ANAKSİMANDROS İLE GÖRÜŞMESİ
Bu durumlar aslında sonradan oluşmuşta değildir. Samos’ta ki katı yönetim yüzünden burada eğitimini devam ettiremeyeceğini düşünen Pythagoras 14 yaşlarında Milet’e gelmiş, Thales ve Anaksimandros ile görüşmüştü. Pythagoras henüz bu genç yaşlarında bile herkeste hayranlık uyandırıyordu ve lakabı da ‘Tanrının oğlu’ydu. İnsanlar dehası ve bilginliğinden dolayı onu tanrının oğlu olarak görüyorlardı.
Genç Pythagoras ile görüşen Thales ve Anaksimandros’ta bu genç adamda sıradışı bir şeyler olduğunu anlamışlardı. Thales, Pythagoras’a henüz genç yaşına rağmen kendisinin tüm öğrencilerinden üstün olduğunu söylemişti. Üstadı Thales’ten bir çok şey öğrenen Pythagoras yine Thales’in tavsiyesiyle Mısır’a gitmiş ve eğitimini orada da sürdürmüştü. Thales, Pythagoras’ın bu genç yaştaki zekasına hayranlık duymuştu.
Pythagoras az, doyacak kadar yemek yer ve daha önce de belirttiğimiz gibi et yemezdi, bitkisel ve sindirilmesi kolay yiyeceklerle beslenir bu sayede ruhunu arındırır, aklını daha fazla çalıştırır ve vücut sağlığını tehlikeye atmazdı ki 104 yaşına kadar yaşadığı söylenir. Ayrıca Thales’ten vaktini verimli kullanmasını da öğrenmişti böylece hastalıklarla ve dolu bir midenin gidereceği akılla değil sağlıklı ve zihni açık biçimde öğrenimine devam ediyordu.
Mısır tapınaklarında 22 yıl eğitim aldıktan sonra tekrar Samos’a döndü ve okulunu kurdu. Samos’lular onun ülke yönetiminde görev almasını istediler ancak Pythagoras felsefeyi tercih ederek çok geçmeden şehrinden tekrar ayrılmak zorunda kaldı ve Güney İtalya’da Kroton şehrine yerleşti.
PYTHAGORAS OKULU
Pythagoras Okulu matematikçiler ve dinleyiciler olarak ikiye ayrılıyordu. Dinleyiciler daha çok erdem ve yaşam kurallarını öğrenirken matematikçiler esaslı bir eğitimden geçiyordu. Pythagoras okulunda öğrenci olmak büyük bir ayrıcalık sayılıyordu ancak bu okula girmek hiç kolay değildi.
Bu okula bir dönem Platon bile eğitim almaya gelmişti bu nedenle Pythagoras, Platon’un iki hocasından biridir diğer hocası ise bilindiği gibi Sokrates’tir. Pythagoras okulunda öğrenci adayları titizlikle sürekli bir biçimde incelenirdi. Öğrencilerin anne baba ve yakınlarıyla ilişkileri de mercek altına alınırdı.
Öğrencilere çeşitli konularda çözümlemeler yaptırılır, bu çözümlemeler de zeka ve algılayış düzeylerine ayrıca konuşmalarına susmalarına üzülmelerine gülmelerine bakılırdı. Bir yandan da çevrelerine, kimlerle görüştüklerine boş vakitlerini nasıl geçirdiklerine ve dış görünüşlerine bakılırdı.
Öğrenci olmaya hak kazanan adaylar ilk etapta ağır eleştiri, alay, hatta hakaretlerden geçirilirdi. Bunlara katlanabilen adaylar çırak olarak öğrenciliğe kabul edilirlerdi.
Pythagoras çırak olarak kabul edilen öğrencilerle üç yıl boyunca hiç ilgilenmez gibi görünür ama aslında onları uzaktan gizlice gözlem altında tutar onlardan haberler alırdı. Böylece adayın şan, şöhrete, övülmeye ve bilgiyi ne için öğrendiği daha net anlaşılıyordu.
Bu aşamalardan geçen öğrenciler 5 yıl boyunca sessiz kalmaya zorlanarak diline hakim olması öğretilirdi böylece sistemde ilerleyen öğrenciler gördükleri, duydukları ya da haber aldıkları olağanüstü halleri ve sistemde öğrenmiş oldukları bir çok gizemli bilgileri başkalarına açıklamazdı.
Bu aşamalardan da başarıyla geçen adaylar artık bir ‘mürit’ oluyorlardı. Pythagoras’ın öğretilerini onunla paylaşabilen müritler, o zamana kadar Pythagoras’ın yüzünü görmezler yalnızca sesini ve öğretilerini duyarlarken bu aşamadan sonra artık hocalarının yüzünü de görebiliyorlar ve zaman zaman onunla birebir konuşma fırsatı yakalayabiliyorlardı. Bu aşamayı geçemeyen adaylarsa ‘ölmüş’ kabul edilirler ve onlar için simgesel bir mezar yapılırdı.
Öğrenciler yaşamdan kopmadan bir yandan toplumları içerisinde gündelik hayatlarını yaşıyor bir yandan da disiplinde ders almaya devam ediyorlardı. Katı kurallara sahip olan disiplinde öğrencilerin daima bu kurallara riayet etmesi gerekiyordu ruhun arındırılması içinde bu kurallar gerekliydi. Yeni bir güne uyanan öğrenciler o günü en verimli şekilde nasıl geçirebileceklerini tasarlamak zorundaydılar ve bu disipline kutsal kitap gibi uymak zorunda oldukları kurallar vardı.
Antik Yunan’da 7 büyük bilgede biri olarak kabul edilen ve bir eski bir dönemde Pythagoras’a hocalıkta yapmış olan Pherekydes, Pythagoras için şunları yazmıştır; ‘Her türlü bilgeliğin sonu bende. Daha fazlasını istersen bunu benim Pythagoras’a söyle. Çünkü o Yunan ülkesinde herkesin üstündedir: bu sözüm yalan değil’
Yine Aristoteles’te, Pythagoras için ‘Akıl yürüten bir hayvan vardır ki tanrıdır o; bir başkası da insandır; Pythagoras ise üçüncü bir türe örnektir’ der.
Ve Son: “Geometri ebediyen var olanın bilgisidir.” Pisagor
Gündem
Altında 900 liralık deprem: Büyük felaket geliyor
Gram altında anormal yükseliş durdurulamıyor. Hükümetin faiz kararlarının da pek etkisinin olmadığı altın piyasasının geleceğini Necmettin Batırel yorumladı. Son dönemde alıcılı ve dalgalı bir seyir izleyen gram altın için şaşırtan tahmin bu kez hükümete yakın isim Necmettin Batırel‘den geldi.
Necmettin Batırel, gram altın fiyatlarının yakında uçuşa geçeceğini söyledi.
İşte Necmettin Batırel’in o altın tahmini:
Dünyanın en büyük varlık yönetimi şirketi BlackRock‘un iştiraki iShares, spot Bitcoin ETF çıkarmak için Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonuna (SEC‘e) başvuru yapması sonrası Bitcoin hızlı ralli yaşamıştı. Şirket Bitcoin‘in değerine endeksli hisse senedi gibi alınıp satılan araç çıkarmak istemişti. SEC, bir sürprize imza atarak ilk kaldıraçlı Bitcon ETF‘ye onay verdi. Yani vadeli satışlara izin verildi, peşin satışlara değil. Bu yüzden 31 bin 400 dolara yükselen Bitcoin‘in değeri 30 bin 400 dolara düştü. Teknik analize göre 30 bin 700 üzerinde tutunamazsa 29 bin 350 ardından 28 bin 200 dolar desteklerine dönecek. Son 12 ayda fiyatı yüzde 43,28 artan Bitcoin’in hızlı yükselişinden sonra kar satışlarıyla düzeltme yapması kaçınılmaz. Kripto paralardaki yoğunlaşma altının Haziran ayında sert düşüşüne yolaçtı. 1910 dolarla dip yapan ONS yaşanan son gelişmeler üzerine yeni haftaya 1928 dolarla başladı.
Uluslararası Finans Enstitüsüne göre ilk çeyrek sonunda küresel borçlar 305 trilyon dolarla rekor düzeye ulaşmış durumda. Hane halkı borçları 57.6; kamu borçları 85.7; banka borçları 69.8; finans dışı şirket borçları 91.9 trilyon dolar oldu. Şiddetli borç krizi doları ve altını güçlendirecek. Düşük küresel ekonomik büyüme, yüksek faiz oranları, önemli borç yükleri ve yüksek enflasyon krizi tetikleyecek. Dolar ve altın sistem tehdit altına girdikçe ve yeni bir para sistemi önerildiğinde değerini katlayacak.. Onsun uzun vadede önce 5 bin ardından 8 bin dolara yükseleceği tahminleri yapılıyor. Hisse senetlerinden kaçış hızlandıkça yani piyasalar eridikçe altının onsu 2023 Ekim ayına kadar 3 bin dolara ulaşacak diyenler var.. Hisse senedi piyasaları 1982’de başlayan 41 yıllık boğa hareketinin sonuna yaklaştı. ABD merkez bankası 2022 Haziran ayında yüzde 9,1 ile zirveye ulaşan yüksek enflasyonu durdurmak amacıyla faiz oranlarını 500 baz puan artırdı. Ama yüksek faiz ekonomik büyümeyi sekteye uğrattı, işsizlik artıyor İmalat sektörü endeksi Haziran’da 46.3 ile hayal kırıklığı meydana getirdi.
Gündem
Renault çıldırdı! 310 bin liraya Clio satıyorlar: Hemde Türkiye’de
Son dönemde Türkiye’de otomobil fiyatlarının normalin üzerinde seyrettiği inkar edilemez bir gerçek. Bu durumu normale çevirmek için hükümet tarafından bazı hamleler yapıldı. Fakat şimdiye kadar istenilen sonuç alınabilmiş değil, Renault, yeni hamlesiyle pazardaki tüm dengeleri değiştirecek gibi görünüyor.
Bilindiği üzere Renault küresel bir marka. Dolayısıyla sadece Avrupa değil, Asya’daki rekabete de ayak uydurması gerekiyor. Bunun için de ortalamanın üzerinde olan fiyatları biraz daha aşağılara çekmeleri gerekiyor. Nitekim bunu da yeni Clio versiyonuyla yapacaklar.
Hali hazırda Renault Clio, Türkiye’de de olduğu üzere en ucuz binek HB otomobillerden biri. Nitekim bu durum pek çok ülkede aynı şekilde diyebiliriz. Lakin özellikle Asya pazarında Clio’dan çok daha ucuz olan otomobiller var.
Bilindiği üzere Çin, ucuz otomobil üretme konusunda bir dünya markası. Bu otomobillerin Türkiye ya da Avrupa’da çok fazla görülmemesinin temel nedeni ise Çin ve Hindistan’daki yoğun talep. Zaten bu iki ülkede 2.5 milyara yakın insan yaşıyor. Dolayısıyla bu talebi karşılamak çok da kolay değil.
Ekonomi
Borsada en çok kazandıran hisseler
Borsa, seçimden sonra ciddi bir artış gördü. Yurt dışı yatırımcının ağırlığı artarken yerli yatırımcının da gözü kulağı borsada en çok kazandıran hisseler gibi bilgilerde… Peki borsada en çok hangi hisse kazandırdı? Borsa 100 en çok kazandıran hisseler neler?
Borsa İstanbul 100 endeksi bu hafta boyunca 6.400 bandındaki dirence takıldı. Hareketli bir seyir izleyen BIST100 endeksinde günlük hacim 90 milyar TL’yi bulu. Haftanın son iş gününde ise en çok yükselen sektör sigorta oldu. Ardından gıda, holding, teknoloji ve metal ürünleri yer aldı. Bankalar ise kısmi bir düşüş gördü. Yatırımcıların gözünde ise merak edilen konu en çok kazandıran hisseler oldu.
Peki Borsada en çok kazandıran hisseler neler? İşte BİST 100 en çok kazandıran hisseler:
BRYAT
TUKAS
BIOEN
ASUZU
DOAS
Bu hisseler arasında BRYAT ve TUKAS tavan fiyatından işlem gördü.
BIST 100’de bugün en çok düşen hisseler ise;
CANTE
ALFAS
PENTA
YKBNK
VAKBN
-
Genel5 sene ago
En etkileyici kız tavlama sözleri
-
4 sene ago
Fetullah Gülen öldü mü?
-
5 sene ago
Genelkurmay arşivinden Çanakkale
-
Spor1 sene ago
Galatasaray’ın yıldızı Torreira’nın, Devrim Özkan’a aşkını ilan ettiği paylaşım olay oldu
-
Magazin1 sene ago
Konya’daki açılışında protesto edilen Selin Ciğerci’den ilk açıklama: Dik durmaya çalışıyorum
-
Politika1 sene ago
Cumhurbaşkanı adaylık ücreti netleşti: Aday olabilmek için milyoner olmak gerekiyor
-
4 sene ago
Samsung Galaxy J7 Prime telefonumun ekranı açılmıyor! Ne Yapmam Gerek
-
Gündem1 sene ago
Fatih Portakal’dan Muharrem İnce isyanı. ‘Muhalefette böyleyse iktidara gelse ne olacak?
You must be logged in to post a comment Login