Mehmet Ceyhan’dan Okulların Açılmasıyla İlgili Tavsiye!
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, okulların açılması konusunda New York modelinin örnek alınabileceğini söyledi. Ceyhan, New York’ta her gün 70 bin test yapılması ve Covid-19 pozitif oranının yüzde 1’in altına inmesi durumunda okulların açılması kararının alındığını hatırlatarak, “Biz de 100 binler civarında test yapmalıyız. O zaman yüzde 2’nin üzerine çıkarsa okulları kapatacağız gibi şartları önceden belirleyerek, ancak öyle açabiliriz. 6’ncı sınıf ve yukarısı açılabilir 31 Ağustos’ta, daha küçük çocuklar bir ay bekleyebilir” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Covid-19 salgınında gelinen aşama hakkında önemli açıklamada bulundu.
Vaka sayılarındaki artışın devam etmesi halinde okulların 31 Ağustos’ta açılması ihtimalini değerlendiren Ceyhan, karar verilmesi için son haftayı beklemeye gerek olmadığını savunarak, “Yani biz bu tedbirlerle, bu uyum oranlarıyla belli ki 31 Ağustos öncesinde bundan çok daha iyi bir durumda olmayacağız. O yüzden şimdiden belirlenebilir. Sayılarda çok ciddi artışlar olursa tabi okulların açılması yeniden gözden geçirilecektir, mutlaka” diye konuştu.
‘RİSKLERİ GÖRÜP KÜÇÜK ÇOCUKLARI BAŞLATMAK DAHA DOĞRU’
Ceyhan, bu konuda New York modelinin örnek alınabileceğini ifade ederek, “New York’ta, eyaletin milli eğitim kurumu açıklama yaptı. Dedi ki ‘Testlerin pozitiflik oranı yüzde 1’in altına indiği anda okulları açacağız ve de her gün 70 bin test yapacağız.’ New York’un nüfusu 8 milyondur, biz bunun 10 katı büyüklüğünde bir ülkeyiz. Biz 700 bin test tabi ki yapamayız ama daha düşük de olsa 100 binler civarında test yapmalıyız. Biz de o zaman yüzde 2’nin üzerine çıkarsa okulları kapatacağız gibi, tabi rakama karar verilebilir, baştan belirleyerek, yani hangi durumlarda açık kalacak, hangi şartlar ortaya çıkarsa okullar yeniden kapatılacak, şartlarını önceden belirleyerek ancak öyle açabiliriz” dedi.
31 Ağustos’ta bütün öğrencilerin ders başı yapması yerine kademeli bir başlangıcın tercih edilebileceğini dile getiren Ceyhan, şunları söyledi:
Bütün sınıfları bir anda açmanın ben çok doğru olmayacağını düşünüyorum. Genellikle uygulamalarda şu var; Öncelikle 6’ncı sınıf ve üstü çocukların sınıflarını açmak, onları bir süre ‘riskler nereden geliyor, ne kadar oluyor’ diye gözledikten sonra küçük çocukları başlatmak daha doğru.
Örneğin bizde de 6’ncı sınıf ve yukarısı açılabilir 31 Ağustos’ta, daha küçük çocuklar bir ay bekleyebilir ve o bir ay gözlendikten sonra, işte sorunlar neler oluyor, nasıl kontrol altına alabiliyoruz gibi, ondan sonra açılabilir.
‘AİLELERE EVDE EĞİTİM HAKKI VERİLMESİ GEREKİR’
Yine New York’ta salgın nedeniyle çocuklarını okula göndermek istemeyen ailelere hak tanındığını anlatan Ceyhan, şunları kaydetti:
Tabi ki o insanlara, ‘Hiç korkmayın, hiçbir şey olmayacak’ diyemiyorsunuz. Çünkü okullar gerçekten çok riskli salgın açısından.
Hatta o yaş grubu çocuklar özellikle yetişkinlerden daha çok bulaştırıyorlar.
O yüzden bir grup aile, eğer çocuğunu göndermek istemiyorsa, şu anda bunun için hukuksal engeller var ama, o ailelere bu dönem için çocuklarının evde eğitimine devam edebilmesi, internet üzerinden de olsa ve sene kaybetmemeleri ve herhangi bir yaptırım olmaması şeklinde bir hak verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Yani okullar açılabilir, ardışık eğitim ya da karma eğitim uygulanabilir, bazı dersler okulda bazı dersler evde gibi, ama isteyen de bu derslerin tamamını evde alabilmeli. Bu şartları sağlayabilirsek hem sınıflardaki kalabalıklar önlenmiş olur, daha az çocuk okula gider, mesafe sağlanabilir.”
Okullar için hazırlanan salgın rehberinde yer alan öğrenciler arası sosyal mesafenin 1 metre olması kuralının çok riskli olduğunu vurgulayan Ceyhan, “Minimum 1,5 metre olmalı, hatta maskelerini çıkarıyorlarsa çocuklar ders sırasında; ki mutlaka çıkaracaklar belli dönemlerde, güvenli mesafe 2 metre aslında. Ama 1,5 metrenin altı gerçekten ciddi şekilde riskli. Rehberde bazı yerlerde düzeltmeler yapılması lazım” dedi.
“İKİNCİ DALGA YAŞAYAN ÜLKE YOK”
İsrail’de bin 335 çocuğa virüs bulaşması nedeniyle okulların kapatıldığını, şimdi 6’ncı sınıftan itibaren tekrar açılmasının planlandığını söyleyen Ceyhan, “Daha küçük çocuklar için henüz açış kararı vermediler. Şu andaki tartıştıkları şey, açarlarsa da o gruplara şeffaf plastiklerle bölünmüş, birer kişilik kafes gibi ortamlarda eğitim verdirmek” dedi.
Salgında ikinci dalga ihtimalini de değinen Ceyhan, ikinci dalga olması için vakaların sıfırlanması gerektiğinin altını çizerek, şöyle konuştu:
Şu anda dünyada böyle bir durum olmadığı için ikinci dalgadan söz etmek mümkün değil. Bir de şu global ortamda, ülkeler arası ilişkiler bu kadar yakınken, her ülke için ayrı ayrı ikinci dalga tanımlamak çok yanlış olur.
Bütün dünya geneli için konuşmak lazım. Yani bizim şu anda yaşadığımız artışlar ya da bu daha da artacaksa bundan sonraki artışlar birinci dalgadaki dalgalanmalar.
Şu anda dünyada ikinci dalgayı yaşayan bir ülke yok. Herkes şu anda birinci dalgayı bitirme peşinde. Çünkü, siz hani diyelim ki işte birinci dalgayı bitirdiniz, olmuyor ki. Çin bitiriyor, Rusya’dan sınırdan yeniden vaka giriyor, hala sıfırlayamadılar. O yüzden ikinci dalgadan söz etmek mümkün değil.
About Post Author

Biyografi
Sinan Ateş kimdir? Neden suikast edildi?
Ankara’da suikasta kurban giden Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş, saldırıya uğradı. Bu olayın ardından Sinan Ateş’in kim olduğu ve cinayetin arka planı yeniden gündeme geldi.
Sinan Ateş Kimdir?
1984 yılında Balıkesir’in Dursunbey ilçesinde doğan Sinan Ateş, ilkokul, ortaokul ve lise eğitimini Bursa’da tamamladı. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümünden mezun olduktan sonra, aynı üniversitenin Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisans yaptı. Akademik kariyerine Hacettepe Üniversitesi’nde devam eden Ateş, burada doktorasını tamamladı ve öğretim görevlisi olarak çalıştı.
Siyasi kimliğiyle de tanınan Ateş, milliyetçi çizgide faaliyet gösterdi ve Ülkü Ocakları’nda çeşitli görevler üstlendi. 2019 yılında Ülkü Ocakları Genel Başkanı olarak atandı ve bu görevi süresince dikkat çeken açıklamalarıyla adından söz ettirdi.
Sinan Ateş Suikastı ve Davası
Sinan Ateş, 30 Aralık 2022’de Ankara’nın Çankaya ilçesinde, bir yakını ve öğrencisiyle birlikte bulunduğu sırada silahlı saldırıya uğradı. Eray Özyağcı tarafından gerçekleştirilen saldırıda Ateş, aldığı beş kurşun darbesiyle hayatını kaybetti.
Cinayetin ardından başlatılan soruşturma kapsamında birçok kişi gözaltına alındı. Bugün mahkemeden çıkan karara göre, beş sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Bunun yanı sıra iki kişi 15 yıl, iki kişi ise 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cinayet Büro Amiri Ensar Aykal’ın tutukluluk halinin devamına karar verilirken, iki kişi ise beraat etti.
Cinayetin Perde Arkası: Sinan Ateş Neden Öldürüldü?
Suikastın arkasındaki nedenler hâlâ kesin olarak bilinmiyor. Olayla ilgili farklı iddialar ortaya atılıyor. Kimileri Ateş’in FETÖ ile bağlantılı olduğunu ve bu nedenle hedef alındığını savunurken, bazıları ise siyasi çizgisindeki değişimin suikasta yol açtığını düşünüyor. Özellikle İYİ Parti ile yakınlaşmasının belirli çevrelerde rahatsızlık yarattığı iddiaları gündemdeki yerini koruyor.
Sinan Ateş cinayeti ve davası, Türk siyasetinde yankı uyandırmaya devam ederken, ablasına yönelik saldırı olayın yeniden gündeme gelmesine neden oldu.

About Post Author
Ekonomi
Emeklilerin yeni aylıkları nihayet açıklandı

Temmuz ayına yaklaşırken milyonlarca emekli, maaşlarına yapılacak zam oranını merakla bekliyor. Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun’un enflasyon verilerine dayanarak yaptığı değerlendirme, emeklilerin alım gücüyle ilgili önemli ipuçları verdi. Erdursun, Temmuz ayında emekli maaşlarına yapılması beklenen zam oranını açıklarken, enflasyonun maaş artışları üzerindeki etkisine de dikkat çekti.
ENFLASYON VE MAAŞ ARTIŞI ARASINDAKİ FARK
Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, TÜİK tarafından açıklanan yüzde 5,03’lük Ocak ayı enflasyonunu baz alarak, 6 aylık enflasyon oranının yüzde 13-15 aralığında gerçekleşeceğini tahmin etti. Bu öngörü, Temmuz ayında emekli maaşlarına yapılacak zam oranının da bu seviyelerde olabileceğine işaret ediyor. Ancak bu oran, enflasyonun emekliler üzerindeki etkisini tamamen karşılamayabilir.
Ekonomik dalgalanmalar ve enflasyon oranlarının yüksek seyretmesi, emeklilerin yaşam standartlarını koruma konusundaki endişelerini artırıyor. Uzmanlar, emekli maaşlarına yapılacak zammın, alım gücünü yükseltmesi gerektiğini vurguluyor.
ÇALIŞANLAR VE EMEKLİLER ENFLASYON KARŞISINDA ZORLANIYOR
Açıklanan enflasyon rakamları, yalnızca emeklileri değil, çalışan kesimi de doğrudan etkiliyor. Memurlar ve asgari ücretle çalışan milyonlarca kişi, enflasyon nedeniyle maaşlarının değer kaybettiğini gözlemliyor. Yüksek enflasyon oranı, maaş artışlarının yeterli olup olmadığı konusunu gündeme taşıyor.
ASGARİ ÜCRETTEKİ ARTIŞ ENFLASYON KARŞISINDA ERİYOR
Asgari ücretin 22.104 TL olarak belirlenmesi, çalışanlar için kısa vadeli bir rahatlama sağlasa da enflasyon, bu artışın etkisini kısa sürede azalttı. Özgür Erdursun’un değerlendirmesine göre, enflasyon nedeniyle asgari ücret, çalışanların eline geçmeden 1.119 TL değer kaybederek 20.992 TL seviyesine geriledi. Bu durum, maaş zamlarının enflasyon karşısında yeterli olup olmadığı konusundaki tartışmaları güçlendiriyor.
UZMANLAR NE DİYOR?
Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ekonomik tabloya dikkat çekti. Erdursun, “Enflasyon, maaş zamlarının etkisini azaltıyor ve çalışanların alım gücü düşmeye devam ediyor” ifadelerini kullanarak, enflasyonun ekonomik etkilerini vurguladı.
TEMMUZ AYINDA EMEKLİ MAAŞLARI NE KADAR ARTACAK?
Emekli maaşlarına yapılacak zam oranı merakla beklenirken, uzmanlar enflasyon verilerinin belirleyici olacağını ifade ediyor. Temmuz ayında yapılacak zam oranı ile emeklilerin yaşam standartlarının korunup korunamayacağı sorusu gündemdeki yerini koruyor.
Hükümetin ve ekonomi yönetiminin bu süreçte nasıl bir adım atacağı, emekliler ve çalışanlar için büyük önem taşıyor. Önümüzdeki günlerde açıklanacak resmi veriler, maaş zamlarının netleşmesi açısından kritik rol oynayacak.
About Post Author
Ekonomi
Fiat Egea rekabette çıtayı yükseltti: Ayda 12.500 liraya sıfır araba

Fiat, otomobil tutkunlarına yönelik yeni bir kampanyayla gündemde! Egea Sedan modeli için başlatılan faizsiz kredi kampanyası, 2025 Ocak ayından itibaren geçerli olacak. Bu kampanya sayesinde, Egea Sedan Easy 1.4 Fire 95 HP GSR modelini faizsiz taksitlerle satın almak mümkün. İşte detaylar!
FIAT EGEA SEDAN: UYGUN FİYATLARLA SIFIR ARAÇ KEYFİ
Fiat’ın yeni kampanyası, özellikle uygun fiyatlarla sıfır kilometre bir otomobil sahibi olmak isteyenler için büyük bir fırsat sunuyor. Ayda sadece 12.500 TL taksitle ve faizsiz kredi imkanıyla Egea Sedan’ı satın alabilirsiniz. Ancak bu kampanya, yalnızca belirli bir model ve versiyon için geçerli. Egea Sedan Easy 1.4 Fire 95 HP GSR modeli, hem ekonomik hem de şık tasarımıyla dikkat çekiyor.
DÖRT FARKLI DONANIM SEÇENEĞİYLE EGEA SEDAN
Fiat Egea Sedan, farklı ihtiyaçlara ve bütçelere uygun dört donanım seviyesiyle sunuluyor. Easy, Urban, Lounge ve Limited olmak üzere dört farklı paket seçeneği bulunan Egea Sedan, her kesimden müşteriye hitap ediyor. Her donanım seviyesi, farklı özellikler ve teknolojik ayrıcalıklar sunuyor. Örneğin, Lounge ve Limited paketlerinde daha üst düzey konfor ve teknoloji özellikleri yer alıyor.
KAMPANYA DETAYLARI: FAİZSİZ KREDİ İMKANI VE SINIRLILIKLAR
Fiat’ın 2025 Ocak kampanyası, hem faizli hem de faizsiz ödeme seçenekleri sunuyor. Faizsiz kredi imkanı, yalnızca Egea Sedan Easy 1.4 Fire 95 HP GSR modeli için geçerli ve 3 Şubat 2025 tarihine kadar devam edecek. Ancak kampanyalı fiyat, metalik boya ve ekstra donanımları kapsamıyor. Bu nedenle, ekstra özellikler isteyen müşterilerin bu detayları göz önünde bulundurması gerekiyor.
KREDİ BAŞVURUSU İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Faizsiz kredi kullanmak isteyenlerin, kredi koşullarının Fiat ve Koç Fiat Kredi tarafından onaylanması gerekiyor. Ayrıca, kampanyalı araçlar sınırlı sayıda olduğu için hızlı hareket etmek önem taşıyor. Fiat bayileriyle iletişime geçerek kampanya detayları hakkında bilgi alabilir ve kredi başvurusu sürecini başlatabilirsiniz.
FIAT EGEA SEDAN’IN ÖNE ÇIKAN ÖZELLİKLERİ
Fiat Egea Sedan, hem tasarımı hem de performansıyla dikkat çeken bir model. 1.4 Fire 95 HP motor seçeneğiyle hem ekonomik hem de çevre dostu bir sürüş deneyimi sunuyor. Ayrıca, geniş bagaj hacmi ve konforlu iç mekanıyla uzun yolculuklar için ideal bir seçenek. Özellikle aileler ve şehir içi kullanıcılar için pratik bir tercih olan Egea Sedan, güvenlik özellikleriyle de öne çıkıyor.
KAMPANYAYI KAÇIRMAYIN: SINIRLI SAYIDA ARAÇ MEVCUT!
Fiat’ın bu özel kampanyası, sınırlı sayıda araç için geçerli. Bu nedenle, Egea Sedan Easy 1.4 Fire 95 HP GSR modeline sahip olmak isteyenlerin hızlı davranması gerekiyor. Ayda 12.500 TL taksitle ve faizsiz kredi imkanıyla sıfır kilometre bir otomobil sahibi olmak için Fiat bayileriyle iletişime geçebilirsiniz.
SONUÇ: FIAT EGEA SEDAN İLE HEM EKONOMİK HEM ŞIK BİR SEÇİM
Fiat Egea Sedan, hem uygun fiyatı hem de sunduğu özelliklerle otomobil severler için cazip bir seçenek. Özellikle faizsiz kredi kampanyası sayesinde, bütçe dostu bir şekilde sıfır kilometre bir otomobile sahip olmak mümkün. Egea Sedan’ın farklı donanım seçenekleri ve geniş özellik yelpazesi, her kesimden müşteriye hitap ediyor. Kampanyayı kaçırmamak için Fiat bayileriyle iletişime geçerek detaylı bilgi alabilirsiniz.
About Post Author
-
Gündem4 gün ago
Kadın garsonun yüzüne tabakla vurdu
-
Ekonomi4 gün ago
Kira artış oranları belli oldu: Şubat ayında kira zamları ne kadar olacak?
-
Ekonomi3 gün ago
1991-1998- 2001- 2008 arası çalışanların emeklilik tablosu hesaplandı
-
Ekonomi2 gün ago
Hurda araç teşvikinde yeni gelişme
-
Ekonomi23 saat ago
Emeklilerin yeni aylıkları nihayet açıklandı
-
Ekonomi1 gün ago
Engelli ve yaşlı maaşları hesaplara yatırıldı
-
Ekonomi1 gün ago
Bankada parası olanları üzecek haber
-
Ekonomi1 gün ago
Arsa almak mı yoksa ev almak mı mantıklı? Uzmanları net açıkladı
You must be logged in to post a comment Login