Ayasofya açıklamasının ardından Papa Francis’e zor durumda bırakacak soru! ‘Cordoba’da acı çekiyor mu?’
Papa Francis’in Ayasofya’nın ibadete açılmasıyla ilgili, “Aklım İstanbul’da. Ben Azize Sophia’yı düşünüyorum ve çok acı çekiyorum” açıklamalarına tepki geldi. Türk tarihçi ve ilahiyatçılar da Papa’ya Endülüs’te kiliseye çevrilen Cordoba Camisi’ni (Kurtuba Ulu Camii) ve Haçlı seferlerinde Ayasofya’nın talan edilişini hatırlattı.
Ayasofya Camii’nin müze statüsünün değiştirilerek tekrar cami olarak ibadete açılması kararı uluslararası camiada büyük yankı buldu. Batıdan tepki gelirken, Müslüman dünyası memnuniyetini belirtti. Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francis ise dün yaptığı pazar vaazında bu konuya değindi ve “Çok acı çekiyorum” ifadelerini kullandı. Papanın açıklamalarıyla ilgili görüşüne başvurduğumuz tarihçi ve ilahiyatçılar şu değerlendirmeleri yaptı:
‘CORDOBA İÇİN DE ACI ÇEKİYOR MU?
HAÇLI ORDUSU KAÇ KEZ AYASOFYA’YI TALAN ETTİ
Prof. Dr. Ali Köse (Marmara İlahiyat Fakültesi Dekanı): “Katolik Kilisesi’nin tarihte yaptıklarına bakınca bizim acımız daha derin. Papa’nın orduları Ortaçağ’da Kudüs’e Haçlı Seferleri düzenlerken önce Bizans İstanbul’una uğrar, Ortodoks Kilisesi’nin Ayasofyasını talan eder, ikonaları kırardı. Papa Wikipedia’yı açıp okursa, bunları görebilir. Ayasofya’nın kronolojisinin olduğu bölümde 1204-1261 yıllarında Roma Katolik Katedrali olduğu yazar. Yani Papa’nın selefleri Ortodoks mabedini ‘kılıç zoruyla’ Katolik mabedine dönüştürmüşlerdir. Endülüs Yahudileri 1492’de Katolik katliamından kaçıp Osmanlı’ya sığındı. Müslümanlara yaptıkları ise saymakla bitmez. Bu sebeple Ayasofya konusunda konuşması gereken en son kişi Papa’dır.”
‘MÜSLÜMANLAR VE YAHUDİLER DE ACI ÇEKİYOR’
Prof. Dr. Lütfi Şeyban (Ortaçağ ve İslam Tarihçisi): “Papa’nın vaazını okurken kendisine Endülüs milletinin Müslüman ve Yahudi halkına Katolik İspanya kilisesi vasıtasıyla yapılan zulümleri hatırlatıyorum. Sokaklarda yakıldılar, sürüldüler. Anlatılamayacak acılar yaşadılar. İbadethaneleri yıkıldı, talan edildi. Papa acı çektiğini söylüyor. Müslümanlar ve Yahudiler de bunları hatırlayarak acı çekiyor. Müslümanlar’dan alınan küçük veya büyük bütün camiler istisnasız kiliseye çevrildi. Hâlâ da o şekildeler. Biz Kurtuba Camii’ni ziyaret ettiğimizde bir secde etmek istediğimizde görevliler ona bile müdahale ediyor, izin vermiyor. Papa bunları da düşünsün.”
‘KURTUBA’NIN KALBİNE KATEDRAL DİKTİLER’
Prof. Dr. Mehmet Özdemir (İslam Tarihçisi): “Hıristiyan orduları Endülüs’te fethettikleri her yerde ulu camileri katedrale çeviriyorlardı. Başlarda Müslümanlar’ın kaldığı yerlerdeki bazı küçük mescitleri bırakıyorlardı. 1502’den sonra küçük mescitler de kiliseye çevrildi. Kurtuba Ulu Camii’ni de aynı şekilde katedrale çevirdiler. Çok büyük ayin ve törenlerle bunu yaptılar. Müslümanların girişine asla izin verilmedi. 1500’lerde caminin kalbinde bir katedral daha inşa ettiler. Caminin orijinal yapısını bozdular. Papaların da bilgisi dahilinde yapıldı bunlar. Papa’nın tutarlı olabilmesi için Endülüs’te ve diğer başka diyarlarda kilise veya katedrale çevrilen mescit ve camilere de üzülüyor olması gerekir.”
‘IZDIRABIN İZLERİ TARİHİ METİNLERDE’
Dr. Ersin Adıgüzel (İstanbul Üniversitesi, Tarih Bölümü): “756’da kuruluşundan itibaren Kurtuba şehri Endülüs’ün başkentiydi. Kurtuba Ulu Camii de bu şehirde inşa edilen en büyük camiydi. 1236 yılında Müslümanlar bu şehri kaybettikten sonra cami katedrale çevrildi. Granada’da, Valencia’da, Toledo’da, Malaga’da ve diğer Endülüs şehirlerindeki ulu camiler yıkıldı ve yerine katedral yapıldı. Kurtuba Ulu Camii ise yıkılmadan katedrale çevrildi. Müslümanlar o günlerde yazdıkları şiirlerde bu durumdan duydukları derin kederi dile getiriyorlardı. Onlarca, yüzlerce cami ve mescit vasfını kaybetmişti. Sadece Endülüs’tekiler değil bütün Müslümanlar bu ızdırabı duyuyorlardı. Tarihi ve edebi metinlerde bu ızdırabın izlerini kolayca görebilirsiniz.”
PAPA NE DEDİ?
Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis, Ayasofya’nın müzeden camiye dönüştürülmesi konusunda ‘derinden acı duyduğunu’ söyledi. Vatikan’daki haftalık pazar ayininde konuşan Papa Francis, temmuz ayının ikinci pazar gününün ‘Uluslararası Deniz Günü’ olarak kutlandığına değinerek denizlerde çalışan ve sevdiklerinden uzakta olanları selamladı. Elindeki metnin yazılı olduğu kağıttan başını kaldırıp bir süre durakladıktan sonra, “Deniz aklımı uzaklara götürüyor, İstanbul’a… Ayasofya’yı düşünüyorum ve derinden acı duyuyorum” dedi. Papa, hazırlıksız olduğu göze çarpan konuşmasının bu kısmına ilaveten başka bir yorum yapmadı.
1236’DA KİLİSE YAPILDI
Günümüzde ‘Córdoba Katedrali’ olarak adlandırılan İspanya’nın Cordoba şehrindeki Kurtuba Ulu Camii (el-Mescidü’l-kebîr, el-Mescidü’l-câmi) Endülüs dinî mimarisinin en tanınmış ve en büyük binası. Yapımını 786’da I. Abdurrahman başlattı. Endülüs’ün 1236’da Katolik Hristiyanların eline geçmesinden sonra kiliseye çevrildi. Minareleri yıkılarak çan kulesi yapıldı. Orta bölümüne 1500’lerde bir katedral eklendi. 1984’te UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alındı. Müslümanlar katedralin bir bölümünün ibadete tahsisi için UNESCO nezdinde de birçok girişimde bulundu ama netice alınamadı. Şu an hem kilise olarak hizmet veriyor hem de turistik olarak gezilebiliyor.
UNESCO’YA YANIT
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, önceki gün UNESCO’nun Ayasofya açıklamasına verdiği cevapta, “8. yüzyılda cami olarak inşa edilmiş ve 13. yüzyılda kiliseye dönüştürülmüş olan ve halen ibadete açık aktif bir kilise olarak kullanılmakta olan İspanya Cordoba Camii, 1984 yılından beri UNESCO Dünya Miras Listesi’nde varlığını sürdürmektedir” demişti.
About Post Author
Gündem
Narin’in köyü Tavşantepe imamı hakkında flaş gelişme
Diyarbakır’da kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada köyün imamı R.K. gözaltına alınmış, telefonundan müstehcen görüntüler çıktığı öne sürülmüştü. Diyanet, İmam R.K.’yı açığa aldı.
Narin Güran cinayetinde gözaltına alınan isimler arasında olan Diyarbakır’ın Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi camisi imamı R.K. da vardı. İmam R.K. jandarmadaki ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı.
SORUŞTURMA AÇILMIŞTI
Tavşantepe Mahallesi camisi imamı R. K. ile ilgili sosyal medyada ve basında yer alan iddialara ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığınca idarî soruşturma açıldı. İmam R.K’nin incelenmek üzere el koyulan telefonundan kendisinin de dahil olduğu çok sayıda cinsel içerikli video ve yazışmanın çıktığı öne sürüldü.
Narin’in katledildiği Tavşantepe köyü imamının sorgusunda yöneltilen “Telefonunuzda pek çok porno video var, videolardan birinde sizin de olduğunuz bir grup seks videosu var” sorusuna “Evli bir çiftle tanıştık, daha sonra Diyarbakır’a geldiler, birlikte olduk” yanıtını verdiği iddia edilmişti.
AÇIĞA ALINDI
tv100 canlı yayınında Devrim Tosunoğlu, Diyanet’in İmam R.K.’yı açığa aldığı bilgisini verdi. tv100 muhabiri Canan Altıntaş da Tosunoğlu’nu teyit etti.
About Post Author
Gündem
Devlet hastanesinde dehşet: Sapık doktor hastasını dakikalarca taciz etti
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde yer alan Suruç Devlet Hastanesi’nde görevli Dahiliye doktoru H.F.V, muayene için gelen 25 yaşındaki kadın hasta L.İ’yi taciz etti. Bunun üzerine kadın, hastaneye kontrol için ikinci kez gittiğinde ise o anları gizli kamerayla kaydetti. Kan donduran anlar ardından genç kadın, elindeki görüntülerle birlikte polise giderek şikayetçi olurken doktor hakkında da soruşturma başlatıldı.
Suruç Kaymakamlığı’ndan yapılan açıklamada, “Suruç Devlet Hastanesinde görevli Uzman Tabip H.F.V. hakkında Hastane Hasta Hakları Birimi ve Suruç Cumhuriyet Başsavcılığına cinsel taciz iddiaları ile ilgili yapılan şikayet neticesinde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından belirtilen personel hakkında adli işlem başlatılarak gözaltı kararı verilmiş, ayrıca Kaymakamlığımız tarafından görevden uzaklaştırılmış ve Valiliğimizden idari soruşturma başlatılması talep edilmiştir” denildi.
Gözaltına alınan doktor H.F.V tutuklanarak cezaevine gönderildi.
About Post Author
Ekonomi
B sınıfı ehliyet sahiplerine kötü haber
Milyonlarca araç sürücüsünü ilgilendiren yeni düzenlemelerin detayları belli oldu. Özellikle yaşlı sürücülerin trafikte oluşturduğu riskleri azaltmayı hedefleyen yeni kararlar, yol güvenliğini artırmak amacıyla hayata geçiriliyor. Ehliyet düzenlemelerinde yapılacak bu önemli değişiklikler, özellikle B sınıfı ehliyet sahiplerini etkileyecek.
Yeni düzenlemeler kapsamında, belirli bir yaşın üzerindeki sürücülerin araç kullanmalarını sınırlandırmak için sağlık kontrolleri ve sürüş yeterlilik testleri getiriliyor. Refleks, görme ve işitme yeteneklerinin yanı sıra genel sağlık durumunu değerlendiren bu testlerin, yaş sınırının 65 ile 70 yaş arasında olacağı tahmin ediliyor. Ancak, henüz net bir açıklama yapılmış değil.
Ticari taşımacılık yapan sürücüler için de yeni bir düzenleme söz konusu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, ticari kara yolu taşımacılığı yapan sürücüler için yaş sınırını 2024 yılı sonuna kadar uzattı. Daha önce belirlenen 66 yaş sınırı, geçici olarak 69’a çıkarılmıştı ve bu geçici düzenleme 2024 sonuna kadar geçerli olacak.
Alınan bu yeni kararlarla birlikte, trafik kazalarının azaltılması ve genel yol güvenliğinin artırılması amaçlanıyor. Ancak yaşlı sürücüler için getirilen bu düzenlemeler endişe yaratabilir. Uzmanlar, yaş sınırının aşamalı olarak uygulanması ve etkilenen sürücülere alternatif ulaşım çözümleri sunulmasını öneriyor.
About Post Author
-
Genel5 yıl ago
En etkileyici kız tavlama sözleri
-
4 yıl ago
Fetullah Gülen öldü mü?
-
5 yıl ago
Genelkurmay arşivinden Çanakkale
-
5 yıl ago
Bu köye kapısı olan asma köprüden giriliyor
-
Spor2 yıl ago
Galatasaray’ın yıldızı Torreira’nın, Devrim Özkan’a aşkını ilan ettiği paylaşım olay oldu
-
Magazin2 yıl ago
Konya’daki açılışında protesto edilen Selin Ciğerci’den ilk açıklama: Dik durmaya çalışıyorum
-
Politika2 yıl ago
Cumhurbaşkanı adaylık ücreti netleşti: Aday olabilmek için milyoner olmak gerekiyor
-
İstanbul Haberleri4 yıl ago
İstanbul’da Seyir Halinde Bir Araç Kontrolünü Kaybederek Reklam Panosuna Çarptı! Araç 2’ye Bölündü 1 Ölü!
You must be logged in to post a comment Login