Sağlık
Gluten Alerjisi Nerdir, Nasıl Anlaşılır? Gluten İçeren Gıdalar Nelerdir?

Gluten alerjisi ile Gluten intoleransı diğer bir isimle Çölyak Hastalığı ve de Çölyak hastalığı olmayan gluten duyarlılığı nedir? Gluten rahatsızlıklarının ayırt edilmelerindeki farklar nelerdir?
Gluten alerjisi ya da glüten intoleransı olarak adlandırılan çölyak hastalığı ile çölyak şeklinde olmayan gluten duyarlılığı istisnasız birbirine karıştırılan ancak birbirinden çok farklı sağlık problemleridir. Baş ağrısı, bağırsaklarda hasar, solunum zorluğu gibi klinik belirtilerle görülebilen gluten kaynaklı hastalıklar…
Gluten Alerjisi Nedir?
Gluten ya da buğday alerjisi günümüzde daha sık görülmeye başlamıştır.
Buğdayda temel olarak 4 tip protein bulunur: Albumin, globulin, gliadin ile gluten. Bu temel proteinlerden birine bile bir alerji gelişebilir. Alerji adı verilen şey, alerjen buğday bulunan gıdanın tüketilmesi veya alerjen buğday unun nefes yolu ile içinize çekilmesi sonrasında başlar. Buğday tüketilir tüketilmez alerjik reaksiyon meydana gelebilir ya da birkaç saat geçtikten sonra alerjik reaksiyonu görülür.
İlk etapta vücudunuzda IgE antikor artışı olur, ikinci etapta ise histamine adı verilen madde ile diğer kimyasallar kan içerisine salınır ve alerjik reaksiyon görülür. Alerji adı verilen durum, basit geniz kaşıntısı şeklinde olabileceği gibi ciddi bir nefes darlığı ya da anafilaktik şok tablosu şeklinde de ortaya çıkabilir. Alerji tedavisinde, alerjiye yol açan kaynağın uzaklaştırılması ya da vücuda girişi engellenmelidir. Alerji başlamışsa eğer alerjene uygun medikal tedavi şarttır.
Gluten intoleransı ile “Çölyak Hastalığı” gen temeli hastalıklar içerisinde yer alır. Yani genetik açıdan glüten duyarlılığınız bulunmuyor ise dilediğiniz kadar buğday ya da buğday ürünü tüketildiğinde Çölyak belirtisi göstermezsiniz. Yani buğdaya karşı genetik duyarlılığınız yok ise çölyak hastası olmazsınız. Genetik açıdan bu yatkınlığa sahip bireyler buğday ve buğday içeren ürünler tükettiği zaman antikor oluşturarak ince bağırsak üzerinde tahribata sebep olurlar. Bu duruma da Çölyak hastalığı denir.
Çölyak olmayan gluten duyarlılığı: Çölyak rahatsızlığı ile buğday alerjisi seçenekleri elendikten sonra tanısı konan klinik olaydır. Bu tabloda gluten bulunan gıdalar tüketildiği zaman bağırsaklarla alakalı ve alakasız olan farklı bir rahatsızlık ortaya çıkar, fakat bahsi geçen bu durum glutenin beslenme düzeninden çıkarılması sayesinde düzelir. Bu durum aslında gluten-ilişkili rahatsızlık tablolarından bir tanesidir.
Gluten intoleransı ve Gluten alerjisi farkları nelerdir?
Alerji durumu ani gelişir ve İntolerans durumu ise zaman alır ve kronik ilerler.
Gluten alerjisinin belirtileri nelerdir?
Klasik bir alerjide ortaya çıkan belirtiler gözlenir. Vücut üzerinde kaşıntı, genizde karıncalanma hissi, sık sık öksürük krizleri, devamlı hapşırık, cilt dokusunda kızarıklık ve ciltte ödem, solunum zorluğu, ishal, karın ağrısı ve karın bölgesinde kramp nadiren de baş ağrısı görülebilir. Çok ciddi görülen tablo ise anaflaksi durumudur.
Gluten alerjisinin nedenleri nelerdir?
Gluten alerjisinin sebepleri gluten içerisinde yer alan dört temel proteinden olan “gluten” proteinine karşı gerçekleşen alerjik reaksiyondur. Gluten ekmekte bulunur. Bütün işlenmiş besinler içerisinde gluten kaynakları yer alabilir. Bu nedenle paket ürünlerin gluten free olanları tercih edilmeli, içindekiler kısmı mutlaka okunmalıdır.
Gluten alerjisi nasıl anlaşılır?
Eğer ki glütene karşı alerjisi olduğu düşünülen bir kişi varsa eğer bu durumdan aile hekimine bahsetmelidir. Doğru bir anamnez, klinik muayene ve laboratuvar testleri ile tanı konur.
Gluten alerjisi tanısı nasıl konur?
Gluten alerjisi tanısı, deri testleri, yiyecek kısıtlaması ile bulunabilir.
Gluten alerjisinin yol açtığı hastalıklar nelerdir?
Eğer ki Gluten yani buğdaya alerjiniz bulunuyorsa, yulaf, arpa ve de çavdar içeren ürünlere de alerjiniz bulunabilir. Çölyak hastalığı bulunan bireylerde tiroid rahatsızlıkları gibi bağışıklık sistemi hastalıkları yani otoimmün hastalıklar da sık sık görülebilir.
Gluten hassasiyetinden şüphelenen kişi neler yapmalıdır?
İlk olarak alerjik durum görülüyorsa zaman kaybetmeden sağlık kuruluşuna gidilmeli ve detaylı bilgi verilmelidir. Doktora mutlaka tüketilen gıdalardan eksiksiz bahsedilmelidir Ardından doktorun isteyeceği tahliller ve diyet listesine harfiyen uyulmalıdır.
Glutensiz Pankek Tarifi Gluten hassasiyetinden nasıl korunulur?
Gluten içerdiği bilinen gıdaların ve gluten içermesi olağan gıdaların tüketiminden uzak durulması gerekir.
Gluten içeren gıdalar nelerdir?
Arpa, buğday ve çavdardan mutlaka uzak durulmalıdır. Bunun haricinde dışarda satılan gluten kaynaklarından olan ekmek, kurabiye, pasta gibi unlu mamullerden uzak durulmalıdır. Üzerinde gluten içerir yazan paket gıdalar da tüketilmemelidir.
Gluten içermeyen gıdalar nelerdir?
Gluten bulunmayan gıdalardan bir kaçı şu şekildedir. Pirinç, yulaf, nohut, kinoa, mısır, darı, kara bugˆday gluten içermez. Aynı zamanda paket ürünlerin içerisinde gluten free olanların da içerisinde gluten olmadığı belirtilir.
Gluten alerjisi olmayan biri glütensiz beslenirse zararı olur mu?
Ekmek yeterli oranda tüketildiğinde obezite durumu ile mücadelede etkili bir araçtır. Ancak ekmekte düzenlemeye gidilecekse eğer tam buğdaydan yapılmış ekmek tüketilebilir. Zayıflamak isteyenler yeterli ve dengeli besinleri tüketmeli, düşük kalori almaya özen gösterip ve fiziksel aktiviteyi çoğaltmalıdır. Şişmanlık esasında aşırı ve kalitesiz besin tüketimiyle ortaya çıkar.
KAYNAK Wikipedia
About Post Author
Sağlık
Saç dökülmesini önlemenin 3 yolu
Saç dökülmesi, hem erkekler hem de kadınlar için özgüven kaybına neden olabilen yaygın bir sorundur. Ancak, saç dökülmesini önlemenin ve daha sağlıklı saçlara kavuşmanın mümkün olduğunu biliyor muydunuz? Uzmanlar, saç dökülmesini yavaşlatmaya ve saçları güçlendirmeye yardımcı olan 3 önemli yöntemi açıkladı. Bu yöntemler, kolayca uygulanabilir ve etkili sonuçlar sunar. Peki, saç dökülmesini önlemenin 3 etkili yolu nedir?

SAÇ DÖKÜLMESİNİN ARKASINDA YATAN NEDENLER
Saç dökülmesi, tek bir nedene bağlı olmayıp birçok faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Genetik yatkınlık, yaşlanma, hormonal değişimler, bazı ilaçların yan etkileri, stres ve dengesiz beslenme, saç dökülmesinin başlıca nedenleri arasındadır. Saç dökülmesinin altında yatan nedenleri belirlemek, doğru tedavi yöntemlerini uygulamak için büyük önem taşır.
1. YÖNTEM: BESLENMEYE ÖZEN GÖSTERMEK
Saç sağlığı, doğru beslenme ile doğrudan ilişkilidir. Saçların sağlıklı büyümesi için gerekli olan vitamin, mineral ve proteinleri içeren besinler tüketmek, saç dökülmesini önlemeye yardımcı olur.
- Saçları Besleyen Besinler: Yumurta, balık, ceviz, badem, mercimek ve yeşil yapraklı sebzeler gibi besinler, saç sağlığını destekler.
- Yeterli Sıvı Tüketimi: Vücudun susuz kalması, saçların kurumasına ve dökülmesine neden olabilir. Günde en az 2-2,5 litre su içmeye özen gösterin.
- Şeker ve İşlenmiş Gıdalardan Uzak Durun: Şekerli ve işlenmiş gıdalar, vücutta iltihaplanmayı artırarak saç sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu tür gıdaları mümkün olduğunca az tüketmeye çalışın.
2. YÖNTEM: STRESLE BAŞ ETMEK
Stres, vücudun hormonal dengesini bozarak saç dökülmesine yol açabilir. Stresi yönetmek ve rahatlamak, saç sağlığını korumak için kritik bir adımdır.
- Meditasyon ve Yoga: Bu tür rahatlama teknikleri, stres seviyelerini azaltmaya yardımcı olur.
- Düzenli Egzersiz: Fiziksel aktivite, stresi azaltmanın yanı sıra genel sağlığı da destekler.
- Hobilerle İlgilenmek: Keyif aldığınız aktivitelerle uğraşmak, stresle baş etmenin etkili bir yoludur.
3. YÖNTEM: DOĞRU SAÇ BAKIM ÜRÜNLERİNİ KULLANMAK
Saç bakımında kullanılan ürünler, saç sağlığını doğrudan etkiler. Yanlış ürün seçimi, saç dökülmesini tetikleyebilir.
- Saç Tipine Uygun Ürünler: Yağlı, kuru veya karma saç tipinize uygun şampuan ve saç kremleri kullanarak saç derinizi ve saçlarınızı doğru şekilde temizleyin.
- Kimyasallardan Kaçının: Saç boyaları ve perma gibi kimyasal işlemler, saçların zarar görmesine neden olabilir. Bu tür işlemleri sınırlandırmaya özen gösterin.
- Saç Derisi Bakımı: Saç derisine düzenli masaj yapmak, kan dolaşımını artırarak saç köklerini besler. Ayrıca, saç derisi sağlığını koruyan doğal yağlar ve losyonlar kullanabilirsiniz.
SAĞLIKLI VE GÜÇLÜ SAÇLAR İÇİN DOĞRU YAKLAŞIM
Saç dökülmesiyle mücadele etmek için sabırlı olmak ve düzenli bir bakım rutini oluşturmak önemlidir. Her bireyin saç yapısı farklı olduğu için, size en uygun yöntemleri deneyerek bulmanız gerekebilir.
Saç dökülmesini önlemek ve daha sağlıklı saçlara kavuşmak için bu 3 etkili yöntemi uygulamaya başlayın. Saçlarınızdaki olumlu değişimi gözlemlemek için sabırla ve istikrarla devam edin!
About Post Author
Sağlık
Menengiç kahvesi nedir nasıl yapılır? Menengiç kahvesinin yararları nelerdir? Sağlığa fayfalı mı?
Yapılan bir araştırmaya göre menengiç kahvesi Türk kahvesinden çok daha faydalı çıktı. Anteplilerin geleneksel içeceği olan menengiç kahvesi, hem lezzetli hem de bir şifa deposu.

Yapılan araştırmalara göre menengiç kahvesi Türk kahvesinden daha faydalı. Gaziantep’te 1800’lü yıllarda Türk kahvesine alternatif olarak ortaya çıkan ve son yıllarda tüm Türkiye’de revaçta olan menengiç kahvesi hem normal kahveye lezzetli bir alternatif hem de bir şifa kaynağı.
Menengiç kahvesi, Latincesi pistacia terebinthus denilen menengiç ağacından üretilen bir kahvedir. Antep Fıstığı’nın aşılanmamış hali olan menengiç bitkisi Türkiye’nin Güneydoğu, Akdeniz ve Doğu Anadolunun belli bölgelerinde yetişen yabani bir bitkidir.
Çedene, bıttım, çitlembik, melengiç, sakızlak, çıtmık gibi yöreye göre değişen adlarla tanınan menengiç, özel olarak yetiştirilen bir bitki değil kırsal alanda dağlık bölgelerde doğal olarak yetişen bir ağacın meyvesidir.
MENENGİÇ KAHVESİNİN ORTAYA ÇIKIŞI
1800’lü yılların başında Osmanlı Devletinin Arabistan’da yaptığı savaşlar sırasında Yemen’den Anadolu’ya yapılan kahve ticareti durur. Kahveyi çok benimseyen ve alışan yöre halkı kahveye alternatif bir içecek arayışına girer. Bunun sonucunda ise menengiç kahvesini keşfederler.
Menengiç kahvesi nasıl yapılır?
Aktarlarda satılan menengiç kahvesinin yapılışı çok basit.
İşte menengiç kahvesi tarifi…
Malzeme listesi:
2 tatlı kaşığı menengiç kahvesi
2 fincan su veya süt
Toz şeker (isteğe göre)
Menengiç kahvesi yapılışı:
Cezvenin içerisine 2 buçuk kaşık menengiç kahvesi koyun.
Kahvenin üzerine süt ekleyin ve malzemeleri karıştırın.
Süt ve menengiç kahvesini iyice karıştırdıktan sonra ocağın üzerine alarak orta ateşte hiç karıştırmadan pişirin.
Kahve kabarıp taşma evresine geldiğinde ocağın altını kapatın ve fincanlara bölüştürün.
*Tarifte verilen ölçüler 2 kişiliktir. Kişi sayısına göre azaltıp arttırabilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun.
MENENGİÇ KAHVESİNİN FAYDALARI NELERDİR?
Antiseptik etkisi vardır. Vücuttaki enfeksiyonu giderir ve mikropları kırar. Öksürüğü yatıştırır. Solunum yollarına iyi gelir. Nefes darlığı çekenlerin ve astım hastalarının tüketmesi tavsiye edilir. Balgam söktürücüdür. Göğsü yumuşatarak kuru öksürüğe iyi gelir.
Kalp ve damar sağlığını korurken, ciddi sonuçlara yol alan kalp krizi ve felç hastalıklarına yakalanma riskini düşürür.
Enerji verir. Ancak kafein içermez. Bu sayede kafeinin neden olduğu rahatsızlıkları yaratmaz. Böbreklerin düzenli çalışmasında katkıda bulunur.
Magnezyum içerir. A, C ve E vitamini bakımından zengindir. Kırışıklıkları azaltır ve cildi gençleştirir. Saçları ve cildi parlatır, güzelleştirir.
About Post Author
Sağlık
Alkol zarar verir mi? Alkolün mideye zararı var mı? Alkol uyutur mu? Alkol ve karaciğer iltihaplanması
Alkolün zararları yıllardır konuşuluyor. Peki, alkol kişiyi nasıl etkiliyor? Alkol alan kişinin vücudunda neler oluyor?

Beyni küçültüyor mu, üreme sağlığını olumsuz etkiliyor mu? Bu soruların yanıtını İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ergün Kasapoğlu verdi.
BEYNİNİZİN YÖNETİMİNİ KAYBEDEBİLİRSİNİZ
İlk yudumdan 30 saniye sonra alkol beyne ulaşır. Beyin hücrelerinin mesaj göndermek için kullandığı kimyasalları ve yolları yavaşlatır. Bu ruh halinizi değiştirir, reflekslerinizi yavaşlatır ve dengenizi bozar. Aynı zamanda düşünme ve yaşadıklarınızı belleğinize saklama yetinizi olumsuz yönde etkiler.
BEYNİ KÜÇÜLTÜYOR
Uzun süreli tüketilen alkol, beyninizin görünüm ve işleyişini de etkiler. Hücreler değişmeye başlar ve hatta daha da küçülür. Bu küçülmeyle birlikte; düşünme, öğrenme ve öğrendiklerinizi hatırlama beceriniz giderek azalmaya başlar. Aynı zamanda vücut ısınızın sabit tutulmasını ve hareketlerinizi kontrol etmeyi zorlaştırabilir.
UYUMANIZA DEĞİL; UYUŞMANIZA NEDEN OLUR!
Alkolün beyindeki yavaşlama etkisi sizi uyuşuklaştırabilir. Uykuya kolay geçtiğinizi düşünseniz de aksine derin uyku olan REM uykusuna geçemezsiniz ve vücudunuz gece boyunca alkolü işlemeye devam eder.
ARTTIKÇA HASTALIKLARLA KARŞILAŞMA RİSKİ ARTAR
Alkol midenizi tahriş eder ve midenizin daha fazla asit üretmesine neden olur. Yeterli asit ve alkol biriktiğinde mide bulantısı yaşayabilirsiniz. Uzun süreli alkol kullananlarda reflü, mide ülseri, ince ve kalın bağırsak problemleri sık görülür. Pankreas, insülin ve bağırsakların yiyecekleri parçalamasına yardımcı olan diğer kimyasalları yapar. Ancak alkol tüketimi kimyasalların pankreas içerisinde kalmasına, iltihaplanmaya ve beraberinde ciddi bir hasara neden olabilir. Karaciğeriniz, içtiğiniz alkolün neredeyse tamamını parçalar. Bu süreçte birçok toksini işler. Zamanla aşırı içki, organı yağlı hale getirir ve kalın, lifli doku oluşturur. Bu kan akışını sınırlar; bu nedenle karaciğer hücreleri hayatta kalmak için ihtiyaç duydukları şeyleri almazlar.
KALP RİTMİNİ BOZAR
Fazla alkol tüketimi kalbinizin ritmini bozarak kalp kasınızın zarar görmesine ve gelecekte kalp hastası adayı olmanıza neden olabilir.
VÜCUT SICAKLIĞINI DEĞİŞTİRİR
Alkol, kan damarlarını genişleterek cildinize daha fazla kan akışı oluşturur. Bu durum kısa süreli olsa da vücut ısınızın hızla yükselmesine ve kızarmanıza neden olabilir. Öte yandan, uzun süreli, ağır içki kan basıncınızı artırır. Vücudunuz stres hormonlarını serbest bırakır ve kan damarlarını daraltır, bu nedenle kalp kan pompalamak için çok daha fazla efor harcar.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GİDEREK ZAYIFLATIR
Alkol, vücudunuz mikroplarla savaşmak için ihtiyaç duyduğu beyaz kan hücrelerinin sayılarını düşürdüğü için bağışıklık sisteminizi de zayıflatır. Uzun süreli aşırı alkol tüketenlerin zatürre ve tüberküloz gibi akciğer hastalıklarına yakalanma olasılığı daha yüksektir.
ÜREME SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLER
Alkol içerisindeki güçlü kimyasallar, kadınlarda ve erkeklerde sonu infertiliteye giden sağlık problemlerine neden olur.
KEMİKLERİ İNCELTİR, KASLARI ZAYIFLATIR
Uzun süreli alkol kullanımı kalsiyum seviyenizi düşürür ve vücudunuzun yeni kemik inşa etmesini önler. Osteoporoz adı verilen bu durumda kemikleriniz incelerek kırılganlaşır. Ateş ayrıca kaslarınıza olan kan akışını sınırlar ve onları oluşturan proteinlerin yoluna girer. Zamanla, daha düşük kas kütlesi ve daha az kuvvete yol açar.
About Post Author
-
Gündem6 gün ago
Kadın garsonun yüzüne tabakla vurdu
-
Ekonomi6 gün ago
Kira artış oranları belli oldu: Şubat ayında kira zamları ne kadar olacak?
-
Ekonomi5 gün ago
1991-1998- 2001- 2008 arası çalışanların emeklilik tablosu hesaplandı
-
Ekonomi3 gün ago
Hurda araç teşvikinde yeni gelişme
-
Ekonomi3 gün ago
Emeklilerin yeni aylıkları nihayet açıklandı
-
Ekonomi3 gün ago
Engelli ve yaşlı maaşları hesaplara yatırıldı
-
Ekonomi3 gün ago
Bankada parası olanları üzecek haber
-
Ekonomi3 gün ago
Arsa almak mı yoksa ev almak mı mantıklı? Uzmanları net açıkladı