İstanbul’a Yapılırsa İntihar Olur! Hala Ders Alınamadı!
17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden tam 21 yıl geçti… İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, beklenen İstanbul depremi hakkında önemli uyarılarda bulundu. AKP iktidarının dayattığı Kanal İstanbul’un dev metropol için bir yıkım olduğunu vurgulayan Suna, “Kanal İstanbul projesi deprem-kent ilişkisi çerçevesinde İstanbul’un intihar etmesiyle eşdeğerdir” dedi.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna Marmara Depremini 21’inci yılı nedeniyle bir basın açıklaması yaptı.
“Depremin her yıl dönümünde benzer metinlerle kamuoyunun karşısına çıkmak handikap gibi görünse de bu durumun sorumlusu sorunları çözmeyen, çözüm önerilerine kulaklarını kapatan siyasi iktidar ve yerel yönetimlerdir” diyen Nusret Suna, şunları söyledi:
UYARILARIMIZ YOK SAYILDI
* Gerek bilimsel toplantılarla gerek topluma dönük etkinliklerle deprem tehlikesinin varlığına dikkat çektik. 1999 depremi öncesinde de İMO deprem tehlikesini gündemine aldı ve önerilerini sundu. Ne yazık ki bütün öneriler ve uyarılar siyasi iktidarlar tarafından yok sayıldı.
* İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 39 ilçe için hazırlanan deprem tahmini kayıp kitapçıklarında yer alan bilgiler ışığında şehrin yapı stokunun durumunun vahim olduğu anlaşılmaktadır. Kitapçıklarda olası İstanbul depreminde kaç kişinin hayatını kaybedeceği, yaralanacağı ya da evsiz kalacağına dair tahminler yer almaktadır.
CAN KAYIPLARI TAHMİNLERİN ÇOK ÜSTÜNDE
* Elbette bu bir deprem senaryosudur. En iyimser senaryolarda bile 10 binlerce yapının değişik düzeylerde zarar göreceği, yüz binlerce İstanbullunun hayatının tehlike altında olduğu ifade edilmektedir. Merkez üstünün kilometrelerce uzakta olmasına rağmen 1999 depremi İstanbul’u da etkiledi. 3 binden fazla bina hasar gördü, bine yakın vatandaşımız hayatını kaybetti, binlercesi de yaralandı. Olası bir İstanbul depreminde yaşanacak can kayıpları ne yazık ki tahminlerin çok üstünde gerçekleşecektir.
TEK BİR BİNADA 21 İNSAN ÖLDÜ
* 2004 yılında toplanan deprem şurasında dönemin başbakanı “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” demişti. Bu iddiayı doğrulayan bir süreç ne yazık ki yaşanmadı. İstanbul’da (Kartal / Sema Sokak) kendiliğinden çöken tek bir binada bile 21 vatandaşımızı kaybettiğimiz göz önüne alınırsa nasıl bir faciayla karşı karşıya olduğumuz daha net anlaşılacaktır.
KENTSEL DÖNÜŞÜM RİSKİN DEĞİL RANTIN OLDUĞU YERLERDEN BAŞLADI
* Bazı kamu binaları güçlendirildi bazıları yıkılıp yeniden yapıldı ancak 16 milyon İstanbullunun yaşadığı binalar kaderine bırakıldı. İktidar, yapı stokunun güçlendirilmesi için kentsel dönüşüm haricinde herhangi bir uygulamayı hayata geçirmedi. Bugünkü Kentsel Dönüşüm Yasası ve varolan mevzuatlar, güvenli yapılarda oturmak anlayışını karşılayamadığı gibi yeni sorun alanları yaratmıştır. Kentsel dönüşüm projeleri deprem riskinin fazla olduğu yerlerde değil, rantın en fazla olduğu yerlerden başlanmıştır.
* Anlaşıldı ki İstanbul aradan geçen zaman zarfında depreme hazır hale getirilmemişti. Deprem toplanma alanlarını yapılaşmaya açan, ulaşım güzergahlarına otopark yapan, kentsel dönüşüm projelerini rant değeri yüksek yerlerden başlatan zihniyet Eylül 2019 depremi vesilesiyle su üstüne çıktı.
FATURASI AĞIR OLACAK
* Kanal İstanbul projesine kendi meslek alanımız bağlamında yaklaştık ve deprem-kent ilişkisi çerçevesinde projenin İstanbul’un intihar etmesiyle eşdeğer olduğu sonucuna vardık. Kentin Kanal İstanbul gibi bir projeye de ihtiyacı yoktur. Yapı stoku yenilenmediği veya güçlendirilmediği taktirde deprem yıkımının faturası oldukça ağır olacaktır. Oysa şehir, Kanal İstanbul projesiyle çok riskli bir hale getirilmiştir.
ULUSAL SEFERBERLİK İLAN EDİLMELİ
* Birçok AVM ve gökdelenin yaratmış olduğu risklere ilave olarak Kanal İstanbul projesiyle yeni risk alanları oluşturulmaktadır. Kanal İstanbul’un kamuoyuna yansıyan tahmini maliyetiyle İstanbul’da yaşadığımız konutların deprem güvenliğini sağlamak pekala mümkündür. Vakit varken Kanal İstanbul’dan vazgeçilmelidir. Başta İstanbul olmak üzere bütün ülkeyi depreme hazırlamak için ulusal bir seferberlik ilan edilmeli, güvenli bir yaşam inşa etmenin ulusal bir mücadele olduğu tescil edilmelidir.
About Post Author
Gündem
Altında 900 liralık deprem: Büyük felaket geliyor
Gram altında anormal yükseliş durdurulamıyor. Hükümetin faiz kararlarının da pek etkisinin olmadığı altın piyasasının geleceğini Necmettin Batırel yorumladı. Son dönemde alıcılı ve dalgalı bir seyir izleyen gram altın için şaşırtan tahmin bu kez hükümete yakın isim Necmettin Batırel‘den geldi.
Necmettin Batırel, gram altın fiyatlarının yakında uçuşa geçeceğini söyledi.
İşte Necmettin Batırel’in o altın tahmini:
Dünyanın en büyük varlık yönetimi şirketi BlackRock‘un iştiraki iShares, spot Bitcoin ETF çıkarmak için Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonuna (SEC‘e) başvuru yapması sonrası Bitcoin hızlı ralli yaşamıştı. Şirket Bitcoin‘in değerine endeksli hisse senedi gibi alınıp satılan araç çıkarmak istemişti. SEC, bir sürprize imza atarak ilk kaldıraçlı Bitcon ETF‘ye onay verdi. Yani vadeli satışlara izin verildi, peşin satışlara değil. Bu yüzden 31 bin 400 dolara yükselen Bitcoin‘in değeri 30 bin 400 dolara düştü. Teknik analize göre 30 bin 700 üzerinde tutunamazsa 29 bin 350 ardından 28 bin 200 dolar desteklerine dönecek. Son 12 ayda fiyatı yüzde 43,28 artan Bitcoin’in hızlı yükselişinden sonra kar satışlarıyla düzeltme yapması kaçınılmaz. Kripto paralardaki yoğunlaşma altının Haziran ayında sert düşüşüne yolaçtı. 1910 dolarla dip yapan ONS yaşanan son gelişmeler üzerine yeni haftaya 1928 dolarla başladı.
Uluslararası Finans Enstitüsüne göre ilk çeyrek sonunda küresel borçlar 305 trilyon dolarla rekor düzeye ulaşmış durumda. Hane halkı borçları 57.6; kamu borçları 85.7; banka borçları 69.8; finans dışı şirket borçları 91.9 trilyon dolar oldu. Şiddetli borç krizi doları ve altını güçlendirecek. Düşük küresel ekonomik büyüme, yüksek faiz oranları, önemli borç yükleri ve yüksek enflasyon krizi tetikleyecek. Dolar ve altın sistem tehdit altına girdikçe ve yeni bir para sistemi önerildiğinde değerini katlayacak.. Onsun uzun vadede önce 5 bin ardından 8 bin dolara yükseleceği tahminleri yapılıyor. Hisse senetlerinden kaçış hızlandıkça yani piyasalar eridikçe altının onsu 2023 Ekim ayına kadar 3 bin dolara ulaşacak diyenler var.. Hisse senedi piyasaları 1982’de başlayan 41 yıllık boğa hareketinin sonuna yaklaştı. ABD merkez bankası 2022 Haziran ayında yüzde 9,1 ile zirveye ulaşan yüksek enflasyonu durdurmak amacıyla faiz oranlarını 500 baz puan artırdı. Ama yüksek faiz ekonomik büyümeyi sekteye uğrattı, işsizlik artıyor İmalat sektörü endeksi Haziran’da 46.3 ile hayal kırıklığı meydana getirdi.
About Post Author
Gündem
Renault çıldırdı! 310 bin liraya Clio satıyorlar: Hemde Türkiye’de
Son dönemde Türkiye’de otomobil fiyatlarının normalin üzerinde seyrettiği inkar edilemez bir gerçek. Bu durumu normale çevirmek için hükümet tarafından bazı hamleler yapıldı. Fakat şimdiye kadar istenilen sonuç alınabilmiş değil, Renault, yeni hamlesiyle pazardaki tüm dengeleri değiştirecek gibi görünüyor.
Bilindiği üzere Renault küresel bir marka. Dolayısıyla sadece Avrupa değil, Asya’daki rekabete de ayak uydurması gerekiyor. Bunun için de ortalamanın üzerinde olan fiyatları biraz daha aşağılara çekmeleri gerekiyor. Nitekim bunu da yeni Clio versiyonuyla yapacaklar.
Hali hazırda Renault Clio, Türkiye’de de olduğu üzere en ucuz binek HB otomobillerden biri. Nitekim bu durum pek çok ülkede aynı şekilde diyebiliriz. Lakin özellikle Asya pazarında Clio’dan çok daha ucuz olan otomobiller var.
Bilindiği üzere Çin, ucuz otomobil üretme konusunda bir dünya markası. Bu otomobillerin Türkiye ya da Avrupa’da çok fazla görülmemesinin temel nedeni ise Çin ve Hindistan’daki yoğun talep. Zaten bu iki ülkede 2.5 milyara yakın insan yaşıyor. Dolayısıyla bu talebi karşılamak çok da kolay değil.
About Post Author
Ekonomi
Borsada en çok kazandıran hisseler
Borsa, seçimden sonra ciddi bir artış gördü. Yurt dışı yatırımcının ağırlığı artarken yerli yatırımcının da gözü kulağı borsada en çok kazandıran hisseler gibi bilgilerde… Peki borsada en çok hangi hisse kazandırdı? Borsa 100 en çok kazandıran hisseler neler?
Borsa İstanbul 100 endeksi bu hafta boyunca 6.400 bandındaki dirence takıldı. Hareketli bir seyir izleyen BIST100 endeksinde günlük hacim 90 milyar TL’yi bulu. Haftanın son iş gününde ise en çok yükselen sektör sigorta oldu. Ardından gıda, holding, teknoloji ve metal ürünleri yer aldı. Bankalar ise kısmi bir düşüş gördü. Yatırımcıların gözünde ise merak edilen konu en çok kazandıran hisseler oldu.
Peki Borsada en çok kazandıran hisseler neler? İşte BİST 100 en çok kazandıran hisseler:
BRYAT
TUKAS
BIOEN
ASUZU
DOAS
Bu hisseler arasında BRYAT ve TUKAS tavan fiyatından işlem gördü.
BIST 100’de bugün en çok düşen hisseler ise;
CANTE
ALFAS
PENTA
YKBNK
VAKBN
About Post Author
-
Genel5 yıl ago
En etkileyici kız tavlama sözleri
-
4 yıl ago
Fetullah Gülen öldü mü?
-
5 yıl ago
Genelkurmay arşivinden Çanakkale
-
Spor1 yıl ago
Galatasaray’ın yıldızı Torreira’nın, Devrim Özkan’a aşkını ilan ettiği paylaşım olay oldu
-
Magazin1 yıl ago
Konya’daki açılışında protesto edilen Selin Ciğerci’den ilk açıklama: Dik durmaya çalışıyorum
-
Politika1 yıl ago
Cumhurbaşkanı adaylık ücreti netleşti: Aday olabilmek için milyoner olmak gerekiyor
-
4 yıl ago
Samsung Galaxy J7 Prime telefonumun ekranı açılmıyor! Ne Yapmam Gerek
-
Gündem1 yıl ago
Fatih Portakal’dan Muharrem İnce isyanı. ‘Muhalefette böyleyse iktidara gelse ne olacak?
You must be logged in to post a comment Login