/home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
">
Warning: Undefined array key 0 in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
Warning: Attempt to read property "cat_name" on null in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
MHP Lideri Devlet Bahçeli’den Çarpıcı Açıklamalar! Bu Açık Bir Şekilde Savaş Demektir!
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Yunanistan’ın neredeyse kumsallarımıza kadar hak iddiasında bulunması çok bariz bir savaş dilidir” dedi. Erken seçim iddialarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, “Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri 2023 yılının Haziran ayında, yani zamanında yapılacaktır” ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yunanistan ve erken seçim tartışmalarına dair değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli, yazılı açıklamayla Cumhur İttifakı’nın 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayının Recep Tayyip Erdoğan olacağını belirtti.
“EN KÜÇÜK GEVŞEME VE TAVİZE FIRSAT VERİLMEMEKTEDİR”
Bahçeli, şunları belirtti:
* Yunanistan’ın küstah dayatmalarına eşzamanlı olarak genişleyen kriz siyaseti ülke olarak maruz kaldığımız risk ve tehditleri hem derinleştirip hem de şiddetlendirmektedir.
* Artan gerilim ve tacizlere rağmen, Türkiye tarihsel çıkarlarını, egemenlik haklarını, milli güvenliğini muhafazayla birlikte müdafaa etme azim ve kararlılığındadır.
* Bu konuda en küçük gevşeme ve tavize fırsat verilmemektedir. Yunanistan’ın muhasım ülkelerin arkasına saklanıp anlaşmadan, konuşmadan ve uzlaşmadan ısrarla kaçması, üstelik haksızlıkların ve hukuksuzlukların gölgesine sığınıp ikbal ve istikbal arayışına çıkması haydutluktur.
“ÇOK BARİZ BİR SAVAŞ DİLİDİR”
Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
* Fransa’nın Birleşik Arap Emirlikleri’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Mısır ve İsrail’in telkin, tezvir ve tahrikleriyle freni iyice boşalan Yunanistan’ın muhtemel bir felakete açıkça hizmet ettiği, hatta davetiye çıkardığı anlaşılmaktadır.
* NATO’nun teknik görüşmeler yapılması amacıyla mutabakata varıldığını açıklaması Yunanistan tarafından yalanlanmış, nitekim barış ve diyaloğa hangi ülkenin kapalı olduğu ezcümle belgelenmiştir.
* Bunun yanı sıra, Fransa ile Yunanistan arasında planlanan ortak savunma anlaşmasının 9 Eylül’de Macron ile Miçotakis eliyle imzalanacak olması geçmişe dayalı yeni bir hesaplaşma hevesinin bu iki çürümüşe hakim olduğuna kanıt ve karine teşkil etmiştir.
* Bilinmelidir ki, Yunanistan’ın neredeyse kumsallarımıza kadar hak iddiasında bulunması çok bariz bir savaş dilidir. Ancak Türkiye’nin varlığı, bağımsızlığı ve onurlu geleceği asla haczedilemeyecektir.
* Gerek Ege’de gerekse de Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığımızı, kara sularımızı, egemenliğimizin alameti farikası olan her emanetimizi ihlale, inkara veya işgale kakışanlar tarihi yanlışlarının bedelini çok ağır ödeyeceklerdir.
“TÜRK MİLLETİ MAVİ VATANIN İSTİKLALİNE BAŞ KOYMUŞTUR”
Bahçeli, şöyle devam etti:
* Fransa ve Yunanistan’ın 1920’li yıllardan mülhem kanlı politikalarını gafletle tekraren uygulamaları halinde hafızalarından çıkardıkları soylu Türk kahramanlığının ezici gücüyle bir kez daha tanışmaları, bu defa katlanacakları akıbetin korkunçluğu mukadderdir.
* AB Komisyon Başkanı’nın, ‘24-25 Eylül AB Zirvesi’nde Türkiye için havuç-sopa yaklaşımını içeren araçlar belirleyeceğiz’ demesi ucuz, sorumsuz ve sorunlu bir üslup olarak gündeme yansımıştır.
* Başta Almanya olmak üzere diğer birlik üyesi ülkelerin Fransa’nın düşmanca politikalarını engellemeleri, tahsis veya tamir etmeleri tarihi bir zorunluluk olarak karşımızdadır.
* AB’nin kendi içinde müşterek bir dış politika inşa edemeyecek kadar bölünme yaşaması bir başka vahim sorundur. İlave olarak NATO şemsiyesi altında Türkiye-Yunanistan kutuplaşmasına bir de Türkiye-Fransa husumeti eklenmiştir.
* Bu şekilde ne NATO’nun devamı ne de bölgesel ve küresel barış ortamının tesisi ihtimal dahilinde olamayacaktır.
* Türk milleti mavi vatanın istiklaline baş koymuştur. Tıpkı terörle, ekonomik saldırılarla nasıl mücadele ediliyorsa denizlerimizde silah gösterip uçak uçuran, gemi yüzdürüp sabrımızı test eden ülkelerle de aynı şekilde ve cesaretle mücadele edilecektir.
ERKEN SEÇİM İDDİALARINA YANIT
MHP Genel Başkanı Bahçeli, erken seçim iddialar hakkında da şu değerlendirmelerde bulundu:
* Türkiye’nin milli bekasını çok sıcak ve yakın derecede etkileyen dış gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, CHP’nin, HDP’nin, İP’in ve diğer partilerin siyasi polemiklerle vakit geçirmesi Türkiye sevdasından ne kadar mahrum olduklarını esasen tasdik ve teyit etmiştir.
* Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerine üç yıllık bir sürenin bulunması bu müflis siyaset işportacıları tarafından bir türlü dikkate alınmamaktadır.
* Sabah akşam Zillet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının kim olacağıyla ilgili bahis açılmakta, erken seçim zorlaması yapılmaktadır.
* CHP’yle birlikte siyasi dedikoduya çakılmış malum siyasi partilerin ülkemizi ve milletimizi pençesine alan milli meseleler hakkında dişe dokunur tek bir görüş ve değerlendirmelerinin olmaması ise utanılacak bir ayıptır.
* Gül isteyenlerin daha çok fidan dikme çabası beyhude bir gayrettir. Türkiye’yi üçüncü sınıf siyasi çekişme ve tartışmalarla meşgul edenlerin yegâne gayesi çıkarlarının imali, çarpık anlayışlarının ikmalidir. Buradan kayda değer bir sonuç çıkmayacağı da kesindir.
“CUMHUR İTTİFAKI’NIN ADAYI BELLİ”
Cumhur İttifakı’nın 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayının da belli olduğuna değinen Bahçeli, şu açıklamalarda bulundu:
* Ayrıca Cumhurbaşkanı adayı çetelesi tutan, toplumsal ve siyasi kısır tartışmaları kamçılayan kötü niyetliler şu gerçeği yeri gelmişken özellikle hatırlarında tutsunlar ki: Cumhur İttifakı’nın 2023 yılında Cumhurbaşkanı adayı bellidir, o muhterem isim de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır.
* Milliyetçi Hareket Partisi ise bu amaç doğrultusunda sonuna kadar çalışacak, milletimizin tertemiz iradesinden ilhamını alarak gereğini şimdiden tam ve eksiksiz şekilde ifa edecektir.
About Post Author

Warning: Undefined array key 0 in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 493
Warning: Attempt to read property "cat_ID" on null in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 493
Ekonomi
Emeklilik yaşı yükseliyor: Mezarda emeklilik dönemine hoş geldiniz

Türkiye’de emeklilik sistemine yönelik yapılan düzenlemeler, çalışanların gelecek planlarını derinden etkiliyor. Özellikle 2008 yılı sonrasında sigortalı olanlar için emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e yükseliyor. SGK uzmanlarının açıklamalarına göre, 58-60 yaş aralığında emekli olmak artık oldukça zor. Peki, yeni emeklilik sisteminde neler değişti? İşte tüm detaylar…
2008 SONRASI SİGORTALILAR İÇİN EMEKLİLİK YAŞI 65’E ÇIKIYOR
Sosyal güvenlik reformları kapsamında yapılan değişiklikler, emeklilik sürecinde önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. SGK Uzmanı İsa Karakaş’ın açıklamalarına göre, 1 Mayıs 2008 sonrasında sigortalı olanlar için emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e yükseliyor. Bu durum, özellikle genç çalışanlar için erken emekliliği neredeyse imkânsız hale getiriyor.
SGK mevzuatına göre, 30 Nisan 2008’den önce sigortalı olanlar, kadınlar için 58, erkekler için 60 yaşında emekli olabiliyor. Ancak 1 Mayıs 2008 sonrasında sigortalı olanlar için bu yaş sınırı kademeli olarak artırılıyor. Yeni sistemde, emeklilik için gereken şartları sağlamak her geçen gün daha da zorlaşıyor.
ERKEN EMEKLİLİK ŞARTLARI ZORLAŞIYOR
SGK sisteminde emekli olabilmek için üç temel kriter bulunuyor:
- Yaş Şartı: 2008 öncesinde sigortalı olanlar için kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş sınırı korunurken, yeni düzenlemeyle 65 yaş zorunlu hale geliyor.
- Prim Gün Sayısı: SSK’lılar için 7.000, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalıları için ise 9.000 prim günü tamamlanması gerekiyor.
- Sigortalılık Süresi: Sigortalılık süresi de emeklilik hakkını belirleyen en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
1 MAYIS 2008 SONRASI SİGORTALILAR İÇİN KRİTİK DÖNEM
Özellikle 2008 sonrasında sigortalı olan çalışanlar için emeklilik şartları büyük önem taşıyor. Yeni sistemde, sigorta başlangıcı bu tarihten sonra olan kişilerin, emeklilik yaşını 65’e çıkarmamak için prim gün sayılarını mümkün olduğunca erken tamamlamaları gerekiyor. Örneğin, 2015’te sigorta girişi yapılan bir kişi, 2035’e kadar prim gün şartını tamamlarsa 58 yaşında emekli olabilecek. Ancak prim ödemelerini 2048’e kadar uzatırsa, emeklilik yaşı 65’e çıkacak.
SSK, BAĞ-KUR VE EMEKLİ SANDIĞI ARASINDAKİ FARKLAR
- SSK’lılar İçin Avantajlı Durum: Prim gün şartı 7.000 olarak belirlenirken, nispeten daha erken emekli olabilme şansı sunuyor.
- Bağ-Kur ve Emekli Sandığı Daha Dezavantajlı: 9.000 prim günü zorunluluğu nedeniyle, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalıları daha uzun süre çalışmak zorunda kalıyor.
YENİ DÜZENLEMELER GÜNDEMDE
EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) düzenlemesinin ardından kademeli emeklilikle ilgili yeni düzenleme beklentileri de artıyor. Uzmanlar, 2008 sonrası sigorta girişi olanlar için daha esnek bir emeklilik sistemi getirilmesi gerektiğini savunuyor. Ancak mevcut tabloya bakıldığında, 65 yaş emekliliği artık kaçınılmaz hale gelmiş durumda.
Emeklilik planlamasında yaşanan bu değişiklikler, çalışanlar için daha uzun çalışma hayatını zorunlu kılıyor. Gelecekte yeni düzenlemeler gündeme gelir mi bilinmez, ancak şu anki sistemde erken emeklilik giderek zorlaşıyor.
About Post Author
Ekonomi
Aile Destek Ödemeleri’nde flaş gelişme: Bakanlık duyurdu

Hazine ve Maliye Bakanlığı, dar gelirli ailelere yönelik sağlanan Aile Destek Programı hakkında kritik bir açıklama yaptı. 2023 ve 2024 yıllarında aylık 850 TL ile 1.250 TL arasında destek alan milyonlarca aile, 2025 yılında ödemelerin devam edip etmeyeceğini merak ediyor. İşte son gelişmeler ve resmi açıklamaların detayları…
AİLE DESTEK PROGRAMI NEDİR, NE ZAMAN BAŞLADI?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Haziran 2022’de hayata geçirilen program, geçici bir sosyal yardım projesi olarak tasarlandı. İki yıl boyunca belirlenen kriterleri karşılayan ihtiyaç sahibi ailelere düzenli nakdi destek sağlandı. 2024 Aralık ayına kadar devam eden program kapsamında, Türkiye genelinde milyonlarca hane ekonomik olarak desteklendi.
2025 YILINDA ÖDEMELER DURDURULDU MU?
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı resmi açıklamaya göre, Aile Destek Programı’nın süresi 2024 sonunda doldu. Programın başlangıç aşamasında “geçici” olarak duyurulduğu vurgulanırken, 2025 yılı itibarıyla ödemelerin otomatik olarak sonlandırıldığı belirtildi. Bakanlık yetkilileri, “Programın uzatılmasına yönelik herhangi bir talimat verilmedi. Süreli bir proje olduğu için sonlandırma kararı alındı” ifadelerini kullandı.
YARDIMLARIN KESİLMESİNE TEPKİLER SÜRÜYOR
Ödemelerin kesilmesi, özellikle düşük gelirli aileler arasında endişeye neden oldu. Sosyal medya platformlarında ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla yardımların yeniden başlatılması talepleri artarken, hükümet yetkililerinden şimdilik net bir yanıt gelmedi. Vatandaşlar, alternatif destek mekanizmalarının devreye alınıp alınmayacağını araştırıyor.
HÜKÜMETTEN NET AÇIKLAMA: ‘YANLIŞ BİLGİLERE İTİBAR ETMEYİN’
Bakanlık, basında yer alan “programın gizlice sonlandırıldığı” iddialarına yanıt verdi. Yapılan yazılı açıklamada, “Aile Destek Programı, başlangıçta belirtildiği üzere süreli bir projeydi. Bakanlık tarafından herhangi bir ek karar alınmamıştır. Süre dolduğu için sistem otomatik olarak sonlandı. Haberlerdeki spekülatif bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır” denildi.
2025’TE YENİ DESTEK PAKETLERİ GELECEK Mİ?
Dar gelirli ailelerin gündeminde, “Yardımların yerini alacak yeni projeler olacak mı?” sorusu yer alıyor. Hükümet yetkilileri, sosyal yardımlara yönelik farklı programların değerlendirildiğini ancak şu an için somut bir adım olmadığını dile getiriyor. Konuyla ilgili gelişmelerin, önümüzdeki aylarda yapılacak bütçe görüşmelerinde netleşmesi bekleniyor.
SONUÇ: AİLE DESTEK PROGRAMI TARİHE KARIŞTI
2022’de başlayan ve iki yıl boyunca yüz binlerce ailenin hayatına dokunan program, 2025 itibarıyla resmen sona erdi. Vatandaşların, muhtemel yeni destekler için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları ile İŞKUR üzerinden açıklamaları takip etmesi öneriliyor.
About Post Author
Ekonomi
EYT mağdurlarına özel Kademeli Emeklilik formülü

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin ardından kademeli emeklilik konusu gündemde kalmaya devam ediyor. Emekli maaşlarına yapılan zamların ardından birçok vatandaş, kademeli emeklilikle ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıklamaları ve TBMM’de ele alınan yasa teklifleri, bu konuda beklentileri artırdı. Peki, kademeli emeklilik düzenlemesi 2025 yılında yürürlüğe girecek mi? İşte son gelişmeler…
KADEMELİ EMEKLİLİK DÜZENLEMESİ GELİYOR MU?
Kademeli emeklilik sistemi, sigortalı çalışanların belirli bir yaşa ve prim gününe ulaştıklarında kısmi emeklilik hakkı kazanmasını sağlayan bir düzenleme olarak biliniyor. Ancak bu sistemin nasıl işleyeceği, sigortalılık başlangıç tarihine ve sigorta türüne bağlı olarak değişiklik gösteriyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gündeme gelen yasa teklifleri sonrasında, EYT kapsamına giremeyen vatandaşlar için kademeli emeklilik beklentisi artmış durumda. Özellikle, prim gün sayısını doldurmasına rağmen yaş şartı nedeniyle emekli olamayan sigortalılar, yeni bir düzenleme yapılmasını talep ediyor.
HÜKÜMETİN KADEMELİ EMEKLİLİK KONUSUNDAKİ TUTUMU
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Emeklilik sisteminde şu an için bir değişiklik planlamıyoruz. Emekli olabilmek için gereken prim ve yıl şartları devam edecek.”
Bu açıklama, kademeli emeklilik düzenlemesi bekleyen vatandaşlar için hükümetin net tutumunu ortaya koyuyor. Ancak bazı uzmanlar, ilerleyen yıllarda bu konuda bir düzenleme yapılabileceğini öngörüyor.
UZMANLAR NE DİYOR?
Sosyal Güvenlik Baş Uzmanı İsa Karakaş, yaptığı değerlendirmede kademeli emekliliğin kaçınılmaz olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Kademeli emeklilik düzenlemesi eninde sonunda yapılacaktır. Çünkü sosyal güvenlik sisteminde büyük bir dengesizlik oluştu. EYT ile bazı vatandaşlar 17-24 yıl gibi kısa sürelerde emekli olurken, diğerleri çok daha uzun süre beklemek zorunda kaldı. Bu sistemin daha adil hale getirilmesi gerekiyor. Benim tahminim, 2027 yılına kadar bu konuda bir düzenleme geleceği yönünde.”
BAKAN IŞIKHAN’DAN SON AÇIKLAMALAR
Bakan Vedat Işıkhan, 13 Ocak’ta katıldığı bir canlı yayında kademeli emeklilik konusuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Burada asla bir mağduriyet söz konusu değildir. Biz mevcut aktüeryal dengeyi koruyarak emeklilerimize aylıkları düzenli bir şekilde ödeyebilmek ve sağlık hizmetlerini sürdürülebilir hale getirebilmek için çalışıyoruz.”
Bu açıklamalar, hükümetin önceliğinin mevcut emeklilik sistemini korumak olduğunu ve kademeli emeklilik konusunda yakın vadede bir düzenleme yapılmayabileceğini gösteriyor.
KADEMELİ EMEKLİLİK BEKLENTİLERİ DEVAM EDİYOR
Her ne kadar hükümet yetkilileri şu an için bir değişiklik öngörmese de, EYT kapsamına giremeyen ve yaş bekleyen sigortalılar için kademeli emeklilik talebi gündemdeki yerini koruyor. Önümüzdeki süreçte TBMM’de verilecek yeni yasa teklifleri ve sosyal güvenlik alanında yapılacak olası düzenlemeler, bu konunun nasıl şekilleneceğini belirleyecek.
Vatandaşlar ise 2025 yılı ve sonrasında kademeli emekliliğe dair yeni gelişmeleri yakından takip etmeye devam edecek.
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login