/home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
">
Warning: Undefined array key 0 in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
Warning: Attempt to read property "cat_name" on null in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
Göz Ağrısı Nedir? Göz Ağrısına Neler Sebep Olur? Nasıl Tedavi Edilir?
Göz ağrısı, çoğu insanda ara sıra gözlenen fakat nadiren ciddi bir tıbbi durumdan kaynaklanan ağrı çeşididir. Göz ağrısı, ağrıyı gözün neresinde hissettiğinize bağlı olarak ikiye ayrılır. Gözün yüzeyinde görülen ağrılara oküler, içinde ya da daha derinlerde hissedilen ağrılara orbital ağrı denir. Göz ağrıları çoğunlukla ilaç veya tedaviye gerek kalmadan kendiliğinden geçer.

Göz ağrısı
Yüzeyde gözlenen ağrılar, çizilme, yanma veya kaşıntı şeklinde hissedilebilir. Oküler ağrılar genellikle yabancı bir cisim, enfeksiyon veya travmadan kaynaklanan tahriş nedeniyle oluşur. Bu tür göz ağrıları çoğu zaman, göz damlası veya dinlenme ile kolayca tedavi edilir.
Gözün derinliklerinde ortaya çıkan göz ağrıları (orbital ağrılar) ise bıçaklama veya zonklama şeklinde hissedilir. Bu tür göz ağrıları, sebebine bağlı olarak daha derinlemesine tedavi gerektirebilir.
Göz ağrısı, görme kaybı ile birlikte gözlenirse acil bir tıbbi sorunun belirtisi olabilir. Göz ağrısı yaşarken görüşünüzü kaybetmeye başlarsanız, göz doktorunuzu hemen aramanız gerekmektedir.
Neden olur?
Göz ağrısı her iki gözde hissedilebileceği gibi, migren gibi durumlarda sağ göz ağrısı ya da sol göz ağrısı tek başına yaşanabilir. Göz ağrısı nedenleri oküler (yüzeysel) veya orbital (derin) ağrı olmasına göre değişiklik gösterir. Oküler göz ağrısı nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Yabancı nesne kaçması: Göz ağrısının en sık gözlenen nedeni, göze yabancı bir nesne kaçmasıdır. Kirpik, toz veya makyaj kalıntıları gibi yabancı maddeler gözde tahrişe, kızarıklığa, acıya ve ağrıya neden olabilir.
- Konjonktivit: Konjonktiva, gözün önünü ve göz kapağının altını kaplayan dokudur. Bu dokuda alerji ya da bir bakteri veya virüs kaynaklı enfeksiyon gözlenebilir. Ağrı genellikle hafif olsa da, iltihap gözde kaşıntı, kızarıklık ve akıntıya neden olur.
- Kontakt lens tahrişi: Gece boyunca kontakt lens kullanan veya lenslerini düzgün şekilde dezenfekte etmeyen kişiler, tahriş veya enfeksiyonun neden olduğu göz ağrısına daha duyarlıdır.
- Korneal aşınma: Gözü kaplayan şeffaf yüzey olan kornea, yaralanmalara karşı hassastır. Kornea aşınması olduğunda, gözünüzde bir şey varmış gibi hissedersiniz fakat gözünüzdeki yabancı maddeyi çıkartmak için suyla yıkamak gibi tedaviler işe yaramaz ve ağrıyı gidermez.
- Hasar: Kimyasal yanıklar ya da kıvılcım sıçraması gibi parlama yanıkları, gözde ciddi ağrılara neden olabilir. Bu yanıklar genellikle çamaşır suyu gibi tahriş edici madde kullanımı, güneşte ya da bronzlaşma kabinlerinde aşırı kalma veya kaynak makineleri kullanımı sonrasında gerçekleşebilir.
- Blefarit veya arpacık: Blefarit, göz kapağının kenarındaki yağ bezlerinin enfeksiyonu veya iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Blefarit enfeksiyonu, göz kapağı üzerinde bir nodül ya da kabarıklık yaratırsa arpacık olarak adlandırılır. Arpacık çok acı verici olabilir. Ayrıca, çevresindeki doku genellikle hassas ve dokunmaya duyarlıdır.
Gözün içinde hissedilen orbital ağrılara aşağıdaki koşullar neden olabilir:
- Göz bozukluğu: Miyop ya da hipermetrop olan kişilerde sıklıkla göz ağrısı şikayeti bulunur. Bu tip görme kusurlarında, göz muayenesi sonrasında belirlenen uygun bir gözlük, ağrılarınızı giderecektir.
- Glokom: Glokom, göz içi basıncı yüksekliği ile seyreden bir hastalıktır. Glokomun neden olduğu ek semptomlar arasında mide bulantısı, baş ağrısı ve görme kaybı bulunur. Akut açı kapanması glokomu adı verilen göz içi basıncındaki ani yükseliş ciddi bir durumdur ve kalıcı görme kaybını önlemek için acil tedavi gerektirir.
- Optik nörit: Göz küresinin arkasının beyinle bağlantısı olan optik sinir iltihaplanırsa, görme kaybı eşliğinde göz ağrısı yaşayabilirsiniz. Otoimmün bir hastalık veya viral ya da bakteriyel bir enfeksiyon burada iltihaplanmaya neden olabilir.
- Sinüzit: Sinüslerin enfeksiyonu, gözlerin arkasındaki basıncın artmasına neden olabilir. Bu ağrı bazen tek taraflı hissedilebileceği gibi bazen iki gözde de hissedilir.
- Migren: Göz ağrısı, migren tipi baş ağrılarının sık görülen bir yan etkisidir. Bu hastalık da, sinüzit gibi tek taraflı ağrılara yol açabilir.
- İritis: Nadir gözlenen bu durum, irisin iltihaplanması sonucunda gözde ağrıya neden olur.
Acil durumlar nelerdir?
Göz ağrısına ek olarak görme kaybı veya aşağıdaki semptomlardan birini yaşarsanız acil tıbbi yardım almalısınız:
- travma veya kimyasala maruz kalma sonrasında ortaya çıkan göz ağrısı
- göz ağrısına eşlik eden karın ağrısı ve kusma
- göze dokunamayacak kadar acı hissi
- ani ve dramatik görme değişiklikleri
Peki nasıl geçer?
Göz ağrısının tedavisi ağrının nedenine bağlıdır. En yaygın tedaviler şunlardır:
- Evde bakım: Göz ağrısına neden olan birçok durumu tedavi etmenin en iyi yolu, gözlerinizin dinlenmesini sağlamaktır. Bir bilgisayar ekranına veya televizyona bakmak göz yorgunluğuna neden olabilir. Bu nedenle doktorunuz bir gün veya daha uzun süre kapalı gözlerle dinlenmenizi isteyebilir.
- Gözlük: Sık sık kontakt lens takıyorsanız, ara sıra gözlük kullanıp kornealarınızın dinlenmesini sağlamalısınız.
- Sıcak kompres: Doktorlar blefarit veya arpacık olan insanlara, gözlerine ılık ve nemli havlular koyma tavsiyesi verebilir. Bu uygulama tıkanmış yağ bezlerini temizlemeye yardımcı olacaktır.
- Göz banyosu yapmak: Yabancı bir cisim veya kimyasal bir madde gözünüze temas ederse, tahriş eden maddeyi gözünüzden uzaklaştırmak için suyla veya serum fizyolojik çözeltisiyle yıkamalısınız.
- Antibiyotikler: Antibakteriyel damlalar ve oral antibiyotikler, konjonktivit ve kornea sıyrıkları dahil olmak üzere, ağrıya neden olan göz enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanılabilir.
- Antihistaminikler: Göz damlaları ve oral ilaçlar, gözlerdeki alerjilerle ilişkili ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.
- Göz damlaları: Glokomu olan insanlar gözlerindeki basınç oluşumunu azaltmak için ilaçlı damlalar kullanabilir.
- Kortikosteroidler: Optik nörit ve iritis gibi daha ciddi enfeksiyonlar için doktorunuz size kortikosteroid reçeteleyebilir.
- Ağrı kesici ilaçlar: Ağrı şiddetliyse ve günlük yaşamınıza engelliyorsa, doktorunuz altta yatan durum tedavi edilinceye kadar ağrıyı hafifletmek için bir ağrı kesici ilaç tavsiye edebilir.
- Cerrahi müdahale: Yabancı bir cisim veya yanık nedeniyle oluşan hasarı onarmak için nadiren ameliyat gerekir.
Tedavi edilmezse ne olur?
Göz ağrılarının çoğu, hiç tedavi almadan veya hafif bir tedavi ile kaybolur. Göz ağrısı ya da ağrıya neden olan tıbbi durumlar nadiren göze kalıcı hasar verir. Bununla beraber, glokom gibi göz ağrısına neden olan bazı durumlar tedavi edilmediğinde daha ciddi sorunlara neden olabilir.
Nasıl önleyebiliriz?
Göz ağrısını önlemek gözü korumayla başlar. Göz ağrısını önlemenin yolları şunlardır:
- Göze gelebilecek bir nesne ile spor ya da egzersiz yaparken, çimleri biçerken veya el aletleriyle çalışırken gözlük gibi bir koruyucu kullanarak, çizik ve yanık gibi birçok göz hasarını engelleyebilirsiniz.
- Sert kimyasallar, deterjanlar veya temizleme maddeleri gibi güçlü ajanlar kullanırken gözlerinizi korumalısınız. Bu ajanlar yanlışlıkla göz ile temas ederse gözünüzü vakit geçirmeden bol su ile yıkamalısınız.
- Çocuğunuza gözlerini yaralayabilecek bir oyuncak vermekten kaçınmalısınız. Çocuğunuz büyük olsa da yaylı, ateşli veya sivri oyuncaklar gözlerine zarar verebilir.
- Lens kullanıyorsanız, günlük rutin temizleme ve bakımını dikkatlice yapmalısınız. Gözlerinizi dinlendirmek için zaman zaman gözlük kullanabilirsiniz. Tavsiye edilenden daha uzun süre kontak lens takmamalısınız.
- Göz sağlığınız için günde sekiz saat kaliteli uyku uyumaya özen göstermelisiniz.
- 20 dakikada bir en az 20 saniye boyunca gözlerinizi ekrandan uzaklaştırmalısınız.
About Post Author

Warning: Undefined array key 0 in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 493
Warning: Attempt to read property "cat_ID" on null in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 493
Ekonomi
Emeklilik yaşı yükseliyor: Mezarda emeklilik dönemine hoş geldiniz

Türkiye’de emeklilik sistemine yönelik yapılan düzenlemeler, çalışanların gelecek planlarını derinden etkiliyor. Özellikle 2008 yılı sonrasında sigortalı olanlar için emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e yükseliyor. SGK uzmanlarının açıklamalarına göre, 58-60 yaş aralığında emekli olmak artık oldukça zor. Peki, yeni emeklilik sisteminde neler değişti? İşte tüm detaylar…
2008 SONRASI SİGORTALILAR İÇİN EMEKLİLİK YAŞI 65’E ÇIKIYOR
Sosyal güvenlik reformları kapsamında yapılan değişiklikler, emeklilik sürecinde önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. SGK Uzmanı İsa Karakaş’ın açıklamalarına göre, 1 Mayıs 2008 sonrasında sigortalı olanlar için emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e yükseliyor. Bu durum, özellikle genç çalışanlar için erken emekliliği neredeyse imkânsız hale getiriyor.
SGK mevzuatına göre, 30 Nisan 2008’den önce sigortalı olanlar, kadınlar için 58, erkekler için 60 yaşında emekli olabiliyor. Ancak 1 Mayıs 2008 sonrasında sigortalı olanlar için bu yaş sınırı kademeli olarak artırılıyor. Yeni sistemde, emeklilik için gereken şartları sağlamak her geçen gün daha da zorlaşıyor.
ERKEN EMEKLİLİK ŞARTLARI ZORLAŞIYOR
SGK sisteminde emekli olabilmek için üç temel kriter bulunuyor:
- Yaş Şartı: 2008 öncesinde sigortalı olanlar için kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş sınırı korunurken, yeni düzenlemeyle 65 yaş zorunlu hale geliyor.
- Prim Gün Sayısı: SSK’lılar için 7.000, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalıları için ise 9.000 prim günü tamamlanması gerekiyor.
- Sigortalılık Süresi: Sigortalılık süresi de emeklilik hakkını belirleyen en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
1 MAYIS 2008 SONRASI SİGORTALILAR İÇİN KRİTİK DÖNEM
Özellikle 2008 sonrasında sigortalı olan çalışanlar için emeklilik şartları büyük önem taşıyor. Yeni sistemde, sigorta başlangıcı bu tarihten sonra olan kişilerin, emeklilik yaşını 65’e çıkarmamak için prim gün sayılarını mümkün olduğunca erken tamamlamaları gerekiyor. Örneğin, 2015’te sigorta girişi yapılan bir kişi, 2035’e kadar prim gün şartını tamamlarsa 58 yaşında emekli olabilecek. Ancak prim ödemelerini 2048’e kadar uzatırsa, emeklilik yaşı 65’e çıkacak.
SSK, BAĞ-KUR VE EMEKLİ SANDIĞI ARASINDAKİ FARKLAR
- SSK’lılar İçin Avantajlı Durum: Prim gün şartı 7.000 olarak belirlenirken, nispeten daha erken emekli olabilme şansı sunuyor.
- Bağ-Kur ve Emekli Sandığı Daha Dezavantajlı: 9.000 prim günü zorunluluğu nedeniyle, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalıları daha uzun süre çalışmak zorunda kalıyor.
YENİ DÜZENLEMELER GÜNDEMDE
EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) düzenlemesinin ardından kademeli emeklilikle ilgili yeni düzenleme beklentileri de artıyor. Uzmanlar, 2008 sonrası sigorta girişi olanlar için daha esnek bir emeklilik sistemi getirilmesi gerektiğini savunuyor. Ancak mevcut tabloya bakıldığında, 65 yaş emekliliği artık kaçınılmaz hale gelmiş durumda.
Emeklilik planlamasında yaşanan bu değişiklikler, çalışanlar için daha uzun çalışma hayatını zorunlu kılıyor. Gelecekte yeni düzenlemeler gündeme gelir mi bilinmez, ancak şu anki sistemde erken emeklilik giderek zorlaşıyor.
About Post Author
Ekonomi
Aile Destek Ödemeleri’nde flaş gelişme: Bakanlık duyurdu

Hazine ve Maliye Bakanlığı, dar gelirli ailelere yönelik sağlanan Aile Destek Programı hakkında kritik bir açıklama yaptı. 2023 ve 2024 yıllarında aylık 850 TL ile 1.250 TL arasında destek alan milyonlarca aile, 2025 yılında ödemelerin devam edip etmeyeceğini merak ediyor. İşte son gelişmeler ve resmi açıklamaların detayları…
AİLE DESTEK PROGRAMI NEDİR, NE ZAMAN BAŞLADI?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Haziran 2022’de hayata geçirilen program, geçici bir sosyal yardım projesi olarak tasarlandı. İki yıl boyunca belirlenen kriterleri karşılayan ihtiyaç sahibi ailelere düzenli nakdi destek sağlandı. 2024 Aralık ayına kadar devam eden program kapsamında, Türkiye genelinde milyonlarca hane ekonomik olarak desteklendi.
2025 YILINDA ÖDEMELER DURDURULDU MU?
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı resmi açıklamaya göre, Aile Destek Programı’nın süresi 2024 sonunda doldu. Programın başlangıç aşamasında “geçici” olarak duyurulduğu vurgulanırken, 2025 yılı itibarıyla ödemelerin otomatik olarak sonlandırıldığı belirtildi. Bakanlık yetkilileri, “Programın uzatılmasına yönelik herhangi bir talimat verilmedi. Süreli bir proje olduğu için sonlandırma kararı alındı” ifadelerini kullandı.
YARDIMLARIN KESİLMESİNE TEPKİLER SÜRÜYOR
Ödemelerin kesilmesi, özellikle düşük gelirli aileler arasında endişeye neden oldu. Sosyal medya platformlarında ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla yardımların yeniden başlatılması talepleri artarken, hükümet yetkililerinden şimdilik net bir yanıt gelmedi. Vatandaşlar, alternatif destek mekanizmalarının devreye alınıp alınmayacağını araştırıyor.
HÜKÜMETTEN NET AÇIKLAMA: ‘YANLIŞ BİLGİLERE İTİBAR ETMEYİN’
Bakanlık, basında yer alan “programın gizlice sonlandırıldığı” iddialarına yanıt verdi. Yapılan yazılı açıklamada, “Aile Destek Programı, başlangıçta belirtildiği üzere süreli bir projeydi. Bakanlık tarafından herhangi bir ek karar alınmamıştır. Süre dolduğu için sistem otomatik olarak sonlandı. Haberlerdeki spekülatif bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır” denildi.
2025’TE YENİ DESTEK PAKETLERİ GELECEK Mİ?
Dar gelirli ailelerin gündeminde, “Yardımların yerini alacak yeni projeler olacak mı?” sorusu yer alıyor. Hükümet yetkilileri, sosyal yardımlara yönelik farklı programların değerlendirildiğini ancak şu an için somut bir adım olmadığını dile getiriyor. Konuyla ilgili gelişmelerin, önümüzdeki aylarda yapılacak bütçe görüşmelerinde netleşmesi bekleniyor.
SONUÇ: AİLE DESTEK PROGRAMI TARİHE KARIŞTI
2022’de başlayan ve iki yıl boyunca yüz binlerce ailenin hayatına dokunan program, 2025 itibarıyla resmen sona erdi. Vatandaşların, muhtemel yeni destekler için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları ile İŞKUR üzerinden açıklamaları takip etmesi öneriliyor.
About Post Author
Ekonomi
EYT mağdurlarına özel Kademeli Emeklilik formülü

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin ardından kademeli emeklilik konusu gündemde kalmaya devam ediyor. Emekli maaşlarına yapılan zamların ardından birçok vatandaş, kademeli emeklilikle ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıklamaları ve TBMM’de ele alınan yasa teklifleri, bu konuda beklentileri artırdı. Peki, kademeli emeklilik düzenlemesi 2025 yılında yürürlüğe girecek mi? İşte son gelişmeler…
KADEMELİ EMEKLİLİK DÜZENLEMESİ GELİYOR MU?
Kademeli emeklilik sistemi, sigortalı çalışanların belirli bir yaşa ve prim gününe ulaştıklarında kısmi emeklilik hakkı kazanmasını sağlayan bir düzenleme olarak biliniyor. Ancak bu sistemin nasıl işleyeceği, sigortalılık başlangıç tarihine ve sigorta türüne bağlı olarak değişiklik gösteriyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gündeme gelen yasa teklifleri sonrasında, EYT kapsamına giremeyen vatandaşlar için kademeli emeklilik beklentisi artmış durumda. Özellikle, prim gün sayısını doldurmasına rağmen yaş şartı nedeniyle emekli olamayan sigortalılar, yeni bir düzenleme yapılmasını talep ediyor.
HÜKÜMETİN KADEMELİ EMEKLİLİK KONUSUNDAKİ TUTUMU
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Emeklilik sisteminde şu an için bir değişiklik planlamıyoruz. Emekli olabilmek için gereken prim ve yıl şartları devam edecek.”
Bu açıklama, kademeli emeklilik düzenlemesi bekleyen vatandaşlar için hükümetin net tutumunu ortaya koyuyor. Ancak bazı uzmanlar, ilerleyen yıllarda bu konuda bir düzenleme yapılabileceğini öngörüyor.
UZMANLAR NE DİYOR?
Sosyal Güvenlik Baş Uzmanı İsa Karakaş, yaptığı değerlendirmede kademeli emekliliğin kaçınılmaz olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Kademeli emeklilik düzenlemesi eninde sonunda yapılacaktır. Çünkü sosyal güvenlik sisteminde büyük bir dengesizlik oluştu. EYT ile bazı vatandaşlar 17-24 yıl gibi kısa sürelerde emekli olurken, diğerleri çok daha uzun süre beklemek zorunda kaldı. Bu sistemin daha adil hale getirilmesi gerekiyor. Benim tahminim, 2027 yılına kadar bu konuda bir düzenleme geleceği yönünde.”
BAKAN IŞIKHAN’DAN SON AÇIKLAMALAR
Bakan Vedat Işıkhan, 13 Ocak’ta katıldığı bir canlı yayında kademeli emeklilik konusuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Burada asla bir mağduriyet söz konusu değildir. Biz mevcut aktüeryal dengeyi koruyarak emeklilerimize aylıkları düzenli bir şekilde ödeyebilmek ve sağlık hizmetlerini sürdürülebilir hale getirebilmek için çalışıyoruz.”
Bu açıklamalar, hükümetin önceliğinin mevcut emeklilik sistemini korumak olduğunu ve kademeli emeklilik konusunda yakın vadede bir düzenleme yapılmayabileceğini gösteriyor.
KADEMELİ EMEKLİLİK BEKLENTİLERİ DEVAM EDİYOR
Her ne kadar hükümet yetkilileri şu an için bir değişiklik öngörmese de, EYT kapsamına giremeyen ve yaş bekleyen sigortalılar için kademeli emeklilik talebi gündemdeki yerini koruyor. Önümüzdeki süreçte TBMM’de verilecek yeni yasa teklifleri ve sosyal güvenlik alanında yapılacak olası düzenlemeler, bu konunun nasıl şekilleneceğini belirleyecek.
Vatandaşlar ise 2025 yılı ve sonrasında kademeli emekliliğe dair yeni gelişmeleri yakından takip etmeye devam edecek.
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login