Connect with us

Suriyeli kadınlar tecavüzü anlattı! Herkesin önünde 6 kişi tecavüz etti

Suriye’de Beşar Esad rejiminin cezaevlerinde yasadışı olarak tutulan, işkence gören ve tecavüze uğrayan kadınlar, gördüklerini anlattı.

suriyeli kadın tecavüz ırza geçme işkence

SURİYE İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) kayıt altına alınan tutuklamalardan derlediği bilgilere göre, çatışan taraflara ait gözaltı merkezlerinde en az 8 bin 633 kadın tutuluyor. Bunlardan en az 7 bin 9’u Esad rejimine ait cezaevlerinde yargılanmaksızın alıkonuluyor.

SNHR verileri, rejim güçlerinin gözaltı merkezlerindeki en az 864 kadına ve 18 yaş altındaki en az 432 kız çocuğuna yönelik 7 bin 699 tecavüz vakasına karıştığını bildiriyor.

Ancak gerçekte tutuklu ve tecavüz edilen kadın sayısının, bu rakamların çok üzerinde olduğu biliniyor. Bunun nedeni tutuklamaların çoğunun kayıt altına alınmadan gerçekleştirilmesi ve tecavüz mağduru kadınların sessiz kalmak zorunda bırakılması.

‘9. SINIFTA BİR KIZA HERKESİN GÖZÜ ÖNÜNDE 6 KİŞİ TECAVÜZ ETTİ’

Şam’ın Doğu Guta bölgesinde yaşayan Um Muhammed, yüzünü başörtüsü ile kapatarak, 2012 yılında sabah saatlerinde işe gittiği sırada rejim güçlerince bir arabaya bindirilerek gözaltı merkezine götürüldüğünü ve dövüldüğünü anlattı.

3 kez sorgulandıktan sonra 7 kadın tutuklu ile aynı odaya konduğunu ve bu sırada başörtüsünün zorla çıkarıldığını ifade eden Um Muhammed, “İçerideki herkesin maruz kaldığı işkenceler yüzlerinden okunuyordu. 9. sınıfta bir kız çocuğu vardı. Ona odadaki herkesin gözü önünde 6 kişi tecavüz etti. Çocuk çok dindar bir aileye mensuptu. Daha sonra onu başka bir yere götürdüler ama geri dönmedi. Eğer hayatta olsa dönerdi” diye konuştu.

’55 YAŞINDAKİ BİR KADINA DAHİ TECAVÜZ EDİLDİ’

Advertisement

Başörtüsünün çıkarılmasına itiraz ettiğini belirten Um Muhammed, “Bu nedenle ilk etapta işkence gördüm. Herkesin gözü önünde tecavüze maruz kaldım. 55 yaşındaki bir kadına dahi tecavüz edildi.” dedi. Gözaltına alındıktan 5 ya da 6 gün sonra tek kişilik hücreye konulduğunu, yaklaşık 2,5 ay boyunca, 10 günde bir ekmek ve biraz peynirle yaşadığını, hastalandığını ve sinir sisteminin çöktüğünü anlattı.

Um Muhammed “İri yarı biri gelip beni bayıltana kadar döverdi. Benim durumumda birisi daha vardı. 30’lu yaşlarda bir öğretmendi. O benden daha ağır muamelelere maruz kaldı.” ifadesini kullandı.

‘ONURUNUZLA GİRERSİNİZ, ANCAK ONURUNUZLA ÇIKAMAZSINIZ’

Esad rejiminin cezaevlerine giren her kadının tecavüz ve tacize maruz kaldığını anlatan Um Muhammed, “Oraya onurunuzla girersiniz ama onurunuzla çıkamazsınız. Kadınlara defalarca tecavüz ve işkence ediliyordu. Ben hücrede kalıyordum ama işkence ve eziyet seslerini duyuyordum. O sesler kulağımda, beynimde. Unutulmaz.” dedi.

Um Muhammed, cezaevinden çıktıktan sonra da mağduriyetinin sürdüğünü, ailesinin kendisini reddettiğini, amcasının oğlu ile evlendiğini ancak, tecavüze uğradığı öğrenildikten sonra boşandığını söyledi.

‘BANA HER VURDUKLARINDA YERE DÜŞÜYORDUM ANCAK KALDIRIP TEKRAR VURUYORLARDI’

Rejim hapishanelerinde işkence gören Hamalı iki çocuk annesi Sayha El Barudayi de, eşiyle birlikte Lübnan’ın başkenti Beyrut’a giderken yoldaki bir kontrol noktasında gözaltına alındığını dile getirdi. Barudayi, eşine ait avcılık ruhsatını çantasında taşıdığı için tutuklandığını belirterek, gözaltı merkezinde “teröre yardım ve yataklık” suçlaması ile 4 saat boyunca sorgulandığını ve işkenceye maruz kaldığını dile getirdi.

Advertisement

Hamalı Barudayi, “Bana her vurduklarında yere düşüyordum ancak kaldırıp tekrar vuruyorlardı. Bütün bunların ardından askeri birimde tekrar sorgulandım. Akabinde ellerimi arkadan kelepçeleyip gözlerimi bağladıktan sonra beni bir hücreye attılar. 48 saat sonra kapıyı açıp bir dilim ekmekle 3 tane zeytin attılar” dedi.

‘ŞOKUN ETKİSİYLE YA İSNAT EDİLEN BÜTÜN SUÇLARI ‘İŞLEDİM’ DİYECEKSİN YA DA DİRENECEKSİN’

İşkencelerden sonra şoka girdiğini anlatan Barudayi şöyle devam etti: “Şokun etkisiyle ya isnat edilen bütün suçları ‘işledim’ diyeceksin ya da direneceksin. Ben direnmeyi seçtim ve serbest bırakılsam da tutuklu kalsam da direnmeye yemin ettim. Ben Kızılay’da gönüllü çalışan biriydim. Tarafsız bir şekilde her yaralıya ya da muhtaç insana yardım ederdim. Ancak bu zorbalar bizi teröre yardım etmekle suçluyorlardı.”
Barudayi, tutulduğu odada 3 kadının daha bulunduğunu ve onların da kendisi gibi suçlarla itham edildiğini belirterek, maruz kaldığı muamelenin ağırlığını “Beni 8 saat gözlerim kapalı, ellerim arkadan kelepçeli ve ayaklarım prangalı şeklide sorgulayan kişi ise neredeyse çocuğum yaşındaydı” sözleriyle ifade etti.

‘AÇLIKTAN KEMİKLERİ ÇIKMIŞ, DÖVÜLMEKTEN YAŞLANMIŞ, HAREKET EDEN CESETLER GİBİYDİLER’

Sorguda başörtüsünün kaldırılıp vücudunun üst kısmının açıldığını ve darp edildiğini anlatan Barudayi, işlediği iddia edilen suçları kabul etmeyince tabanı su dolu bir odaya götürülüp elleri arkadan kelepçeli şekilde asılmasını şöyle aktardı:
“Bana çeşitli fiziki işkenceler yaptılar. Bayılınca askıdan indirip
yerdeki suya elektrik vererek tekrar ayıltıyorlardı. 66 kişi Humus merkez hapishanesine sevk edildik. Bizi uyuşturucu, tecavüz ve cinayet suçlarından yargılanan kişiler ile aynı koğuşa koydular. Anne, baba ve çocuklarla bütün bir aileyi bir arada görmem ve Banyas katliamından kurtulan 18 yaşındaki kızların hapishanelerde suçlu gibi tutulduğuna şahit olmak beni adeta travmaya soktu. Sanki Suriye’deki tüm kadınlar tutukluymuş gibi bir fikre kapıldım.”
Humus’tan sonra Banon Cezaevi’ne sevk edildiğini ve orada işkence gören insanlara şahit olduğunu anlatan Barudayi “Açlıktan kemikleri çıkmış, dövülmekten yaşlanmış, hareket eden cesetler gibiydiler” dedi.

‘İNDİĞİM MERDİVENLERDE SADECE ÖLÜM VE CESET KOKUSU ALIYORDUM’

Barudayi, “Banon Cezaevi’nde Filistin birimine sevk edildiğimde orada İranlı Şiilerin varlığı dikkatimi çekti. Beni kalacağım koğuşa götürürlerken indiğim merdivenlerde sadece ölüm ve ceset kokusu alıyordum. Odalar hep ölüm kokuyordu” diye konuştu.

Advertisement

Kendisinden başka 43 kadının olduğu bir koğuşa kapatıldığını, enfeksiyon kapmış kadınların bulunduğu koğuşta pencere bulunmadığını ifade eden Barudayi, “Sanki onları kurtaracak semadan inen biriymişim gibi yanıma yaklaştılar ve dışarıda neler olduğunu sordular. Sanki yarın Esad rejimi yıkılacak ve onlar da serbest kalacak gibi heyecanlı ve telaşlıydılar” değerlendirmesini yaptı.

Barudayi, koğuşta 3 gün yemeksiz kaldıktan sonra her dört tutukluya haşlanmış bir patates getirdiklerini söyledi ve şunları kaydetti:
“Listelerde adım olmadığı için bana porsiyon düşmüyordu. Yanımdaki kadınlar paylaştı benimle. O kadar zorluklar içerisinde yaşamamıza rağmen paylaştıkları patatesleri beni ağlatarak rahatlattı. İki hafta kaldım. 3 kez sorgulandım koridorlarda. Özellikle 21.00’den sonra gençlerin inleme seslerinden uyuyamazdık. 09.00 ve 17.00’de 15 dakikalık molaya çıkarılırdık.”

Barudayi, sorgu koridorlarını temizlemekten sorumlu Yediler (Es Sebaat) isimli rejim güçlerinin ceset taşıdığına şahit oldukları anı şöyle aktardı:
“Bir kez arkadaşımız idrar hastalığına yakalandı. Lavaboya götürmek için izin verdiler ama bitince lavaboda kalmamızı istediler. Unutttuk ve çıktık.
Çıkarken Yediler’in bezler içinde ölüleri taşıdıklarını gördük. Serum takılı eli bezden dışarı çıkmış şekilde sürüklenen cesetler gördük. Sanki zaman durdu o anda.” Barudayi, Adra Cezaevi’ne sevk edildikten 2 hafta sonra çıktığı duruşmada beraat ettiğini belirtti.

Rejim hapishanelerinde tecavüze uğrayan ve rejimin birçok zulmüne maruz kalan 24 yaşındaki Hamalı Meryem ise 4 çocuk annesi. İçsavaşın başında amcasının iki oğlunun Hama’da öncülük ettiği gösterilere katılan Meryem, rejimin şiddete başvurmasından sonra, yaralıların tedavisi için Hamidiye’de sahra hastanesi açtıklarını ve kendisinin de gönüllü olarak hastanede çalışmaya başladığını söyledi.

Meryem, rejim güçleri Hama’ya girdiği sırada hastanedeki bir Esad muhbiri tarafından ihbar edildiğini belirterek, “Kocam Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nde memurdu. Onu yakalamış ve sorguda beni sormuşlar. Kocam da eşi olduğumu söyleyince ondan bilgi almaya çalışmışlar. Bu sırada arkadaşlarım bana kaçmamı söylediler ama ben çocuklarımı çok özlemiştim. Rejimin Hama’daki gösterileri bastırmaya çalıştığı sırada ben sabah 6’da anne babamın evine geldim” dedi.

Çocuklarına sarılıp ailesi ile hasret giderdiği anda rejim güçlerinin aniden kapıyı kırarak eve baskın yaptığını ve 4 yaşındaki çocuğunu sağa sola savurarak, “Annen nerede?” diye sorduklarını söyleyen Meryem, “Kızım o gün korkudan altına kaçırdı. O günden beri halen tuvaletini tutamıyor. Şebbihalar benim başörtümü ve üzerimi açarak tüm mahallenin önünde yerlerde sürüklemeye başladılar. Beni zırhlı araca bindirdiklerinde araçta benimle birlikte 4 genç kız daha gördüm.”

Meryem, şöyle devam etti: “Birime ulaştığımızda ‘Teröristler geldi’ diye haykırmaya başladılar. Komutan Süleyman adında birinin odasına girdiğimizde, bir taraftan fıstık yiyen, bir taraftan da ırzımıza, şerefimize söven biriyle karşılaştık. O günden beri o fıstığı ne alırım ne yerim. Hapishanede elimize 581 veya 518 rakamı vererek fotoğraflarımızı çektiler. Ayrıca ‘Kadınları kadın polis arar’ cümlesi koca bir yalandır. Beni bir asker soyarak aradı. İçim yandı.”

Advertisement

‘ÖN TARAF OFİS ARKA ODA TECAVÜZ ODASI İDİ, ‘ALLAH İÇİN YAPMA’ DERDİM, ‘ALLAH YOKTUR’ DERDİ’

Meryem, bu süreçten sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Sorgu odası tek yataktan ibaret bir yer. İşkencenin sınırı yok. Saat gece 12’den sonra ne olurdu bir bilseniz. Komutan Süleyman, en güzel kızları seçip odasına getirtirdi. Ofisinde iki oda vardı. Arka oda tecavüz odasıydı. ‘Allah için yapma’ derdim. ‘Allah yoktur’ derdi. ‘Peygamber için’ derdim. ‘O izinde’ derdi. ‘Kim daha tatlı? Özgür Suriye Ordusundakiler mi, biz mi?’ diye iğrenç sorular sorardı. Tecavüze uğrayan bir kız hamile kaldı. Hamileyken de tecavüze uğruyordu. 6. ayında doğum yaptı. Çocuğunu önünde kurşun sıkarak öldürdüler. O kız aklını oynattı. Şimdi ailesi onu iple bağlıyor. Başka bir arkadaşım 3. sınıf tıp fakültesi öğrencisiydi. Bekârdı. Ona da tecavüz edildi. Sefire bölgesinden Ahmet diye bir genç vardı, bizim yakarışlarımızı duydukça ağlardı. Her gün sabah işkence. Akşam tecavüz. Kimse bize duyarlı olmadı. Sesimiz duymadı. Ne yaptık? Yaralılara yardım ettik. Muhasara altında olan ailelere gıda gönderdik.”

‘SESİMİZ DUYURMAK İÇİN SADECE RECEP TAYYİP ERDOĞAN BABAMA SESLENİYORUM’

Meryem, hapishaneden çıktıktan sonra çok büyük şaşkınlık yaşadığını, güler yüz ve merhametle karşılanmayı beklerken tüm toplumun kendilerini tecavüze uğradıkları için aşağıladığını belirterek, bakkala bile girip alışveriş yapamadığını söyledi.
Meryem, kocasının kendisini boşadığını, tüm ailesinin kendisinden yüz çevirdiğini, bayramlarda dahi telefonlarına çıkmadıklarını, üstelik kardeşinin kendisini öldürmekle tehdit ettiğini belirtti.

“Sesimiz duyurmak için sadece Recep Tayyip Erdoğan babama sesleniyorum. Herkese sesimizi ulaştırdık ABD’ye, insan hakları örgütlerine, ama nafile kimse duymadı. Erdoğan tutukluk sürecinden sonra serbest bırakılan kadınlara yardım eli uzatsın.” çağrısında bulunan Meryem, hala içeride olan arkadaşlarını merak ettiğini söyledi ve onların unutulmaması gerektiğini vurguladı.

Advertisement

HİÇBİR KURUMDAN YA DA KİŞİDEN DESTEK ALMADAN AYAKTA KALMAYA ÇALIŞIYORUZ. TEK GELİRİMİZ GÖRDÜĞÜNÜZ REKLAMLARDIR. İLGİNİZİ ÇEKEN REKLAMLARA 1 DEFA TIKLAMANIZ BİZİM AYAKTA KALMAMIZI SAĞLAYACAKTIR. TEŞEKKÜRLER!

About Post Author

Advertisement
Click to comment

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Ekonomi

1991-1998- 2001- 2008 arası çalışanların emeklilik tablosu hesaplandı

Türkiye’de erken emeklilik şartları, sigorta başlangıç tarihleri, prim gün sayıları ve emeklilik yaşına göre değişiklik gösteriyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yayımlanan güncellenmiş tablo, milyonlarca çalışanın erken emeklilik şartlarını net bir şekilde belirliyor. Yeni düzenlemeler, 1999 öncesi ve sonrası sigorta girişi olan çalışanlar için farklı kriterler sunuyor.

ERKEN EMEKLİLİK ŞARTLARI NELERDİR?

Erken emeklilik hakkı, sigorta başlangıç tarihine ve ödenen prim günlerine bağlı olarak değişiyor. Özellikle 31 Aralık 2008 sonrası sigorta girişi olan çalışanlar için yaş ve prim şartları daha farklı şekilde düzenlenmiş durumda.

  • 31 Aralık 2008 ve Sonrası: Erkeklerde 7.100 gün prim ve 60 yaş, kadınlarda ise 7.100 gün prim ve 58 yaş şartı bulunuyor.
  • 09 Eylül 1999 – 31 Aralık 2008 Arası: Erkekler için 7.000 gün prim ve 60 yaş, kadınlar için 7.000 gün prim ve 58 yaş şartı geçerli.

Daha eski sigorta başlangıç tarihlerinde prim gün sayısı ve yaş şartları kademeli olarak düşüş gösteriyor. Her sigorta başlangıç tarihi için farklı kriterler uygulanıyor. Örneğin, 24 Mayıs 1998 – 23 Mayıs 1999 tarihleri arasında sigortalı olan kadınlar için 20 yıl sigortalılık süresi ve 5.975 gün prim ödeme şartı aranıyor.

ERKEKLER İÇİN EMEKLİLİK ŞARTLARI

  • 31 Aralık 2008 ve Sonrası: 7.100 gün prim, 60 yaş
  • 09 Eylül 1999 – 31 Aralık 2008: 7.000 gün prim, 60 yaş
  • 24 Kasım 1998 – 08 Eylül 1999: 25 yıl sigortalılık, 5.975 gün prim, 58 yaş
  • 24 Mayıs 1997 – 23 Kasım 1998: 25 yıl sigortalılık, 5.900 gün prim, 57 yaş
  • 24 Kasım 1995 – 23 Mayıs 1997: 25 yıl sigortalılık, 5.825 gün prim, 56 yaş

Sigorta başlangıç tarihi daha eskiye gittikçe prim gün sayısı ve yaş şartı kademeli olarak azalıyor. Örneğin, 24 Mayıs 1985 – 23 Mayıs 1986 arasında sigortalı olan erkekler için 25 yıl sigortalılık süresi, 5.075 gün prim ödemesi ve 53 yaş şartı bulunuyor.

KADINLAR İÇİN EMEKLİLİK ŞARTLARI

  • 31 Aralık 2008 ve Sonrası: 7.100 gün prim, 58 yaş
  • 09 Eylül 1999 – 31 Aralık 2008: 7.000 gün prim, 58 yaş
  • 24 Mayıs 1999 – 08 Eylül 1999: 20 yıl sigortalılık, 5.975 gün prim, 56 yaş
  • 24 Mayıs 1998 – 23 Mayıs 1999: 20 yıl sigortalılık, 5.975 gün prim, 55 yaş
  • 24 Mayıs 1997 – 23 Mayıs 1998: 20 yıl sigortalılık, 5.975 gün prim, 54 yaş

Kadınlar için de sigorta başlangıç tarihi daha eskiye gittikçe prim gün sayısı ve yaş şartı kademeli olarak azalıyor. 01 Nisan 1981 ve öncesinde sigorta başlangıcı olan kadınlar için 20 yıl sigortalılık süresi ve 5.000 gün prim ödemesi yeterli görülüyor ve yaş şartı aranmıyor.

ERKEN EMEKLİLİK BEKLENTİLERİ

Çalışanlar, sigorta başlangıç tarihlerine bağlı olarak erken emeklilik şartlarını dikkatle takip ediyor. SGK tarafından yayımlanan güncellenmiş tablo, çalışanların emeklilik planlamalarını yapmalarına yardımcı oluyor. Her bireyin kendi sigorta giriş tarihine göre belirlenen prim gün sayısı ve yaş şartlarını incelemesi, erken emeklilik süreci hakkında daha bilinçli kararlar almasını sağlayacaktır.

Advertisement

About Post Author

Continue Reading

Gündem

Kadın garsonun yüzüne tabakla vurdu

Londra’daki Nando’s restoranında meydana gelen bir olay, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Bir ailenin akşam yemeği için gittiği restoranda, erkek bir müşteri garsona tabakla vurdu. O anlar, restoranın güvenlik kameralarına yansıdı ve olay, hızla sosyal medyada viral oldu.

GARSON ZAHRA’YA SALDIRI GERÇEKLEŞTİ

Olay, Londra’nın Stratford semtinde bulunan Nando’s restoranında yaşandı. CCTV görüntülerinde, garson Zahra’nın masaya sipariş getirdiği sırada, erkek müşterinin tabakla ona vurduğu görülüyor. Saldırıya uğrayan garsonun bağırarak uzaklaştığı ve ailenin hiçbir şey olmamış gibi restorandan ayrıldığı dikkat çekiyor.

ZAHRA, POLİSİN YAKLAŞIMINDAN DUYDUĞU HAYAL KIRIKLIĞINI PAYLAŞTI

Olay sonrası TikTok’ta bir video paylaşan Zahra, özellikle Met Polisi’nin olayın başındaki yaklaşımından duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi. İlk başta, polis soruşturmayı gerektiği gibi ele almadı ve Zahra’yı hayal kırıklığına uğrattı. Ancak, olayın sosyal medyada büyük ses getirmesi ve kamuoyundan gelen tepkiler sonrasında, polis soruşturmayı yeniden başlattı.

POLİS, ŞÜPHELİYİ TUTUKLADI

Advertisement

Met Polisi, Mart 2024’te gerçekleşen saldırıyla ilgili olarak 32 yaşındaki bir şüpheliyi 30 Ocak Perşembe günü tutukladı. Şüpheli, sorgusunun ardından kefaletle serbest bırakıldı ve Mart ayı ortasında tekrar ifadeye çağrılacak.

ZAHRA’DAN TOPLUMSAL FARKINDALIK ÇAĞRISI

Zahra, sosyal medyada kendisine gösterilen yoğun desteğe teşekkür ederken, kadınlara, genç kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet olaylarının artmasına dikkat çekmek için yaşadıklarını paylaşmanın önemli olduğunu vurguladı. Benzer olayların yaşanmaması için toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini belirtti.

MET POLİSİ’NDEN İHBAR ÇAĞRISI

Met Polisi, olayla ilgili bilgisi olan kişilerin 101 numaralı telefonu aramalarını veya @MetCC sosyal medya hesabı üzerinden CAD 1872/21Aug referans numarasıyla ihbarda bulunmalarını istedi. Soruşturma devam ediyor.

About Post Author

Continue Reading

Ekonomi

Kira artış oranları belli oldu: Şubat ayında kira zamları ne kadar olacak?

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ocak ayı enflasyon verilerini açıkladı. Enflasyon rakamlarının duyurulmasıyla birlikte milyonlarca kiracının ve ev sahibinin merakla beklediği Şubat ayı kira artış oranı da netleşti. Peki, 2025 yılı Şubat ayında kira artış oranı yüzde kaç oldu? Ev sahipleri kiralarına en fazla ne kadar zam yapabilecek? İşte detaylar…

TÜİK OCAK AYI ENFLASYON VERİLERİNİ AÇIKLADI

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, Ocak ayı enflasyonu yüzde 5,03 olarak belirlendi. Yıllık enflasyon ise yüzde 42,12 olarak duyuruldu. 12 aylık ortalama enflasyon oranı ise kira zam oranının belirlenmesinde etkili oldu.

ŞUBAT AYI KİRA ZAM ORANI YÜZDE KAÇ OLDU?

Geçtiğimiz ay TÜİK, kira artış oranını yüzde 58,51 olarak açıklamıştı. Ocak ayı TÜFE rakamlarının belirlenmesiyle Şubat ayı kira zam oranı yüzde 56,35 olarak hesaplandı. Bu oran, ev sahiplerinin sözleşme yenileme döneminde uygulayabileceği tavan zam oranı olacak.

KİRA ARTIŞI NASIL HESAPLANIR?

Kira artış oranının belirlenmesiyle birlikte yeni kira bedelleri de netleşti. İşte bazı örnek hesaplamalar:

Advertisement
  • Mevcut Kira Bedeli: 10.000 TL
    Artış Oranı: %56,35
    Yeni Kira Bedeli: 15.635 TL
  • Mevcut Kira Bedeli: 20.000 TL
    Artış Oranı: %56,35
    Yeni Kira Bedeli: 31.270 TL

Ev sahipleri ve kiracılar, belirtilen oranı göz önünde bulundurarak yeni kira bedellerini belirleyebilir. 2025 yılı için kira artış oranları, enflasyon verilerine bağlı olarak şekillenmeye devam edecek.

About Post Author

Continue Reading

Kaçırmayın

Gündem2 gün ago

Kadın garsonun yüzüne tabakla vurdu

Londra’daki Nando’s restoranında meydana gelen bir olay, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Bir ailenin akşam yemeği için gittiği restoranda, erkek...

Gündem1 hafta ago

Son Dakika! Ekrem İmamoğlu’na yeni soruşturma

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun düzenlediği "Heybedeki Turp" konulu basın toplantısının ardından başlatılan soruşturma, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Özellikle...

Gündem2 hafta ago

Yüksel Güran ve Salim Güran arasında ilişki var mı? Gerekçeli kararda net olarak açıklandı

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin davada, 4 sanığa verilen 3 ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı. 950...

Gündem2 hafta ago

Bolu yangınında yapılan en acı telefon görüşmesi ortaya çıktı

Bolu Kartalkaya’da çıkan otel yangını, Türkiye’yi yasa boğdu. Yangında 79 vatandaşımız hayatını kaybetti. Felaketin ardından geriye gözyaşı dolu aileler ve...

Gündem2 hafta ago

Meteorolojiden sarı kodlu uyarı: Türkiye donacak

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 23 Ocak itibarıyla yurt genelinde etkili olması beklenen hava durumu tahminlerini paylaştı. Marmara, İç Anadolu, Karadeniz ve...

Gündem2 hafta ago

Bolu yangınında alevlerin arasında kayıt yapmış: İlk kez yayınlanan dehşet anları

Bolu’daki büyük yangın sonrası, Grand Kartal Otel’deki yangın merdiveni konusu yoğun tartışmalara neden oldu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri...

Gündem2 hafta ago

Planlarınızı önceden yapın: 2025 dini ve resmi tatil takvimi açıklandı

2025 yılı için resmi tatil günleri açıklandı! Tatil planlaması yapmak isteyenler için dini bayramlar ve milli bayramların hangi günlere denk...

Gündem3 ay ago

Narin’in köyü Tavşantepe imamı hakkında flaş gelişme

Diyarbakır’da kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada köyün imamı R.K....

Gündem3 ay ago

Devlet hastanesinde dehşet: Sapık doktor hastasını dakikalarca taciz etti

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde yer alan Suruç Devlet Hastanesi’nde görevli Dahiliye doktoru H.F.V, muayene için gelen 25 yaşındaki kadın hasta L.İ’yi...

Trend Haberler