/home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
">
Warning: Undefined array key 0 in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
Warning: Attempt to read property "cat_name" on null in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
Adnan Oktar suç örgütü hakkındaki iddianamenin detayları belli oldu
Adnan Oktar suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma sonucunda 171’i tutuklu 226 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamenin detaylarında, suç örgütü tarafından oluşturulan ”hukuk grubu

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından, Adnan Oktar suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan ve İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamenin detayları ortaya çıkmaya başladı.
Suc¸ o¨rgu¨tlerinin varlıgˆını devam ettirebilmek ic¸in eylemlerini su¨rdu¨rmesi ve etrafa korku salması gerektiği, bu nedenle örgütlerin is¸ledikleri suc¸larda toplumu baskı ve korku altına alacak yo¨ntemler kullandığı, bu yo¨ntemlerin bas¸ında da tehdit, korkutma, s¸antaj, s¸iddet, sindirme gibi eylemlerin geldiğine dikkat çekilen iddianamede, Adnan Oktar suç örgütünün de ”hukuk grubu” adını verdigˆi o¨zel bir yapı ile amac¸lanan hedeflere ulas¸abilmek adına bu yo¨ntemleri sıklıkla kullandığı vurgulandı.
Adnan Oktar yo¨netimindeki suc¸ o¨rgu¨tu¨nu¨ Türkiye’deki digˆer o¨rgu¨tlerden ayıran en o¨nemli o¨zelliklerden birinin, toplumda bu¨yu¨k bir nefret ve kin ile kars¸ılanacak örgütün amac¸larını açığa c¸ıkarma c¸abasını gu¨den tu¨m kis¸ilere kars¸ı, hukuk ve hukuk dıs¸ı yo¨ntemlerle yıldırma, korkutma ve baskı yolunu izlemeleri olduğu belirtilen iddianamede, bir kis¸i hakkında tu¨m o¨rgu¨t u¨yelerinin ayrı ayrı adliyelere, aynı konuyu ihtiva eden dilekc¸eler verdikleri, bunları planlı olarak is¸leme sokarak bir biri ardına sorus¸turma ac¸ılmasına, dolayısıyla kis¸ilerin aynı olayla ilgili c¸ok farklı adliyelerde ifade vermelerini sagˆlayarak, maddi ve manevi ac¸ıdan yıpranmasına sebebiyet verdikleri anlatıldı.
İddianamede, örgu¨tu¨n izledigˆi bir digˆer yolun da kendilerine muhalif olan kişilerin is¸ yerine, koms¸ularına, c¸ocugˆunun okuluna veya is¸ yerine ve ticari ilis¸kide oldukları kişilere posta veya elektronik ortamda go¨nderdikleri olumsuz bilgi ve fotogˆraflarla hedef aldıkları kişinin hayatını alt u¨st etmek olduğu anlatılarak, o¨rgu¨tu¨n bundaki amacının, kendileri aleyhine beyanda bulunan, yazı yazan veya aras¸tırma yapan, sorus¸turma ac¸an kamu go¨revlisi ya da digˆer kişileri yıldırmak, ulas¸ılması ve aras¸tırılmasının dahi kaygı verici sonuc¸lar dogˆuracagˆı izlenimi yaratmak olduğu kaydedildi.
Örgu¨tu¨n 1999 yılında gerc¸ekles¸tirilen operasyondan bu yana aynı yöntemleri izlediği bildirilen iddianamede, bizzat örgüt elebaşı tarafından kurulan, o¨rgu¨tu¨n amac¸ ve hedefleri dogˆrultusunda faaliyet yu¨ru¨ten ”hukuk grubu”nun, hukukc¸u olmasa da gec¸mis¸ten bugüne o¨rgu¨tu¨n tüm davalarıyla ilgilenen, üst düzey hukuk bilgisi olan yo¨netici pozisyonunda o¨rgu¨t mensupları liderligˆinde ve bu kis¸ilere yardımcılık yapan o¨rgu¨t u¨yeleri ile bazıları o¨rgu¨tu¨n imkanlarıyla egˆitimlerini tamamlayan o¨rgu¨t u¨yesi avukatlardan olus¸tuğuna işaret edildi.
“MUHTEMEL SORUŞTURMAYI ARAŞTIRMIŞLAR”
Örgütün ”hukuk grubu” sayesinde gerc¸ekles¸tirecegˆi eylemler o¨ncesinde zamanlamayı dogˆru ayarlamak, o¨rgu¨tu¨ gizlemek, eylemde bas¸arılı olmak ve gerc¸ekles¸tirdigˆi eylemler sonrasında o¨rgu¨tu¨n des¸ifre olmasını engellemek ic¸in detaylı bilgiye sahip olmak istediği belirtilen iddianamede, örgu¨tu¨n ”hukuk grubu”nun etkinligˆi ve istihbarat u¨retme gu¨cu¨ne o¨rnek tes¸kil edebilecek degˆis¸ik tarihlerde mahkeme kararı ile dinlenilen telefon konus¸malarından kısa o¨rnekler verildi.
Örgüte yönelik operasyon öncesi Mart 2018’de iki şüpheli arasında geçen görüşmeye ilişkin dinleme bilgilerinin bulunduğu iddianamede, şüphelilerin örgüte yönelik soruşturmanın numarasını sorguladığı ve soruşturmaya ilişkin konuşmaları yer aldı.
İddianamede, sorus¸turma kapsamında o¨rgu¨tu¨n “hukuk grubu” ic¸erisinde yer aldığı değerlendirilen s¸u¨pheli Mehmet Noyan Orcan’dan ele gec¸irilen flash bellekte bulunan doku¨man ic¸erisinde ”muhtemel operasyon” kapsamında alınacak ifadelere hazır olunması maksadıyla egˆitim amac¸lı hazırlandıgˆı degˆerlendirilen sorular ve bu sorulara verilecek cevapların bulunduğu ve buna ilişkin görsellerin yer aldığı bilgisi verildi.
İddianamede, dokümanda yer alan soru ve cevaplar incelendigˆinde, “Gec¸iminizi nasıl sagˆlıyorsunuz?” sorusuna “Annem para veriyor.” cevabı, “Adnan Oktar ve beraberindekiler size baskı, zorlama, tehdit, s¸antaj uyguladı mı?” sorusuna “Hayır” cevabı, “Adnan Oktar ile nasıl tanıs¸tınız?” sorusuna “Adnan Bey’in kitaplarını okur, televizyon yayınlarını takip ederim, I·stanbul’a geldigˆimde de kendisini ziyaret ettim, tanıs¸tım.” cevabı, “Dini bir yayında dans, dekolte ve mu¨zigˆin olmasını nasıl kars¸ılıyorsunuz?” sorusuna “Dini bir yayın degˆil, o¨yle bir formatı yok. Spor, siyaset, sanat her konudan konus¸uluyor.” cevabı verilmesi gerektigˆini belirtilen o¨rgu¨tsel ideolojilere uygun bir ifade o¨rnegˆinin hazırlandıgˆı kaydedildi.
İddianamede, soruşturma kapsamında 11 Temmuz 2018 tarihinde Adnan Oktar suc¸ örgu¨tu¨ne yönelik operasyon sonrası alınan s¸u¨pheli ifadelerinde de benzer sorulara benzer cevaplar verilerek o¨rgu¨tsel bir tavır ortaya konuldugˆu anlatıldı.
Dosya kapsamında sıklıkla gec¸en Adnan Oktar suc¸ örgu¨tu¨ u¨yelerinin kendi gruplarından ayrılan kis¸ilere kars¸ı sosyal medya u¨zerinden onları karalayıcı ve ku¨c¸u¨k du¨s¸u¨ru¨cu¨ “capsler” hazırlayarak paylas¸ımlar yaptığı savunulan iddianamede, bu kapsamda yapılan karalama kampanyaları ve hakaret ic¸erikli paylas¸ımların, “hukuk grubu”nun kontrolu¨nde yapıldıgˆı, gerc¸ekles¸tirilen eylemlerin ortaya c¸ıkaracagˆı hukuki neticelerin bilinciyle hareket edildigˆinin tespit edildiği vurgulandı.
ÖRGÜTÜN ‘HAKİMLERE YÖNELİK’ EYLEMLERİ
İddianamede, örgu¨tu¨n “hukuk grubu”nun, o¨rgu¨t elebaşı veya mensuplarının taraf oldugˆu davalarda, o¨rgu¨t lehinde netice alabilmek, kars¸ılas¸ılması muhtemel olumsuzlukların o¨nu¨ne gec¸ebilmek adına, her dava o¨zelinde bir hareket tarzı belirleyerek, o¨rgu¨t liderinin de onayıyla politika olus¸turma c¸alıs¸maları gerc¸ekles¸tirildigˆinin tespit edildiği belirtildi.
Bu dogˆrultuda davanın ya da durus¸manın seyrine go¨re, o¨rgu¨t avukatlarınca izlenecek yo¨ntemlerin, haftalık “hukuk grubu” toplantılarında belirlenerek ilgili avukatlara tebligˆ edildigˆi anlatılan iddianamede, haftalık toplantılarda bir sonraki toplantıya kadar olan durus¸malara ilis¸kin, ilgili avukatlar tarafından o¨n hazırlık yapılarak, grup imamlarının bilgilendirildigˆi, durus¸ma hakiminin yaklas¸ımı ve dosyanın gidis¸atına ilis¸kin ortaya konan veriler ıs¸ıgˆında bir c¸erc¸eve belirlendigˆi ifade edildi.
Mahkeme bas¸kanının dosyaya yaklas¸ım tarzına go¨re, reddihakim yapılıp yapılmayacagˆı, yapılan bir talebin hakim tarafından ne s¸ekilde degˆerlendirildigˆine go¨re avukatların hangi yolu izleyecegˆi hususlarının ac¸ıkc¸a o¨rgu¨t avukatlarına dikte edildigˆi ve bunun alınan ifadeler ıs¸ıgˆında ortaya konulduğu kaydedilen iddianamede, ”Davanın gidis¸atının o¨rgu¨t aleyhine olan durumlarda reddihakim talepleri sıklıkla bas¸vurulan bir yo¨ntem olarak kullanılmıs¸, talebi gerektirecek bir durum olmaması durumunda, durus¸ma hakimi/mahkeme bas¸kanıyla mu¨nakas¸a ortamı yaratmaya c¸alıs¸ılıp, reddihakim taleplerine gerekc¸e sagˆlanması arayıs¸ına girilmis¸tir. So¨z konusu taleplerin reddedilmesi durumunda, hakimlerle ru¨s¸vet pazarlıgˆı yapıldıgˆı gibi ithamlar ortaya atılması, bir sonraki adımda hakimlere ku¨fu¨r ve hakaret ic¸erikli so¨ylemlerle arada husumet olus¸turulması hedeflenmis¸tir. Yine o¨rgu¨t c¸ıkarları dogˆrultusunda davanın su¨recinin uzatılmasına kanaat getirildigˆi durumlarda da reddihakim talepleri bir arac¸ olarak kullanılmıs¸tır.” denildi.
İddianamede, yine hakimlere yo¨nelik c¸ok sayıda manevi tazminat davası ac¸ıldıgˆı, yurt genelinde kamu kurum ve kurulus¸larına, barolara ve avukatlara mahkemeyi ku¨c¸u¨k du¨s¸u¨ru¨cu¨ s¸ekilde faks ve posta bildirisi go¨nderildigˆi, organize s¸ekilde mahkemeyi baskı altında tutmak ve yargılamayı engellemek ic¸in go¨rsel ve yazılı basına ilanlar verildigˆine işaret edildi.
About Post Author

Warning: Undefined array key 0 in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 493
Warning: Attempt to read property "cat_ID" on null in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 493
Ekonomi
Emeklilik yaşı yükseliyor: Mezarda emeklilik dönemine hoş geldiniz

Türkiye’de emeklilik sistemine yönelik yapılan düzenlemeler, çalışanların gelecek planlarını derinden etkiliyor. Özellikle 2008 yılı sonrasında sigortalı olanlar için emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e yükseliyor. SGK uzmanlarının açıklamalarına göre, 58-60 yaş aralığında emekli olmak artık oldukça zor. Peki, yeni emeklilik sisteminde neler değişti? İşte tüm detaylar…
2008 SONRASI SİGORTALILAR İÇİN EMEKLİLİK YAŞI 65’E ÇIKIYOR
Sosyal güvenlik reformları kapsamında yapılan değişiklikler, emeklilik sürecinde önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. SGK Uzmanı İsa Karakaş’ın açıklamalarına göre, 1 Mayıs 2008 sonrasında sigortalı olanlar için emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e yükseliyor. Bu durum, özellikle genç çalışanlar için erken emekliliği neredeyse imkânsız hale getiriyor.
SGK mevzuatına göre, 30 Nisan 2008’den önce sigortalı olanlar, kadınlar için 58, erkekler için 60 yaşında emekli olabiliyor. Ancak 1 Mayıs 2008 sonrasında sigortalı olanlar için bu yaş sınırı kademeli olarak artırılıyor. Yeni sistemde, emeklilik için gereken şartları sağlamak her geçen gün daha da zorlaşıyor.
ERKEN EMEKLİLİK ŞARTLARI ZORLAŞIYOR
SGK sisteminde emekli olabilmek için üç temel kriter bulunuyor:
- Yaş Şartı: 2008 öncesinde sigortalı olanlar için kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş sınırı korunurken, yeni düzenlemeyle 65 yaş zorunlu hale geliyor.
- Prim Gün Sayısı: SSK’lılar için 7.000, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalıları için ise 9.000 prim günü tamamlanması gerekiyor.
- Sigortalılık Süresi: Sigortalılık süresi de emeklilik hakkını belirleyen en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
1 MAYIS 2008 SONRASI SİGORTALILAR İÇİN KRİTİK DÖNEM
Özellikle 2008 sonrasında sigortalı olan çalışanlar için emeklilik şartları büyük önem taşıyor. Yeni sistemde, sigorta başlangıcı bu tarihten sonra olan kişilerin, emeklilik yaşını 65’e çıkarmamak için prim gün sayılarını mümkün olduğunca erken tamamlamaları gerekiyor. Örneğin, 2015’te sigorta girişi yapılan bir kişi, 2035’e kadar prim gün şartını tamamlarsa 58 yaşında emekli olabilecek. Ancak prim ödemelerini 2048’e kadar uzatırsa, emeklilik yaşı 65’e çıkacak.
SSK, BAĞ-KUR VE EMEKLİ SANDIĞI ARASINDAKİ FARKLAR
- SSK’lılar İçin Avantajlı Durum: Prim gün şartı 7.000 olarak belirlenirken, nispeten daha erken emekli olabilme şansı sunuyor.
- Bağ-Kur ve Emekli Sandığı Daha Dezavantajlı: 9.000 prim günü zorunluluğu nedeniyle, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalıları daha uzun süre çalışmak zorunda kalıyor.
YENİ DÜZENLEMELER GÜNDEMDE
EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) düzenlemesinin ardından kademeli emeklilikle ilgili yeni düzenleme beklentileri de artıyor. Uzmanlar, 2008 sonrası sigorta girişi olanlar için daha esnek bir emeklilik sistemi getirilmesi gerektiğini savunuyor. Ancak mevcut tabloya bakıldığında, 65 yaş emekliliği artık kaçınılmaz hale gelmiş durumda.
Emeklilik planlamasında yaşanan bu değişiklikler, çalışanlar için daha uzun çalışma hayatını zorunlu kılıyor. Gelecekte yeni düzenlemeler gündeme gelir mi bilinmez, ancak şu anki sistemde erken emeklilik giderek zorlaşıyor.
About Post Author
Ekonomi
Aile Destek Ödemeleri’nde flaş gelişme: Bakanlık duyurdu

Hazine ve Maliye Bakanlığı, dar gelirli ailelere yönelik sağlanan Aile Destek Programı hakkında kritik bir açıklama yaptı. 2023 ve 2024 yıllarında aylık 850 TL ile 1.250 TL arasında destek alan milyonlarca aile, 2025 yılında ödemelerin devam edip etmeyeceğini merak ediyor. İşte son gelişmeler ve resmi açıklamaların detayları…
AİLE DESTEK PROGRAMI NEDİR, NE ZAMAN BAŞLADI?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Haziran 2022’de hayata geçirilen program, geçici bir sosyal yardım projesi olarak tasarlandı. İki yıl boyunca belirlenen kriterleri karşılayan ihtiyaç sahibi ailelere düzenli nakdi destek sağlandı. 2024 Aralık ayına kadar devam eden program kapsamında, Türkiye genelinde milyonlarca hane ekonomik olarak desteklendi.
2025 YILINDA ÖDEMELER DURDURULDU MU?
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı resmi açıklamaya göre, Aile Destek Programı’nın süresi 2024 sonunda doldu. Programın başlangıç aşamasında “geçici” olarak duyurulduğu vurgulanırken, 2025 yılı itibarıyla ödemelerin otomatik olarak sonlandırıldığı belirtildi. Bakanlık yetkilileri, “Programın uzatılmasına yönelik herhangi bir talimat verilmedi. Süreli bir proje olduğu için sonlandırma kararı alındı” ifadelerini kullandı.
YARDIMLARIN KESİLMESİNE TEPKİLER SÜRÜYOR
Ödemelerin kesilmesi, özellikle düşük gelirli aileler arasında endişeye neden oldu. Sosyal medya platformlarında ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla yardımların yeniden başlatılması talepleri artarken, hükümet yetkililerinden şimdilik net bir yanıt gelmedi. Vatandaşlar, alternatif destek mekanizmalarının devreye alınıp alınmayacağını araştırıyor.
HÜKÜMETTEN NET AÇIKLAMA: ‘YANLIŞ BİLGİLERE İTİBAR ETMEYİN’
Bakanlık, basında yer alan “programın gizlice sonlandırıldığı” iddialarına yanıt verdi. Yapılan yazılı açıklamada, “Aile Destek Programı, başlangıçta belirtildiği üzere süreli bir projeydi. Bakanlık tarafından herhangi bir ek karar alınmamıştır. Süre dolduğu için sistem otomatik olarak sonlandı. Haberlerdeki spekülatif bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır” denildi.
2025’TE YENİ DESTEK PAKETLERİ GELECEK Mİ?
Dar gelirli ailelerin gündeminde, “Yardımların yerini alacak yeni projeler olacak mı?” sorusu yer alıyor. Hükümet yetkilileri, sosyal yardımlara yönelik farklı programların değerlendirildiğini ancak şu an için somut bir adım olmadığını dile getiriyor. Konuyla ilgili gelişmelerin, önümüzdeki aylarda yapılacak bütçe görüşmelerinde netleşmesi bekleniyor.
SONUÇ: AİLE DESTEK PROGRAMI TARİHE KARIŞTI
2022’de başlayan ve iki yıl boyunca yüz binlerce ailenin hayatına dokunan program, 2025 itibarıyla resmen sona erdi. Vatandaşların, muhtemel yeni destekler için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları ile İŞKUR üzerinden açıklamaları takip etmesi öneriliyor.
About Post Author
Ekonomi
EYT mağdurlarına özel Kademeli Emeklilik formülü

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin ardından kademeli emeklilik konusu gündemde kalmaya devam ediyor. Emekli maaşlarına yapılan zamların ardından birçok vatandaş, kademeli emeklilikle ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıklamaları ve TBMM’de ele alınan yasa teklifleri, bu konuda beklentileri artırdı. Peki, kademeli emeklilik düzenlemesi 2025 yılında yürürlüğe girecek mi? İşte son gelişmeler…
KADEMELİ EMEKLİLİK DÜZENLEMESİ GELİYOR MU?
Kademeli emeklilik sistemi, sigortalı çalışanların belirli bir yaşa ve prim gününe ulaştıklarında kısmi emeklilik hakkı kazanmasını sağlayan bir düzenleme olarak biliniyor. Ancak bu sistemin nasıl işleyeceği, sigortalılık başlangıç tarihine ve sigorta türüne bağlı olarak değişiklik gösteriyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gündeme gelen yasa teklifleri sonrasında, EYT kapsamına giremeyen vatandaşlar için kademeli emeklilik beklentisi artmış durumda. Özellikle, prim gün sayısını doldurmasına rağmen yaş şartı nedeniyle emekli olamayan sigortalılar, yeni bir düzenleme yapılmasını talep ediyor.
HÜKÜMETİN KADEMELİ EMEKLİLİK KONUSUNDAKİ TUTUMU
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Emeklilik sisteminde şu an için bir değişiklik planlamıyoruz. Emekli olabilmek için gereken prim ve yıl şartları devam edecek.”
Bu açıklama, kademeli emeklilik düzenlemesi bekleyen vatandaşlar için hükümetin net tutumunu ortaya koyuyor. Ancak bazı uzmanlar, ilerleyen yıllarda bu konuda bir düzenleme yapılabileceğini öngörüyor.
UZMANLAR NE DİYOR?
Sosyal Güvenlik Baş Uzmanı İsa Karakaş, yaptığı değerlendirmede kademeli emekliliğin kaçınılmaz olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Kademeli emeklilik düzenlemesi eninde sonunda yapılacaktır. Çünkü sosyal güvenlik sisteminde büyük bir dengesizlik oluştu. EYT ile bazı vatandaşlar 17-24 yıl gibi kısa sürelerde emekli olurken, diğerleri çok daha uzun süre beklemek zorunda kaldı. Bu sistemin daha adil hale getirilmesi gerekiyor. Benim tahminim, 2027 yılına kadar bu konuda bir düzenleme geleceği yönünde.”
BAKAN IŞIKHAN’DAN SON AÇIKLAMALAR
Bakan Vedat Işıkhan, 13 Ocak’ta katıldığı bir canlı yayında kademeli emeklilik konusuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Burada asla bir mağduriyet söz konusu değildir. Biz mevcut aktüeryal dengeyi koruyarak emeklilerimize aylıkları düzenli bir şekilde ödeyebilmek ve sağlık hizmetlerini sürdürülebilir hale getirebilmek için çalışıyoruz.”
Bu açıklamalar, hükümetin önceliğinin mevcut emeklilik sistemini korumak olduğunu ve kademeli emeklilik konusunda yakın vadede bir düzenleme yapılmayabileceğini gösteriyor.
KADEMELİ EMEKLİLİK BEKLENTİLERİ DEVAM EDİYOR
Her ne kadar hükümet yetkilileri şu an için bir değişiklik öngörmese de, EYT kapsamına giremeyen ve yaş bekleyen sigortalılar için kademeli emeklilik talebi gündemdeki yerini koruyor. Önümüzdeki süreçte TBMM’de verilecek yeni yasa teklifleri ve sosyal güvenlik alanında yapılacak olası düzenlemeler, bu konunun nasıl şekilleneceğini belirleyecek.
Vatandaşlar ise 2025 yılı ve sonrasında kademeli emekliliğe dair yeni gelişmeleri yakından takip etmeye devam edecek.
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login