Spy Agency vs. Spy Agency: How the Huawei Dilemma Led to a Rift in Canadian Intelligence Over 5G
Canadian intelligence agencies are divided over whether to ban Chinese tech giant Huawei from its 5G networks and follow the example of the United States and Australia, according to a report in The Globe and Mail.
The Canadian Security Intelligence Service (CSIS) insists on banning Huawei technology, while the Communications Security Centre (CSE), Canada’s electronic surveillance agency, believes that rigorous testing and monitoring of 5G equipment manufactured by Huawei will eliminate security threats.
Australia and the United States are the only countries from the Five Eyes (FVEY) intelligence alliance that have decided on an outright Huawei ban. The remaining members – Canada, the United Kingdom, and New Zealand, have yet to decide. However, the Americans are putting pressure on them. Washington has repeatedly stated that if countries permit Huawei’s 5G equipment or any other Chinese manufacturer in their telecommunications infrastructure, the United States will stop sharing intelligence with the country, no matter how close and strategic an ally it is.
On the other hand, Huawei equipment is now present in previous generation telecommunications networks in almost all countries, including the United States. Therefore, if at the state level a decision is made to drop Huawei, then all telecom operators must completely rebuild their infrastructure. In fact, even small US telecom operators that provide services in remote rural areas are unhappy. They relied on Huawei equipment because of its cost-effectiveness. And now, to replace that equipment, the Rural Wireless Association of the US Rural Wireless Carriers, said the sector would need between $800 million to $1 billion in two years.
The same applies to mobile operators in other countries. The United States, which urges them to bar Huawei, isn’t offering to share the costs of this decision. Meanwhile, the two largest mobile operators in Canada, Bell and Telus, for example, do not want to completely abandon Huawei; otherwise, they will need to spend millions of dollars to satisfy US demands. Actually, the Canadian Communications Security Centre (CSE) supports them in this decision and has explained that to ensure information security, merely a thorough check of Chinese equipment is enough. A ban targeting the country of origin will be expensive and time-consuming for the country.
There’s desynchronisation in the Five Eyes alliance. The US is guided by geopolitical and ideological motives, but at the same time, it wants to pass the costs of its decision on to the rest of the members, according to Zheng An’guang, an expert at the Institute of International Relations of Nanjing University.
“An important basis of American hegemony is the US-built system of alliances, whose members are in different situations. The US is always the leader of these alliances, a hegemonic country, and other countries are simply US partners. Therefore, on many issues, these countries are forced to take into account the US stance, guided by American interests. If we assume that all of them, following US orders, will give up Huawei equipment, they will have to bear the costs associated with this. Therefore, from an economic point of view, I think they will have a lot of contradictions. However, this is unlikely to lead to a complete split.”
The US allies now face a difficult choice: continue to follow their leader or be pragmatically guided by personal interests. Indeed, in addition to material costs, the banning of Huawei would mean that these countries could seriously fall behind in the development of fifth generation networks. China is the world leader in 5G technology; it owns more than a third of patents in this field. The United States, meanwhile, hasn’t even decided on the future frequency spectrum for 5G, so they cannot offer ready-made alternative solutions to their allies.
As a result, the Five Eyes alliance partners and traditional US allies from Western Europe have put off making unpleasant decisions until later. The UK has repeatedly postponed its decision on Huawei. But it should be made in December. Germany, in its proposed security requirements for fifth generation networks, did not include the clause that communication systems should be provided only by reliable suppliers. This can be interpreted as a refusal to block Huawei’s access to the market outright. Italy has also voiced its disagreement with the US, noting that in the field of telecommunications it would pursue its national interests exclusively .
About Post Author
Gündem
Altında 900 liralık deprem: Büyük felaket geliyor
Gram altında anormal yükseliş durdurulamıyor. Hükümetin faiz kararlarının da pek etkisinin olmadığı altın piyasasının geleceğini Necmettin Batırel yorumladı. Son dönemde alıcılı ve dalgalı bir seyir izleyen gram altın için şaşırtan tahmin bu kez hükümete yakın isim Necmettin Batırel‘den geldi.
Necmettin Batırel, gram altın fiyatlarının yakında uçuşa geçeceğini söyledi.
İşte Necmettin Batırel’in o altın tahmini:
Dünyanın en büyük varlık yönetimi şirketi BlackRock‘un iştiraki iShares, spot Bitcoin ETF çıkarmak için Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonuna (SEC‘e) başvuru yapması sonrası Bitcoin hızlı ralli yaşamıştı. Şirket Bitcoin‘in değerine endeksli hisse senedi gibi alınıp satılan araç çıkarmak istemişti. SEC, bir sürprize imza atarak ilk kaldıraçlı Bitcon ETF‘ye onay verdi. Yani vadeli satışlara izin verildi, peşin satışlara değil. Bu yüzden 31 bin 400 dolara yükselen Bitcoin‘in değeri 30 bin 400 dolara düştü. Teknik analize göre 30 bin 700 üzerinde tutunamazsa 29 bin 350 ardından 28 bin 200 dolar desteklerine dönecek. Son 12 ayda fiyatı yüzde 43,28 artan Bitcoin’in hızlı yükselişinden sonra kar satışlarıyla düzeltme yapması kaçınılmaz. Kripto paralardaki yoğunlaşma altının Haziran ayında sert düşüşüne yolaçtı. 1910 dolarla dip yapan ONS yaşanan son gelişmeler üzerine yeni haftaya 1928 dolarla başladı.
Uluslararası Finans Enstitüsüne göre ilk çeyrek sonunda küresel borçlar 305 trilyon dolarla rekor düzeye ulaşmış durumda. Hane halkı borçları 57.6; kamu borçları 85.7; banka borçları 69.8; finans dışı şirket borçları 91.9 trilyon dolar oldu. Şiddetli borç krizi doları ve altını güçlendirecek. Düşük küresel ekonomik büyüme, yüksek faiz oranları, önemli borç yükleri ve yüksek enflasyon krizi tetikleyecek. Dolar ve altın sistem tehdit altına girdikçe ve yeni bir para sistemi önerildiğinde değerini katlayacak.. Onsun uzun vadede önce 5 bin ardından 8 bin dolara yükseleceği tahminleri yapılıyor. Hisse senetlerinden kaçış hızlandıkça yani piyasalar eridikçe altının onsu 2023 Ekim ayına kadar 3 bin dolara ulaşacak diyenler var.. Hisse senedi piyasaları 1982’de başlayan 41 yıllık boğa hareketinin sonuna yaklaştı. ABD merkez bankası 2022 Haziran ayında yüzde 9,1 ile zirveye ulaşan yüksek enflasyonu durdurmak amacıyla faiz oranlarını 500 baz puan artırdı. Ama yüksek faiz ekonomik büyümeyi sekteye uğrattı, işsizlik artıyor İmalat sektörü endeksi Haziran’da 46.3 ile hayal kırıklığı meydana getirdi.
About Post Author
Gündem
Renault çıldırdı! 310 bin liraya Clio satıyorlar: Hemde Türkiye’de
Son dönemde Türkiye’de otomobil fiyatlarının normalin üzerinde seyrettiği inkar edilemez bir gerçek. Bu durumu normale çevirmek için hükümet tarafından bazı hamleler yapıldı. Fakat şimdiye kadar istenilen sonuç alınabilmiş değil, Renault, yeni hamlesiyle pazardaki tüm dengeleri değiştirecek gibi görünüyor.
Bilindiği üzere Renault küresel bir marka. Dolayısıyla sadece Avrupa değil, Asya’daki rekabete de ayak uydurması gerekiyor. Bunun için de ortalamanın üzerinde olan fiyatları biraz daha aşağılara çekmeleri gerekiyor. Nitekim bunu da yeni Clio versiyonuyla yapacaklar.
Hali hazırda Renault Clio, Türkiye’de de olduğu üzere en ucuz binek HB otomobillerden biri. Nitekim bu durum pek çok ülkede aynı şekilde diyebiliriz. Lakin özellikle Asya pazarında Clio’dan çok daha ucuz olan otomobiller var.
Bilindiği üzere Çin, ucuz otomobil üretme konusunda bir dünya markası. Bu otomobillerin Türkiye ya da Avrupa’da çok fazla görülmemesinin temel nedeni ise Çin ve Hindistan’daki yoğun talep. Zaten bu iki ülkede 2.5 milyara yakın insan yaşıyor. Dolayısıyla bu talebi karşılamak çok da kolay değil.
About Post Author
Ekonomi
Borsada en çok kazandıran hisseler
Borsa, seçimden sonra ciddi bir artış gördü. Yurt dışı yatırımcının ağırlığı artarken yerli yatırımcının da gözü kulağı borsada en çok kazandıran hisseler gibi bilgilerde… Peki borsada en çok hangi hisse kazandırdı? Borsa 100 en çok kazandıran hisseler neler?
Borsa İstanbul 100 endeksi bu hafta boyunca 6.400 bandındaki dirence takıldı. Hareketli bir seyir izleyen BIST100 endeksinde günlük hacim 90 milyar TL’yi bulu. Haftanın son iş gününde ise en çok yükselen sektör sigorta oldu. Ardından gıda, holding, teknoloji ve metal ürünleri yer aldı. Bankalar ise kısmi bir düşüş gördü. Yatırımcıların gözünde ise merak edilen konu en çok kazandıran hisseler oldu.
Peki Borsada en çok kazandıran hisseler neler? İşte BİST 100 en çok kazandıran hisseler:
BRYAT
TUKAS
BIOEN
ASUZU
DOAS
Bu hisseler arasında BRYAT ve TUKAS tavan fiyatından işlem gördü.
BIST 100’de bugün en çok düşen hisseler ise;
CANTE
ALFAS
PENTA
YKBNK
VAKBN
About Post Author
-
Genel5 yıl ago
En etkileyici kız tavlama sözleri
-
4 yıl ago
Fetullah Gülen öldü mü?
-
5 yıl ago
Genelkurmay arşivinden Çanakkale
-
Spor1 yıl ago
Galatasaray’ın yıldızı Torreira’nın, Devrim Özkan’a aşkını ilan ettiği paylaşım olay oldu
-
Magazin1 yıl ago
Konya’daki açılışında protesto edilen Selin Ciğerci’den ilk açıklama: Dik durmaya çalışıyorum
-
Politika1 yıl ago
Cumhurbaşkanı adaylık ücreti netleşti: Aday olabilmek için milyoner olmak gerekiyor
-
Gündem1 yıl ago
Fatih Portakal’dan Muharrem İnce isyanı. ‘Muhalefette böyleyse iktidara gelse ne olacak?
-
Magazin1 yıl ago
“Artık yeter” Öyle bir yerine estetik yaptırdı ki… Hayranları Seda Sayan’a isyan etti
You must be logged in to post a comment Login