/home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
">
Warning: Undefined array key 0 in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
Warning: Attempt to read property "cat_name" on null in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
FETÖ davalarıyla ilgilenen Erdoğan’ın avukatı: FETÖ’nün yeni hedefi…
Türkiye’de FETÖ 4 tıl önce Darbe Girişimine tanık oldu. 4 yılda neler oldu? Hainler pişmanlık hissediyor m? Tekrar fırsat geçerse yaparlar mıydı? Kaç kişi yargılandı? İhanet edenlerden merah edlen soruları Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın cevapladı.


ÖRGÜT ÜYELERİ MAHKEMELERDE PİŞMANLIK BELİRTMİYOR
-Hüseyin Bey FETÖ duruşmalarını izliyorsunuz. Darbe sanıklarının ruh hali nasıl. Bir pişmanlık gözlemliyor musunuz?
Bir kimsenin işlediği suçtan dolayı pişmanlık duyabilmesi için öncelikle işlediği elemin haksız bir eylem olduğunu idrak etmesi lazım. Bu idrak, kişinin sahip olduğu değer yargılarıyla yakından ilintilidir. FETÖ mensubu bir darbecinin gözünde 15 Temmuz darbe girişimi haklı bir kalkışmadır. Dolaysıyla itirafçı olan bir kısım sanıklar hariç hiç kimsede bir pişmanlık emaresi gözlemleyemedik.
FETÖ’CÜ KATİLLER FIRSAT GEÇSE AYNI SUÇU İŞLER
-Ellerine yine fırsat geçse aynı suçu işlerler mi?
FETÖ’cü darbeciler, pişmanlık duymadıkları gibi, intikam hayaliyle öfkelerini büyütmektedirler. Bu nedenle tekrar fırsat bulmaları halinde Ülkemize reva görecekleri muamele, 15 Temmuzla mukayese edilmeyecek derecede zalimane olacaktır. Bu gerçeği hiç kimsenin aklından çıkarmaması gerekir. Bir örnek vereyim; Darbe gecesi Kara Havacılık Konutanlığından helikopterleri sevk ve idare eden Kara pilot yarbay Mehmet Şahin, tutuklu kaldığı cezaevinde tutuklu genç teğmenlere gönderdiği mektupta “Artık Çanakkale destanı unutulacak, şairler sizin destanınızı yazmak için birbiriyle yarışacaklar” demişti.
DARBE MAHKUM VE SANIKLARI HALA ÖRGÜTSEL HAREKET EDİYOR
-Darbe sanıklarının ifadelerine bakıyorum. Ağırlaştırılmış müebbetle yargılandıkları halde, kendilerini unutup darbe ile FETÖ lideri Gülen’in bir ilgisinin olmadığını savunmaya çalıştıklarını görüyoruz. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Örgütün önceliği darbe girişimi ile örgüt arasındaki bağı ortaya koyan beyan ve delillere engel olmak ve daha önce verilen beyanları ve delilleri karartmaktır. Darbe girişimine katılan örgüt mensupların hukuki durumlarının ve alacakları cezaların bu aşamada bir değeri yoktur. Önce örgüt aklanmalı ve sonra örgüt mensuplarının durumuna bakılmalıydı. Çünkü her şey hizmet olarak adlandırıldıkları örgüt içindi. Bu uğurda hayatın kendisi dahil her şey feda edilebilirdi.
15 TEMMUZ İHANETİNİN ÜZERİNİ ÖRTMEYE ÇALIŞIYORLAR
-Örgüt tekrar biraraya gelmeye çalışıyor mu?
Örgüt, yargılanan mensuplarının her türlü ihtiyaçlarını karşılayarak, dayanışma göstererek ve özellikle ailelerine sahip çıkarak, aidiyet duygularını tekrar inşa edebildi. Örgütün sanıklara darbe yargılamaları bağlamında yüklediği temel görev ise öncelikle örgütsel aidiyetleri kesin bir şekilde ret ederek örgütü darbeden aklamak, 15 Temmuz gerçeği üzerinde soru işaretleri oluşturmak, 15 Temmuz’la ile ilgili örgütün oluşturmak istediği algıya hizmet etmekti.
Sanıkların çoğunluğunun bu çerçeveye riayet ettiklerini söylemek mümkündür.
-FETÖ davalarını yakından izliyorsunuz. Sizi en çok şaşırtan detay ne oldu?
Konu FETÖ olunca hiçbir şeye şaşırmıyoruz artık, İnsana dair ezberlerimizi sorguladığımız bir süreç yaşadık. İnsan denen varlığının kitlesel olarak bu ölçüde mankurtlaştırıldığını görmek hakikaten üzüntü verici.
ÖRGÜTÜN KENDİLERİNİ KURTARACAĞINA HALA İNANIYOR
-Sanıklar sizce hala bir yerlere güveniyorlar mı? Kendilerine bir yerlerden hayali de olsa güvence verilmiş olabilir mi?
Örgüte mensubu sanıklar, örgütün dışardaki gücünün farkında ve doğrusu bu güce çok güveniyorlar. Dış dinamiklerin Türkiye’nin siyasetini er ya da geç değiştireceğini ve bu değişimin durumlarına olumlu yansıyacağını düşünüyorlar.
Ayrıca sanıklar, mensup oldukları örgütün kendilerini bir şekilde kurtaracağına
ve tahliye olacaklarına kuvvetle inanmaktadır. Bu inancın oluşmasında örgütün ilettiği mesajlar temel faktör olmakla beraber, bir kısım siyasi partilerin doğrudan veya dolaylı olarak örgütün stratejisine müzahir gözükmesi de bu inancın pekişmesine yol açmaktadır.
Kaldı ki örgüt, tutuklu ve hükümlü örgüt mensuplarının moral ve motivasyonunu yüksek tutmak için sistematik bir çalışma yürütmektedir.
ÖRGÜTÜN BÜROKRASİDEN TAMAMEN TEMİZLENDİĞİNİ SÖYLEMEK ZOR
-Örgüt asker, emniyet ve sivil bürokrasiden tamamen temizlendi mi sizce?
Örgütün, devletin içindeki yapılanmasının tasfiyesi konusunda çok önemli mesafeler alındı. Ancak devletin bu örgütten tamamen arındırıldığını söylemek güçtür. Birkaç nesli kapsayan bir kadrolaşma hareketinin bu sürede tespiti ve tasfiyesi mümkün değil kuşkusuz.
Bu mücadelenin uzun yıllar aynı kararlılıkla sürmesi bu anlamda çok önem arz etmektedir.
ÖRGÜT BÜTÜNÜYLE EYLEM YAPMA KABİLİYETİNİ YİTİRMEDİ
-Örgütün hala bir eylem yapabilecek gücü olduğunu düşünüyor musunuz?
Örgütün devletin önemli kurumlarındaki operasyonel gücü minimize edildi. Büyük ölçekli eylemleri planlama ve icra etmeme kabiliyetleri kalmadı denebilir. Ama bütünüyle eylem yapma kapasitesini yitirdiklerini söylemek mümkün değildir.
Bununla birlikte örgütün yurt dışındaki faaliyet kapasitesinde bir zayıflama olduğunu söylemek için de henüz erken.

ÖRGÜT SİYASETE SIZIYOR
-Örgütün şu anki hedefi nedir?
Örgütün devlet kurumları üzerindeki eylem kapasitesi zayıflamakla birlikte daha önce öncelik vermediği ikinci derecede önemsediği siyaset alanındaki kazanımları dikkat çekicidir.
Örgüt, 15 Temmuz başarısız darbe girişiminden sonra sadece devlet kurumlarındaki güç temerküzü ile iktidarı ele geçirilemeyeceğini, siyasete nüfuz edemeyen bir hareketin başarılı olmayacağını idrak etmiş oldu. O nedenle 16 temmuz sabahından itibaren örgütün önceliğinin kritik devletin kritik kurumlarından siyaset alanına kaydırıldığını söylemek mümkündür.
1315 AĞIRLAŞTIRILMIŞMÜEBBAT , 1217 MÜEBBET CEZASI VERİLDİ
-Bugüne kadar FETÖ davalarından kaç kişi ceza aldı?
Geçen dört yıllık süre zarfında Türkiye genelinde görülen 289 darbe davasının 275’i yerel mahkemeler tarafından karara bağlanmış oldu. 14 darbe davasının yargılaması ise halen devam etmektedir.
Türkiye genelinde yapılan yargılamalar sonucunda verilen kararlara göre 1.315 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, 1.217 sanığa müebbet hapis cezası, 1.598 sanığa 1 yıl 2 ay ile 20 yıl arasında değişkenlik gösteren sürelerle süreli hapis cezası verilmiştir. 2.692 sanık hakkında beraat kararı, 552 sanık hakkında ise ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.
Karara çıkan darbe davalarının 4’ü kanun yollarına başvurulmaksızın kesinleşmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvurulan 90 davanın 25’i bozularak ilk derece mahkemesine gönderilmiş, geriye kalanların istinaf incelemesi devam etmektedir.
Temyiz yoluna başvurulan 205 davanın 50’si onanarak veya düzeltilerek onanarak kesinleşmiş, 25’i ise bozulmuştur. Geriye kalan 130 dosyanın ise Yargıtay nezdinde temyiz incelemesi devam etmektedir.
BATI FETÖ KONUSUNDA ÇİFTE STANDART UYGULUYOR
-Suçların iadesi konusunda uluslararası alanda önemli mesafe kat edemedik. Batı ülkelerinin Türkiye’ye karşı bu konuda çifte standart uyguladığını düşünüyor musunuz?
Batı ülkeleri sadece suçluların iadesi konusunda değil her konuda çifte standart uygulamaktadır. Özellikle ulusal yararları söz konusu olduğunda bu durum daha da belirgin bir hal almaktadır.
Anlaşılan o ki bir kısım Batı ülkeleri ile FETÖ’nün ilişkisi taktik değil stratejiktir. Bu örgüte yüklenen misyon Türkiye ile de sınırlı değildir. Kendi ulusal yararları için tasarladıkları ve uzun süre yatırım yaptıkları bu örgütü, Türkiye’nin ulusal yararları için feda etmeleri beklenmemelidir.
Türkiye, bu örgütler ilgili tezlerini bıkmadan ve usanmadan Dünya’ya anlatmalıdır. Yine kararlı bir şekilde örgüt üyelerin iadesini istemelidir. Ancak bu girişimlerden esaslı bir sonuç çıkması olası gözükmemektedir.
Türkiye, her konuda olduğu gibi bu konuda da göbeğini kendi kesecek ve bu örgütü tarih sahnesinden silecektir.
About Post Author

Warning: Undefined array key 0 in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 493
Warning: Attempt to read property "cat_ID" on null in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 493
Ekonomi
Emeklilik yaşı yükseliyor: Mezarda emeklilik dönemine hoş geldiniz

Türkiye’de emeklilik sistemine yönelik yapılan düzenlemeler, çalışanların gelecek planlarını derinden etkiliyor. Özellikle 2008 yılı sonrasında sigortalı olanlar için emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e yükseliyor. SGK uzmanlarının açıklamalarına göre, 58-60 yaş aralığında emekli olmak artık oldukça zor. Peki, yeni emeklilik sisteminde neler değişti? İşte tüm detaylar…
2008 SONRASI SİGORTALILAR İÇİN EMEKLİLİK YAŞI 65’E ÇIKIYOR
Sosyal güvenlik reformları kapsamında yapılan değişiklikler, emeklilik sürecinde önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. SGK Uzmanı İsa Karakaş’ın açıklamalarına göre, 1 Mayıs 2008 sonrasında sigortalı olanlar için emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e yükseliyor. Bu durum, özellikle genç çalışanlar için erken emekliliği neredeyse imkânsız hale getiriyor.
SGK mevzuatına göre, 30 Nisan 2008’den önce sigortalı olanlar, kadınlar için 58, erkekler için 60 yaşında emekli olabiliyor. Ancak 1 Mayıs 2008 sonrasında sigortalı olanlar için bu yaş sınırı kademeli olarak artırılıyor. Yeni sistemde, emeklilik için gereken şartları sağlamak her geçen gün daha da zorlaşıyor.
ERKEN EMEKLİLİK ŞARTLARI ZORLAŞIYOR
SGK sisteminde emekli olabilmek için üç temel kriter bulunuyor:
- Yaş Şartı: 2008 öncesinde sigortalı olanlar için kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş sınırı korunurken, yeni düzenlemeyle 65 yaş zorunlu hale geliyor.
- Prim Gün Sayısı: SSK’lılar için 7.000, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalıları için ise 9.000 prim günü tamamlanması gerekiyor.
- Sigortalılık Süresi: Sigortalılık süresi de emeklilik hakkını belirleyen en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
1 MAYIS 2008 SONRASI SİGORTALILAR İÇİN KRİTİK DÖNEM
Özellikle 2008 sonrasında sigortalı olan çalışanlar için emeklilik şartları büyük önem taşıyor. Yeni sistemde, sigorta başlangıcı bu tarihten sonra olan kişilerin, emeklilik yaşını 65’e çıkarmamak için prim gün sayılarını mümkün olduğunca erken tamamlamaları gerekiyor. Örneğin, 2015’te sigorta girişi yapılan bir kişi, 2035’e kadar prim gün şartını tamamlarsa 58 yaşında emekli olabilecek. Ancak prim ödemelerini 2048’e kadar uzatırsa, emeklilik yaşı 65’e çıkacak.
SSK, BAĞ-KUR VE EMEKLİ SANDIĞI ARASINDAKİ FARKLAR
- SSK’lılar İçin Avantajlı Durum: Prim gün şartı 7.000 olarak belirlenirken, nispeten daha erken emekli olabilme şansı sunuyor.
- Bağ-Kur ve Emekli Sandığı Daha Dezavantajlı: 9.000 prim günü zorunluluğu nedeniyle, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalıları daha uzun süre çalışmak zorunda kalıyor.
YENİ DÜZENLEMELER GÜNDEMDE
EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) düzenlemesinin ardından kademeli emeklilikle ilgili yeni düzenleme beklentileri de artıyor. Uzmanlar, 2008 sonrası sigorta girişi olanlar için daha esnek bir emeklilik sistemi getirilmesi gerektiğini savunuyor. Ancak mevcut tabloya bakıldığında, 65 yaş emekliliği artık kaçınılmaz hale gelmiş durumda.
Emeklilik planlamasında yaşanan bu değişiklikler, çalışanlar için daha uzun çalışma hayatını zorunlu kılıyor. Gelecekte yeni düzenlemeler gündeme gelir mi bilinmez, ancak şu anki sistemde erken emeklilik giderek zorlaşıyor.
About Post Author
Ekonomi
Aile Destek Ödemeleri’nde flaş gelişme: Bakanlık duyurdu

Hazine ve Maliye Bakanlığı, dar gelirli ailelere yönelik sağlanan Aile Destek Programı hakkında kritik bir açıklama yaptı. 2023 ve 2024 yıllarında aylık 850 TL ile 1.250 TL arasında destek alan milyonlarca aile, 2025 yılında ödemelerin devam edip etmeyeceğini merak ediyor. İşte son gelişmeler ve resmi açıklamaların detayları…
AİLE DESTEK PROGRAMI NEDİR, NE ZAMAN BAŞLADI?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Haziran 2022’de hayata geçirilen program, geçici bir sosyal yardım projesi olarak tasarlandı. İki yıl boyunca belirlenen kriterleri karşılayan ihtiyaç sahibi ailelere düzenli nakdi destek sağlandı. 2024 Aralık ayına kadar devam eden program kapsamında, Türkiye genelinde milyonlarca hane ekonomik olarak desteklendi.
2025 YILINDA ÖDEMELER DURDURULDU MU?
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı resmi açıklamaya göre, Aile Destek Programı’nın süresi 2024 sonunda doldu. Programın başlangıç aşamasında “geçici” olarak duyurulduğu vurgulanırken, 2025 yılı itibarıyla ödemelerin otomatik olarak sonlandırıldığı belirtildi. Bakanlık yetkilileri, “Programın uzatılmasına yönelik herhangi bir talimat verilmedi. Süreli bir proje olduğu için sonlandırma kararı alındı” ifadelerini kullandı.
YARDIMLARIN KESİLMESİNE TEPKİLER SÜRÜYOR
Ödemelerin kesilmesi, özellikle düşük gelirli aileler arasında endişeye neden oldu. Sosyal medya platformlarında ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla yardımların yeniden başlatılması talepleri artarken, hükümet yetkililerinden şimdilik net bir yanıt gelmedi. Vatandaşlar, alternatif destek mekanizmalarının devreye alınıp alınmayacağını araştırıyor.
HÜKÜMETTEN NET AÇIKLAMA: ‘YANLIŞ BİLGİLERE İTİBAR ETMEYİN’
Bakanlık, basında yer alan “programın gizlice sonlandırıldığı” iddialarına yanıt verdi. Yapılan yazılı açıklamada, “Aile Destek Programı, başlangıçta belirtildiği üzere süreli bir projeydi. Bakanlık tarafından herhangi bir ek karar alınmamıştır. Süre dolduğu için sistem otomatik olarak sonlandı. Haberlerdeki spekülatif bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır” denildi.
2025’TE YENİ DESTEK PAKETLERİ GELECEK Mİ?
Dar gelirli ailelerin gündeminde, “Yardımların yerini alacak yeni projeler olacak mı?” sorusu yer alıyor. Hükümet yetkilileri, sosyal yardımlara yönelik farklı programların değerlendirildiğini ancak şu an için somut bir adım olmadığını dile getiriyor. Konuyla ilgili gelişmelerin, önümüzdeki aylarda yapılacak bütçe görüşmelerinde netleşmesi bekleniyor.
SONUÇ: AİLE DESTEK PROGRAMI TARİHE KARIŞTI
2022’de başlayan ve iki yıl boyunca yüz binlerce ailenin hayatına dokunan program, 2025 itibarıyla resmen sona erdi. Vatandaşların, muhtemel yeni destekler için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları ile İŞKUR üzerinden açıklamaları takip etmesi öneriliyor.
About Post Author
Ekonomi
EYT mağdurlarına özel Kademeli Emeklilik formülü

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin ardından kademeli emeklilik konusu gündemde kalmaya devam ediyor. Emekli maaşlarına yapılan zamların ardından birçok vatandaş, kademeli emeklilikle ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıklamaları ve TBMM’de ele alınan yasa teklifleri, bu konuda beklentileri artırdı. Peki, kademeli emeklilik düzenlemesi 2025 yılında yürürlüğe girecek mi? İşte son gelişmeler…
KADEMELİ EMEKLİLİK DÜZENLEMESİ GELİYOR MU?
Kademeli emeklilik sistemi, sigortalı çalışanların belirli bir yaşa ve prim gününe ulaştıklarında kısmi emeklilik hakkı kazanmasını sağlayan bir düzenleme olarak biliniyor. Ancak bu sistemin nasıl işleyeceği, sigortalılık başlangıç tarihine ve sigorta türüne bağlı olarak değişiklik gösteriyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gündeme gelen yasa teklifleri sonrasında, EYT kapsamına giremeyen vatandaşlar için kademeli emeklilik beklentisi artmış durumda. Özellikle, prim gün sayısını doldurmasına rağmen yaş şartı nedeniyle emekli olamayan sigortalılar, yeni bir düzenleme yapılmasını talep ediyor.
HÜKÜMETİN KADEMELİ EMEKLİLİK KONUSUNDAKİ TUTUMU
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Emeklilik sisteminde şu an için bir değişiklik planlamıyoruz. Emekli olabilmek için gereken prim ve yıl şartları devam edecek.”
Bu açıklama, kademeli emeklilik düzenlemesi bekleyen vatandaşlar için hükümetin net tutumunu ortaya koyuyor. Ancak bazı uzmanlar, ilerleyen yıllarda bu konuda bir düzenleme yapılabileceğini öngörüyor.
UZMANLAR NE DİYOR?
Sosyal Güvenlik Baş Uzmanı İsa Karakaş, yaptığı değerlendirmede kademeli emekliliğin kaçınılmaz olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Kademeli emeklilik düzenlemesi eninde sonunda yapılacaktır. Çünkü sosyal güvenlik sisteminde büyük bir dengesizlik oluştu. EYT ile bazı vatandaşlar 17-24 yıl gibi kısa sürelerde emekli olurken, diğerleri çok daha uzun süre beklemek zorunda kaldı. Bu sistemin daha adil hale getirilmesi gerekiyor. Benim tahminim, 2027 yılına kadar bu konuda bir düzenleme geleceği yönünde.”
BAKAN IŞIKHAN’DAN SON AÇIKLAMALAR
Bakan Vedat Işıkhan, 13 Ocak’ta katıldığı bir canlı yayında kademeli emeklilik konusuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Burada asla bir mağduriyet söz konusu değildir. Biz mevcut aktüeryal dengeyi koruyarak emeklilerimize aylıkları düzenli bir şekilde ödeyebilmek ve sağlık hizmetlerini sürdürülebilir hale getirebilmek için çalışıyoruz.”
Bu açıklamalar, hükümetin önceliğinin mevcut emeklilik sistemini korumak olduğunu ve kademeli emeklilik konusunda yakın vadede bir düzenleme yapılmayabileceğini gösteriyor.
KADEMELİ EMEKLİLİK BEKLENTİLERİ DEVAM EDİYOR
Her ne kadar hükümet yetkilileri şu an için bir değişiklik öngörmese de, EYT kapsamına giremeyen ve yaş bekleyen sigortalılar için kademeli emeklilik talebi gündemdeki yerini koruyor. Önümüzdeki süreçte TBMM’de verilecek yeni yasa teklifleri ve sosyal güvenlik alanında yapılacak olası düzenlemeler, bu konunun nasıl şekilleneceğini belirleyecek.
Vatandaşlar ise 2025 yılı ve sonrasında kademeli emekliliğe dair yeni gelişmeleri yakından takip etmeye devam edecek.
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login