/home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
">
Warning: Undefined array key 0 in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
Warning: Attempt to read property "cat_name" on null in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
İşte Beklenen Sosyal Medya Yasası!
AK Parti Grup BaşkanVekili Özlem Zengin basın açıklamasında Sosyal Medya düzenlemesinin detaylarını paylaştı. Açıklamanın sonucunda Sosyal Medyada bilgi kirliliği oluştu.

BU DÜZENLEME KAÇINILMAZDI
-AK Parti ve MHP’nin meclis gündemine taşımaya hazırlandığı son sosyal medya düzenlemesine neden ihtiyaç duyuldu?
Türkiye’de 54 milyon sosyal medya kullanıcısı bulunmaktadır. Ortam sanal olsa da işlenen suç gerçektir. Özellikle anonim ve sahte hesaplar üzerinden sosyal medyada çok farklı suçlar işleniyor. Bunların başında tehdit, hakaret, aşağılama, özel hayatın gizliliğini ihlal, mahremiyetin önüne geçilmesi, kişisel verilerinin hukuka aykırı bir şekilde ele geçirilmesi, ayrıca toplumu kin ve düşmanlığa sevk etme gibi suçlar büyük problem oluşturmuştur. Çocuk istismarı, cinsel istismar ve pedofili de kontrolün olmadığı sanal dünyada had safhaya ulaşmıştır. Bunların birikmesi neticesinde sosyal medya düzenlemesine ihtiyaç duyulmuştur.
AĞIR YAPTIRIM GELİYOR
-Sahte hesaplarla sosyal medya üzerinden açık suç işleyenler var. Bunlarla ilgili bir yaptırım olacak mı?
Özellikle kişi, kişilik haklarıyla ya da özel hayatın gizliliğiyle ilgili mağduriyet ve ihlal bulunduğunu düşünüyorsa mahkemeye gitmeksizin sosyal medya mecrası sağlayıcısının temsilciliğine başvurduğunda temsilcinin 48 saat içinde olumlu ya da olumsuz yanıt vermesi gerekiyor. Yine olumsuz yanıtın sebebinin verilmesi gerekecek. Kullanıcının kişilik hakkı ihlalinde temsilciye yazılı başvuru yapıp 48 saat içinde cevap alamaması durumunda ise sosyal medya mecrasına 5 milyon TL ceza uygulanacak. Olumsuz içeriğin yayından çıkarılması ve engellenmesi taleplerine 48 saat içinde yanıt verilmemesi halinde 5 milyon, kararların uygulanmaması halinde ise 10 milyon lira para cezası verilecek.
TEMSİLCİ ZORUNLU OLACAK
-Düzenleme özetle hangi değişiklikleri kapsıyor?
Temsilci bulundurma zorunluluğu: Günlük erişimi 1 milyondan fazla olan sosyal ağ sağlayıcılarına ilave sorumluluklar getiriliyor. Sosyal medya mecralarının Türkiye’de temsilci bulundurmaması büyük problemleri ve ihlalleri beraberinde getiriyordu. Teklifle birlikte sosyal ağlar diledikleri taktirde tüzel kişilik kurup Türkiye’de temsilci bulundurabilecekler. Bu durum suçların tespiti ve önüne geçilmesi adına çok önemli bir adımdır.
KAPAMA OLMAYACAK BANT ARALIĞI DARALTILACAK
-Sosyal ağlar kapanmayacak ama bant genişliği daraltılacak: Sosyal ağlar temsilci bulundurma yükümlülüğü yerine getirmezse 5 aşamalı yaptırım süreci var. Birinci aşama 10 milyon lira para cezası ve 30 günlük bekleme süresi olacak. Yerine gelmezse 2. aşamada 30 milyon para cezası verilecek. Üçüncü aşamaya geldiğimizde 3 aylık reklam vermeme cezası verilecek. Bu da yerine getirilmezse yüzde 50 bant daralma hususunda hâkimlik kararı uygulanacak. Sonrasında ise yüzde 90 bant daraltma cezası verilebilecek. Beşinci safhada ise, sosyal medya mecrasının niteliği dikkate alınarak, yüzde 90 oranına kadar bant genişliğinin daraltılması hususunda hakim karar verecek.Bant daralma kararı verilirse erişim sağlayıcılar da 4 saat içinde bu kararı yerine getirmekle mükellef olacakladır.
UNUTULMA HAKKI GELİYOR
-Unutulma hakkı verilecek: Kişi veya kurumların internette kendi isimleriyle arama yapıldığında ortaya çıkan sonuçlar arasında kendilerine ait bilgi, fotoğraf, belge gibi verilere yer verilmemesini isteme hakkıdır. Böylece kişilerin isimlerinin arama motorlarından çıkarılması sağlanacak.
BTK’YA BİLDİRİM ZORUNLU
-BTK’ya rapor sunulacak: Sosyal medya mecraları içeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi ile özel hayatın gizliliği sebebiyle içeriğe erişimin engellenmesi başvurularına yönelik istatistiksel ve kategorik bilgileri içeren Türkçe raporları 6 aylık dönemlerle Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ( BTK)’na bildirmekle yükümlü olacak.
PARA CEZASI GELİYOR
-İdari para cezası geliyor: İdari para cezaları, muhatabın yurt dışında bulunması durumunda BTK tarafından doğrudan muhataba, internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler üzerinden elektronik posta veya diğer iletişim araçlarıyla da bildirilebilecek. Bu bildirim, Tebligat Kanunu’na göre yapılan tebligat hükmünde olacak. Bu bildirimin yapıldığı tarihi izleyen 5. günün sonunda tebligat yapılmış sayılacak. Teklifle, yükümlülüğünü yerine getirmeyen yer sağlayıcılarına verilecek idari para cezası artırılacak. Bu bağlamda yer sağlayıcılık bildiriminde bulunmayan ya da yükümlülüklerini yerine getirmeyen yer sağlayıcı hakkında, 10 bin liradan 100 bin liraya kadar verilebilen idari para cezası, 1 milyon liradan 10 milyon liraya kadar da artırılacak.
KULLANICI VERİLERİ TÜRKİYE’DE SAKLANACAK
-Veriler Türkiye’de saklanacak: Kanunla sosyal medya mecralarının Türkiye’deki kullanıcıların verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında Türkiye’de tutması hedeflenerek bu konuda gerekli tedbirleri almaları yükümlülüğü getiriliyor. Bu yükümlülüğün Türkiye’deki veri merkezi sektörünü hareketlendirmesi bekleniyor.
GELİŞMİŞ ÜLKELERDE BU UYGULAMA VAR
-Dünyada buna benzer düzenlemeler var mı?
Dünyada da benzer uygulamaların varlığı görülmektedir. Almanya’da Merkel, 2017 yılında çıkardığı ve kısa adı NetzDG olan kanunla, Facebook, Twitter gibi sosyal medya platformlarını kullanıcıların yayınladıkları içerik konusunda sorumlu hale getirmiş oldu. “Sosyal Ağlarda Yasaların Uygulanmasının İlerletilmesi Kanunu”, bu alandaki en kapsamlı düzenlemelerden biridir. Kanun, sosyal ağlarda nefret söylemi, sahte haberler, hakaretler, tehditler, insanları suça veya şiddete teşvik eden yasadışı içeriklerle mücadeleyi hedefliyor. İngiltere’de ise İletişim Yasası’nın 127. maddesini ihlal edenler, hapis cezasına çarptırılabiliyor. Terörle mücadele kanunu kapsamına giren mesajlarda cezalar artıyor. Avustralya’da ise 2015 ve 2019 yıllarında sosyal medya şirketlerinin içeriklerle ilgili sorumluluklarını tanımlayan ve cezai yaptırımlar öngören yasal düzenlemeler yapıldı.
Fransa Parlamentosu ise Mayıs 2020’de internette nefret söylemini engellemeye yönelik bir kanuni düzenleme kabul etti. Rusya’da son birkaç yıl içerisinde internete yönelik bir dizi düzenleme getirildi.
DENETİMDEN KAÇIYORLAR, VERGİ ÖDEMEK İSTEMİYORLAR
-Neden Türkiye’de bir temsilcilik açmama ve muhatap belirlememe konusunda bu kadar ısrarcı oluyorlar?
Sosyal medya mecraları hukuki denetimden uzak olmak ve elbette ki vergi vermemek adına temsilcilik açmayı reddetmektedir. Özellikle Twitter’ın bu konuda çok inatçı olduğunu söyleyebilmek mümkündür. Küresel teknoloji devleri olarak adlandırılan Google, Facebook, Twitter, LinkedIn ve Netflix gibi kurumlar devletlere yılda yaklaşık 100-240 milyar dolar arasında bir kurumlar vergisi kaybı yaşatıyor. Son dönemlerde bu tarz düzenlemelerin de gündeme geleceğini söyleyebilmek mümkündür. Zira sanal dünyadan her türlü içeriği edinebildiğimizden dolayı reklamların bu ortamda önemli bir rol üstlendiğini söyleyebilmek mümkündür. Örnek vermek gerekirse Google, ek vergilerle beraber Fransa’ya yaklaşık 1 milyar euro vergi cezası ödemeyi kabul etti.
BUNUN ADI ÖZGÜRLÜK DEĞİL
-Bu tasarının medya özgürlüğü önünde bir engel olduğu belirtiliyor. Buna katılıyor musunuz?
Hep unutulan bir nokta var. Bir kişinin özgürlüğü başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter. Sosyal medya mecralarını toplum tarafından cazibeli kılan en önemli özelliklerin başında, düşünce ve ifade özgürlüğü gelmektedir. Ancak kimse sınırsız özgürlüğe sahip değildir. Ama özgürlük kisvesi altında kimse kimseye hakaret edemez, rencide edemez ve küçük düşüremez. Ne yazık ki sosyal medyada bu durumun yaşandığına şahit oluyoruz. Karşımızdakinin kimliği de belli değil. Çünkü hesaplar anonim ve sahte… Bel altı paylaşımlar, ahlaksız içerikler, yapay tartışmalar, hakaretler, küfürler, cinsel içerikli mesajlar, dini değerlerin aşağılanası, algı operasyonları, açılan sahte hesaplarla yapılan itibar suikastlerinin önüne geçilmesi için düzenleme şarttı. Bu kanun tasarısı özgürlüğün önüne engel koymayı değil, tam tersi özgürlüklerin korunmasına yardımcı olacaktır.
About Post Author

Warning: Undefined array key 0 in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 493
Warning: Attempt to read property "cat_ID" on null in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 493
Ekonomi
Emeklilik yaşı yükseliyor: Mezarda emeklilik dönemine hoş geldiniz

Türkiye’de emeklilik sistemine yönelik yapılan düzenlemeler, çalışanların gelecek planlarını derinden etkiliyor. Özellikle 2008 yılı sonrasında sigortalı olanlar için emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e yükseliyor. SGK uzmanlarının açıklamalarına göre, 58-60 yaş aralığında emekli olmak artık oldukça zor. Peki, yeni emeklilik sisteminde neler değişti? İşte tüm detaylar…
2008 SONRASI SİGORTALILAR İÇİN EMEKLİLİK YAŞI 65’E ÇIKIYOR
Sosyal güvenlik reformları kapsamında yapılan değişiklikler, emeklilik sürecinde önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. SGK Uzmanı İsa Karakaş’ın açıklamalarına göre, 1 Mayıs 2008 sonrasında sigortalı olanlar için emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e yükseliyor. Bu durum, özellikle genç çalışanlar için erken emekliliği neredeyse imkânsız hale getiriyor.
SGK mevzuatına göre, 30 Nisan 2008’den önce sigortalı olanlar, kadınlar için 58, erkekler için 60 yaşında emekli olabiliyor. Ancak 1 Mayıs 2008 sonrasında sigortalı olanlar için bu yaş sınırı kademeli olarak artırılıyor. Yeni sistemde, emeklilik için gereken şartları sağlamak her geçen gün daha da zorlaşıyor.
ERKEN EMEKLİLİK ŞARTLARI ZORLAŞIYOR
SGK sisteminde emekli olabilmek için üç temel kriter bulunuyor:
- Yaş Şartı: 2008 öncesinde sigortalı olanlar için kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş sınırı korunurken, yeni düzenlemeyle 65 yaş zorunlu hale geliyor.
- Prim Gün Sayısı: SSK’lılar için 7.000, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalıları için ise 9.000 prim günü tamamlanması gerekiyor.
- Sigortalılık Süresi: Sigortalılık süresi de emeklilik hakkını belirleyen en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
1 MAYIS 2008 SONRASI SİGORTALILAR İÇİN KRİTİK DÖNEM
Özellikle 2008 sonrasında sigortalı olan çalışanlar için emeklilik şartları büyük önem taşıyor. Yeni sistemde, sigorta başlangıcı bu tarihten sonra olan kişilerin, emeklilik yaşını 65’e çıkarmamak için prim gün sayılarını mümkün olduğunca erken tamamlamaları gerekiyor. Örneğin, 2015’te sigorta girişi yapılan bir kişi, 2035’e kadar prim gün şartını tamamlarsa 58 yaşında emekli olabilecek. Ancak prim ödemelerini 2048’e kadar uzatırsa, emeklilik yaşı 65’e çıkacak.
SSK, BAĞ-KUR VE EMEKLİ SANDIĞI ARASINDAKİ FARKLAR
- SSK’lılar İçin Avantajlı Durum: Prim gün şartı 7.000 olarak belirlenirken, nispeten daha erken emekli olabilme şansı sunuyor.
- Bağ-Kur ve Emekli Sandığı Daha Dezavantajlı: 9.000 prim günü zorunluluğu nedeniyle, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalıları daha uzun süre çalışmak zorunda kalıyor.
YENİ DÜZENLEMELER GÜNDEMDE
EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) düzenlemesinin ardından kademeli emeklilikle ilgili yeni düzenleme beklentileri de artıyor. Uzmanlar, 2008 sonrası sigorta girişi olanlar için daha esnek bir emeklilik sistemi getirilmesi gerektiğini savunuyor. Ancak mevcut tabloya bakıldığında, 65 yaş emekliliği artık kaçınılmaz hale gelmiş durumda.
Emeklilik planlamasında yaşanan bu değişiklikler, çalışanlar için daha uzun çalışma hayatını zorunlu kılıyor. Gelecekte yeni düzenlemeler gündeme gelir mi bilinmez, ancak şu anki sistemde erken emeklilik giderek zorlaşıyor.
About Post Author
Ekonomi
Aile Destek Ödemeleri’nde flaş gelişme: Bakanlık duyurdu

Hazine ve Maliye Bakanlığı, dar gelirli ailelere yönelik sağlanan Aile Destek Programı hakkında kritik bir açıklama yaptı. 2023 ve 2024 yıllarında aylık 850 TL ile 1.250 TL arasında destek alan milyonlarca aile, 2025 yılında ödemelerin devam edip etmeyeceğini merak ediyor. İşte son gelişmeler ve resmi açıklamaların detayları…
AİLE DESTEK PROGRAMI NEDİR, NE ZAMAN BAŞLADI?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Haziran 2022’de hayata geçirilen program, geçici bir sosyal yardım projesi olarak tasarlandı. İki yıl boyunca belirlenen kriterleri karşılayan ihtiyaç sahibi ailelere düzenli nakdi destek sağlandı. 2024 Aralık ayına kadar devam eden program kapsamında, Türkiye genelinde milyonlarca hane ekonomik olarak desteklendi.
2025 YILINDA ÖDEMELER DURDURULDU MU?
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı resmi açıklamaya göre, Aile Destek Programı’nın süresi 2024 sonunda doldu. Programın başlangıç aşamasında “geçici” olarak duyurulduğu vurgulanırken, 2025 yılı itibarıyla ödemelerin otomatik olarak sonlandırıldığı belirtildi. Bakanlık yetkilileri, “Programın uzatılmasına yönelik herhangi bir talimat verilmedi. Süreli bir proje olduğu için sonlandırma kararı alındı” ifadelerini kullandı.
YARDIMLARIN KESİLMESİNE TEPKİLER SÜRÜYOR
Ödemelerin kesilmesi, özellikle düşük gelirli aileler arasında endişeye neden oldu. Sosyal medya platformlarında ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla yardımların yeniden başlatılması talepleri artarken, hükümet yetkililerinden şimdilik net bir yanıt gelmedi. Vatandaşlar, alternatif destek mekanizmalarının devreye alınıp alınmayacağını araştırıyor.
HÜKÜMETTEN NET AÇIKLAMA: ‘YANLIŞ BİLGİLERE İTİBAR ETMEYİN’
Bakanlık, basında yer alan “programın gizlice sonlandırıldığı” iddialarına yanıt verdi. Yapılan yazılı açıklamada, “Aile Destek Programı, başlangıçta belirtildiği üzere süreli bir projeydi. Bakanlık tarafından herhangi bir ek karar alınmamıştır. Süre dolduğu için sistem otomatik olarak sonlandı. Haberlerdeki spekülatif bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır” denildi.
2025’TE YENİ DESTEK PAKETLERİ GELECEK Mİ?
Dar gelirli ailelerin gündeminde, “Yardımların yerini alacak yeni projeler olacak mı?” sorusu yer alıyor. Hükümet yetkilileri, sosyal yardımlara yönelik farklı programların değerlendirildiğini ancak şu an için somut bir adım olmadığını dile getiriyor. Konuyla ilgili gelişmelerin, önümüzdeki aylarda yapılacak bütçe görüşmelerinde netleşmesi bekleniyor.
SONUÇ: AİLE DESTEK PROGRAMI TARİHE KARIŞTI
2022’de başlayan ve iki yıl boyunca yüz binlerce ailenin hayatına dokunan program, 2025 itibarıyla resmen sona erdi. Vatandaşların, muhtemel yeni destekler için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları ile İŞKUR üzerinden açıklamaları takip etmesi öneriliyor.
About Post Author
Ekonomi
EYT mağdurlarına özel Kademeli Emeklilik formülü

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin ardından kademeli emeklilik konusu gündemde kalmaya devam ediyor. Emekli maaşlarına yapılan zamların ardından birçok vatandaş, kademeli emeklilikle ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıklamaları ve TBMM’de ele alınan yasa teklifleri, bu konuda beklentileri artırdı. Peki, kademeli emeklilik düzenlemesi 2025 yılında yürürlüğe girecek mi? İşte son gelişmeler…
KADEMELİ EMEKLİLİK DÜZENLEMESİ GELİYOR MU?
Kademeli emeklilik sistemi, sigortalı çalışanların belirli bir yaşa ve prim gününe ulaştıklarında kısmi emeklilik hakkı kazanmasını sağlayan bir düzenleme olarak biliniyor. Ancak bu sistemin nasıl işleyeceği, sigortalılık başlangıç tarihine ve sigorta türüne bağlı olarak değişiklik gösteriyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gündeme gelen yasa teklifleri sonrasında, EYT kapsamına giremeyen vatandaşlar için kademeli emeklilik beklentisi artmış durumda. Özellikle, prim gün sayısını doldurmasına rağmen yaş şartı nedeniyle emekli olamayan sigortalılar, yeni bir düzenleme yapılmasını talep ediyor.
HÜKÜMETİN KADEMELİ EMEKLİLİK KONUSUNDAKİ TUTUMU
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Emeklilik sisteminde şu an için bir değişiklik planlamıyoruz. Emekli olabilmek için gereken prim ve yıl şartları devam edecek.”
Bu açıklama, kademeli emeklilik düzenlemesi bekleyen vatandaşlar için hükümetin net tutumunu ortaya koyuyor. Ancak bazı uzmanlar, ilerleyen yıllarda bu konuda bir düzenleme yapılabileceğini öngörüyor.
UZMANLAR NE DİYOR?
Sosyal Güvenlik Baş Uzmanı İsa Karakaş, yaptığı değerlendirmede kademeli emekliliğin kaçınılmaz olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Kademeli emeklilik düzenlemesi eninde sonunda yapılacaktır. Çünkü sosyal güvenlik sisteminde büyük bir dengesizlik oluştu. EYT ile bazı vatandaşlar 17-24 yıl gibi kısa sürelerde emekli olurken, diğerleri çok daha uzun süre beklemek zorunda kaldı. Bu sistemin daha adil hale getirilmesi gerekiyor. Benim tahminim, 2027 yılına kadar bu konuda bir düzenleme geleceği yönünde.”
BAKAN IŞIKHAN’DAN SON AÇIKLAMALAR
Bakan Vedat Işıkhan, 13 Ocak’ta katıldığı bir canlı yayında kademeli emeklilik konusuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Burada asla bir mağduriyet söz konusu değildir. Biz mevcut aktüeryal dengeyi koruyarak emeklilerimize aylıkları düzenli bir şekilde ödeyebilmek ve sağlık hizmetlerini sürdürülebilir hale getirebilmek için çalışıyoruz.”
Bu açıklamalar, hükümetin önceliğinin mevcut emeklilik sistemini korumak olduğunu ve kademeli emeklilik konusunda yakın vadede bir düzenleme yapılmayabileceğini gösteriyor.
KADEMELİ EMEKLİLİK BEKLENTİLERİ DEVAM EDİYOR
Her ne kadar hükümet yetkilileri şu an için bir değişiklik öngörmese de, EYT kapsamına giremeyen ve yaş bekleyen sigortalılar için kademeli emeklilik talebi gündemdeki yerini koruyor. Önümüzdeki süreçte TBMM’de verilecek yeni yasa teklifleri ve sosyal güvenlik alanında yapılacak olası düzenlemeler, bu konunun nasıl şekilleneceğini belirleyecek.
Vatandaşlar ise 2025 yılı ve sonrasında kademeli emekliliğe dair yeni gelişmeleri yakından takip etmeye devam edecek.
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login