Connect with us

Muhalefetten Dolar Çıkışı!

Altın, dolar ve euroda yaşanan yükseliş endişe ile takip edilirken muhalefetten de hükümete sert eleştiriler geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, ekonomide derinleşen kriz, döviz ve altında ortaya çıkan ani yükselişin temel sebebini, AKP hükümetinin ne içeride, ne dışarıda kimseye güven veremez durumda olmasına bağladı. CHP’li Erdoğan Toprak ise “Bu sürdürülemez bir tablo ve bu şekilde kurlardaki yükseliş durdurulamaz. Rezervleri eriterek, sürekli döviz satarak sorun çözülemez. Akılcı, güven veren, acil dış kaynak akışını sağlayacak önlemler gerekli” dedi. İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Cihan Paçacı ise, ekonomideki çöküşün temel sebebinin, Türkiye’deki yönetim sistemi değişikliği olduğunu belirterek, artık palyatif yöntemlerle ekonominin kurtarılmasının mümkün olmadığını ve acilen sistem değişikliğine gidilmesi gerektiğini vurguladı. CHP’nin ekonomist isimlerinden İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke de bugün dövizde yaşananların tek günlük bir kriz olmadığını, Türk ekonomisindeki büyük krizin bir parçası olduğunu söyledi.

Published

on

Dolar, euro ve altındaki yükselişe ilişkin ne düşünüyorsunuz?

Bu beklenen bir gelişmeydi. Bir yıl önce ‘söz dinlemiyor’ diye Merkez Bankası Başkanını görevden aldılar. Yeni başkana emirle faiz indirttiler. İhtiyat akçesine el koyup Merkez Bankası’nın kasasını boşalttılar.

Bağımsızlığını, itibarını, dünyada saygınlığını ve güvenilirliğini yok ettiler. Şu anda TL faizi enflasyon karşısında eksi 4 puan negatif. O yüzden herkes TL’den kaçıyor.

Göz göre göre parasının erimesini istemiyor. Dünyada dolar değer kaybediyor, Euro karşısında değeri düşüyor ama doların karşısında değer kazandığı tek para TL!

Doları baskılamak için bir yıldır Merkez Bankası ve kamu bankalarının rezervlerini satıyorlar. Yılbaşından bu yana 60 milyar dolar sattılar. Kamu bankalarının döviz açığı 10 milyar doları aştı. Merkez Bankası’nın rezervi kalmadığını eksiye düştüğünü dünyada sağır sultan bile biliyor.

Üstüne salgının getirdiği ekonomik daralma bindi. Dövizin ateşinin mutlaka düşürülmesi lâzım ama bu emirle, bankaları yatırımcıları tehditle, cezayla olmaz. İktidara güven yok. Ekonomi uygulamalarına güven yok.

Zaten ortada bir ekonomi yönetimi, doğru düzgün bir ekonomi politikası, programı yok. Sadece olumlu bir veri açıklandığında tweet atan, sorunlara yönelik sorulara link gönderen dünyadan habersiz bir ekonomi bakanı var.

Ülke ekonomisini dünyada en kırılgan hale getirdiler. Türkiye’nin risk puanı 600’ü aştı. 2018’deki Rahip Brunson krizinde dolar fırlayınca konkordatolar patlamıştı.

Çünkü özel sektörün 300 milyar dolara yakın döviz borcu var. Kurlar dizginlenemezse bu döviz borçları çevrilemez, ödenemez. İflaslar, konkordatolar, şirket batışları fırtınaya dönüşür. Kamu bankaları 10 milyar doları aşan döviz açıklarıyla baş edemez.

İktidara ve ekonomi politikalarına güven kalmadığı için dış kaynak girişi durdu. Yabancı yatırımcı gelmiyor. Mevcut olan da elindekini satıp Türkiye’den çıkıyor.

Bu sürdürülemez bir tablo ve bu şekilde kurlardaki yükseliş durdurulamaz. Rezervleri eriterek, sürekli döviz satarak sorun çözülemez. Akılcı, güven veren, acil dış kaynak akışını sağlayacak önlemler gerekli.

Peş peşe faiz indirimleri yapıldı, bundan sonraki süreç nasıl gelişir?

İktidarın önündeki seçenekler belli. Önce içeriye ve dışarıya güven verecek adımlar atılmalı. Kimse yarın ne olacağını nasıl bir kararname çıkacağını bilmiyor. Her sabah ülke ekonomisi belirsizliğe uyanıyor.

Acil atılacak adımlardan bir tanesi Brunson krizinde olduğu gibi Merkez Bankası’nın yüklü bir faiz artışına giderek TL’yi değerli kılması, yerli-yabancı yatırımcı için TL’yi cazip hale getirmesi gerek. Küresel sermaye cazip bir faizle TL’ye yeniden yatırıma başlar.

Ancak buradaki handikap, korona nedeniyle zaten durgun haldeki ekonominin yüksek faizin altından nasıl kalkacağı. İktidarın derin açmaz noktası burada. Hatırlayın Brunson krizinde bir gecede faiz yüzde 24’e yükseltilerek kur ancak frenlenebildi.

Acil faiz artışı ilk adım olabilir ama Cumhurbaşkanı buna izin verir mi? Böyle bir adım Cumhurbaşkanının kendi söylediklerini (faiz düşünce enflasyon da düşecek) inkâr etmesi demek. Faiz yüzde 8,25 resmi enflasyon yüzde 11,76! Gerçek enflasyon bunun iki katı.

Banka faizi brüt yüzde 8-9. Bu halde TL’den kaçış durur mu? Hayır. İkincisi acilen yüklü tutarda en az 50-60 milyar dolarlık bir nakit, taze dış kaynak bulunması. Bu tutarda bir kaynağın bulunabileceği iki adres var ya IMF ya da ABD Merkez Bankasıyla swap anlaşması.

İktidar IMF’ye gidemez. Giderse hem siyaseten söylediklerini inkâr etmiş olur hem de IMF ile yapılacak anlaşmayla ekonomi yönetimini böyle başıbozuk sürdüremez.

Dilediği gibi harcama yapamaz, kafasına göre ihale açamaz, yasaları değiştiremez. O nedenle, IMF seçeneği iyice duvara toslamadan iktidarın tercihi olmayacaktır. ABD Merkez Bankasıyla swap müzakerelerinden ise iktidar aylardır sonuç alamıyor.

ABD S-400’lerin yanı sıra, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Ege’de, Suriye’de daha çok taviz istiyor. İktidar bu tavizleri vermezse ABD de swap yapmaz, para vermez. Brunson krizinde ‘Türkiye’nin ekonomisini çökertirim’ diye tehdit eden Trump, iktidara istediğini yaptırdı ve Rahibi özel uçakla cezaevinden aldırdı.

Şimdi de daha fazlasını istiyor. Bu sıkışık tabloyu, iktidarın çaresizliğini ve beceriksizliğini görenler art arda Türkiye’ye yaptırım tehdidi savuruyor. ABD, Yunanistan, Fransa, AB… Katar’la swaptan gelen 15 milyar dolar karşılığı Katar riyali yaraya merhem olmaz.

Çünkü Katar parası uluslararası piyasalarda konvertibil değil. O zaman geriye tek seçenek kalıyor; yabancı dış kaynak girişini canlandırıp, hızlandırmak, yabancı yatırım sermayesini, portföy yatırımcısını Türkiye’ye çekmek, kaçışı durdurmak.

Bunun için de iktidarın içeride şu sıraladığım radikal yön ve politika değişikliğine gitmesi gerekiyor: Hukuk devleti, bağımsız yargı, özgürlükleri güvence altına alan güven veren demokratikleşme adımları atmak.

Hukuksuzlukları, baskıları, keyfi gözaltı, tutuklama, mahkûmiyetleri sonlandırmak. Düşünceye, ifadeye, internete, sosyal medyaya yasaklara dur deyip, baroları bölüp parçalamaya, kadına yönelik şiddete, polis devleti uygulamalarına, mahallede bekçi hegemonyasına, belediyelere kayyum atamalarına son verecek kapsamlı bir demokratikleşme açılımını ilan etmek.

Dışarıda da herkesle kavga, komşularla gerilim, sürekli savaş-saldırı-tehdit söylemi yerine, diyalog, müzakere, diplomasi yaklaşımını öne çıkartan bir dış politikaya yönelmek.

Devletin memuru Diyanet İşleri Başkanının eline kılıç verip, insanlara korku salmaktan, bu ülkenin kurucu liderlerine, değerlerine lanet ve beddua okutturmaktan vazgeçmek…

Ekonomik tablo her geçen gün ağırlaşıyor? Ne yapılmalı?

Bu iktidarın bu sorunları çözebilecek gücü, kabiliyeti, politikası ve programı yok. Bugüne kadar 6 önlem paketi açıkladılar hepsi çöktü. Bu konudaki çözüm önerilerimizi, acil yapılacaklar listemizi daha önce de açıkladık, ekonominin kötüye gittiği yönündeki uyarılarımızı çok önceden de yaptık.

İktidar kulak asmadı. Şimdi yine dış güçler senaryosuna, komplo tezlerine sarılacaklar. Asıl sorun, yönetemeyen ve sorunların farkında olmayan bir tek adam yönetimi. Adı var kendisi yok bir ekonomi yönetimi.

Geçen yıl görevden aldığı MASAK başkanını bir yıl sonra yine görevden alan, bir yıl önce bu kişiyi görevden aldığından bihaber olan bir yönetimle yönetiliyoruz.

Biz daha Mayıs ayında ülkenin bir ekonomik krizin de ötesinde ‘Buhran’a doğru gittiğini tespit ederek 16 maddelik çözüm önlemlerimizi, hangi alanlarda acil yapısal reformlara gidilmesi gerektiğini duyurduk.

Kamu ihale yasasından, döviz garantili Kamu-Özel Projelerine, yeni bütçeden, Ekonomik Sosyal Konsey’in acil toplanarak ortak akılla çözüm üretilmesine, vergi politikaları, yargı politikaları, bürokraside liyakate ve kurumsal özerkliğe varana kadar tüm çözümleri ortaya koyduk. Türkiye’nin buhrandan çıkışının formülü, reçetesi, anahtarı budur.

ÖZTRAK’TAN ÇARPICI İFADELER

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, ekonomide derinleşen kriz, döviz ve altında ortaya çıkan ani yükselişin temel sebebini, AKP hükümetinin ne içeride, ne dışarıda kimseye güven veremez durumda olmasına bağladı.

Öztrak, ekonomide yaşanan çöküşü çözebilecek en hızlı çözümün, “hükümetin derhal istifa etmesi olduğunu” vurguladı.

Öztrak, Sözcü’ye yaptığı açıklamada, ekonominin geldiği noktayı futbol sahası benzetmesiyle açıkladı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak

“AK Parti yönetimi ekonomiyi doksan metrelik sahayı 10 metreye indirerek yönetmeye çalışıyordu. Sahada sadece kendi takım oyuncuları vardı” ifadesini kullanan Öztrak, “Böyle bir durumda, bu oyunun devam edemeyeceği artık görülmüştür. Bu kadar kasarsanız, hem de bu kadar müdahale ederseniz ortaya çıkacak olan tablo budur.

Bu yandan AKP’nin Genel Başkanı’nın kerameti kendinden menkul faiz/ enflasyon/ kur teorileri, bir yandan damat ve danışmanların Londra piyasası üzerinden kuru yönetmeye çalışma çabaları… Sonucun maliyetini hep birlikte görüyoruz. Yönetememenin maliyetini şu anda görüyoruz” dedi.

“DERHAL İSTİFA ETMELİLER”

Ekonominin “sürdürülebilir olanı yapmak” olduğunu kaydeden Öztrak, “Şu anda durum sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır” dedi.

İş bu noktaya gelmeden önce hükümetin ‘güven veren bir programı süratle devreye sokması gerektiğini, atacağı adımları bir takvimle birlikte açıklayıp, bunları hızlıca atması gerektiğini’ ancak bunların hiçbirinin yapılamadığını vurgulayan Öztrak, şöyle konuştu;

“Geldiğimiz noktada böyle bir program için bile geç kalınmıştır. Eğer siz gerçekten ülkenin temel sorunlarını çözecek önlemleri devreye sokamıyorsanız, işi günlük bir takım önlemlerle götürmeye çalışırsanız, bu işin sonu böyle olur. Ne içeride, ne de dışarıda bu hükümete herhangi bir güven kalmamıştır. Hükümetin ekonomik krizi çözmek için atabileceği en hızlı adım derhal istifa etmektir. Başka türlü güven veremezler.”

İYİ PARTİLİ PAÇACI: 4 SEBEBİ VAR

İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Cihan Paçacı, ekonomideki çöküşün temel sebebinin, Türkiye’deki yönetim sistemi değişikliği olduğunu belirterek, artık palyatif yöntemlerle ekonominin kurtarılmasının mümkün olmadığını, acilen sistem değişikliğine gidilmesi gerektiğini vurguladı.

Paçacı, Sözcü’ye yaptığı açıklamada ekonomideki ani çöküşü dört nedene bağladı;

1-Yönetimde 2018 yılında yapılan sistem değişikliği ile demokrasi ve yargıdaki aşınma dünyada Türkiye’ye karşı olan güveni azalttı.
2-Güven azalışıyla birlikte ekonomi yönetiminde liyakata dayalı atamalardan vazgeçildi.
3-Ekonomi ile ilgisi zayıf olan yöneticilerin müdahalesi ve yanlış ekonomik kararlar sonucu Türkiye 2018’den bu yana ciddi bir krizin içine girdi.
4-Tüm bunlar olurken, bir de israf sürekli arttı.

İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Cihan Paçacı

“EKONOMİ KURULUŞLARI SİYASİ AMAÇLAR İÇİN KULLANILIR OLDU”

Paçacı, Türkiye’de parlamenter sistemin sona erdirilip, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişle birlikte, Merkez Bankası, BDDK, TÜİK gibi bir takım kuruluşların siyasi amaçlar için kullanılmaya başlandığına dikkat çekerek, şöyle konuştu;

“Sonuçta şeffaflık kayboldu, ki ekonomide çok önemlidir. Açıklanan veri ve rakamlar gerçeği yansıtmayan ve güven duyulmayan bir noktaya geldi. Diğer taraftan israf da sürekli artmaya başladı. Enflasyonun sebebinin faiz olduğu gibi son derece yanlış bir anlayışla faiz oranları, kısa sürede ciddi şekilde, talimatlı, piyasa şartlarına uygun olmayan tarzda aşağı çekildi. Sonuçta 8.25’lik politika faizine karşı Merkez Bankası 8.9 enflasyon hedefi açıkladı. bu yaptıkları icraatinin kendi eliyle çürütülmesidir.

Eğer mevduat faizi ortalama yüzde 6’lara düşerse, politika faizi yüzde 8.25 olursa, gerçek enflasyon ise açıklananın çok üzerinde olursa, tasarruflar dolar olarak altın ve dövize gider. Neticede dolarizasyon doğdu, vatandaş emniyetli bir liman olarak gördüğü dövize yöneldi. Döviz mevduat hesabı 200 Milyar doları aştı.”

“FAİZ DÜŞÜRDÜLER, REZERVLER EKSİYE DÜŞTÜ”

Hükümetin, zaten yanlış uygulanan politikalar nedeniyle oluşan kur artışını önlemek için Merkez Bankası ve kamu bankaları eliyle sürekli döviz satışına gittiğini, bunun da rezervleri erittiğini vurgulayan Cihan Paçacı, “Merkez Bankası ve kamu bankalarının bugün döviz rezervleri eksidedir. Böyle bir durumda elinizde döviz kurunu tutmak için ancak faiz mekanizmasını kullanmanız gerekir. Ancak faizi Sayın Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla düşürdükleri için yeniden yükseltemiyorlar. Dolayısıyla kuru dengeleyecek bir mekanizma ellerinde kalmadı. Rezerv de olmadığı için bundan sonra kur artışını önleyebilmeleri pek mümkün değil.” diye konuştu.

“VATANDAŞA 115 MİLYAR TL EK YÜK”

Türkiye’de kamunun 96 milyarlık borcu nedeniyle, sırf kur farkından dolayı vatandaşa 115 milyar TL ek yük bindiğini de söyleyen Paçacı, şöyle konuştu;

“Eğer işi kökünden çözmek istiyorlarsa, sistemi değiştirmeleri lazım. Eğer bir ülkede yargı çalışmıyorsa, demokrasi konusunda çok ciddi problemler var ise, bu ülkeye yurt dışından ne sıcak para gelir, ne de yatırım gelir. Türkiye’nin döviz girdisine ihtiyacı var. Bugün bu ihtiyacı swapla dahi karşılayamaz durumdayız. Çünkü güven yok.

Dış politikadaki savrulmalar da bunu destekleyen unsurdur. Cari açık patladı. Bütçe açığı patladı. Döviz rezervimiz kalmadı.Ekonomi bu yanlış yönetim, bu yanlış anlayışla çok daha derin krize girecektir. Yıl başında 5.95 olan dolar kuru bugün 7.15. Sadece kamunun 96 milyarlık borcu nedeniyle, 115 milyar TL kur artışından dolayı vatandaşın üzerine yük bindi. Bunu ödeyecek olan yine vatandaştır”.

“NEREYE BAKSANIZ ELİNİZDE KALIYOR”

Paçacı, ekonominin geldiği durumu “Nereye baksanız elinizde kalıyor, iyi giden hiçbir şey yok” diye nitelendirerek, “bunu palyatif tedbirlerle değil, daha köklü, bilimsel verilere dayalı yapısal reformla çözmek gerekir” dedi.

CHP’Lİ BÖKE: BÜYÜK KRİZİN BİR PARÇASI

CHP’nin ekonomist isimlerinden İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, bugün dövizde yaşananların “tek günlük bir kriz olmadığını”, Türk ekonomisindeki büyük krizin bir parçası olduğunu söyledi.

“BU DÜZENİ DEĞİŞTİRMEZ”

Böke, mevcut iktidarın mevcut ekonomik düzeni “bilerek ve isteyerek” kurduğunu, bu düzenin iktidarın da devamını sağladığını belirterek, “Bu ekonomik krizi mevcut iktidar çözemez. Çünkü bu düzeni iktidarın kendisi kurdu. TL’yi istikrarsız kılan şey, bu iktidarın kurduğu düzen. Dolar kuru bu iktidar döneminde istikrarlı bir şekilde 1.80’den 7.25’e geldi. İktidar bu düzen sayesinde ayakta duruyor. Dolayısıyla bu iktidar bu düzeni değiştirmez. Değiştiremez demiyorum. Bilerek değiştirmez” diye konuştu.

“SİYASİ REÇETE GEREK”

Böke, iktidarın kurduğu sistemi düzeni ise şöyle tarif etti;

Türkiye’yi dış borca bağımlı kılan bu iktidar oldu. Ülkenin birikimini üretime yönlendirmek ve vatandaşı zenginleştirmek yerine, yandaşı zenginleştirecek rantçı alanlara yönlendirdi.

Parlamenter sistemi bitirip, Türkiye’yi öngörülemez hale getiren tek adam rejimini bu iktidar kurdu. Dolayısıyla bizzat iktidar tarafından kurulan bu düzen, bu iktidarı ayakta tutuyor.

Mevcut krizin çözümü sadece ekonomik reçetelerle olmaz. siyasi reçeteler lazım. Ve bu reçeteler de CHP’nin elinde var. Tek adam yerine parlamenter sistem, rantçı düzen yerine sosyal devleti güçlendirip, halkı zenginleştiren bir düzen kurmak gerekiyor.

“KRİZİ DEĞİL, KRİZ ALGISINI YÖNETMEYİ SEÇTİLER”

Selin Sayek Böke, iktidarın Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizi değil, kriz algısını yönetmeyi seçtiğini de vurgulayarak, “Mevcut kriz sadece döviz krizi değil. Büyük krizin bir parçası. 18 milyon işsizin olduğu, son üç yıl içinde umudunu kaybettiği için iş aramaktan vazgeçen 3 milyon kişinin olduğu bir kriz var ülkede. Bugün TL’nin dolar karşısında 25 kuruş değer kaybetmesinin sorumlusu, Türkiye’nin bütün birikimlerini heba etmiş olan iktidar” dedi.

Continue Reading
Click to comment

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Gündem

Altında 900 liralık deprem: Büyük felaket geliyor

Published

on

Gram altında anormal yükseliş durdurulamıyor. Hükümetin faiz kararlarının da pek etkisinin olmadığı altın piyasasının geleceğini Necmettin Batırel yorumladı. Son dönemde alıcılı ve dalgalı bir seyir izleyen gram altın için şaşırtan tahmin bu kez hükümete yakın isim Necmettin Batırel‘den geldi.

Necmettin Batırelgram altın fiyatlarının yakında uçuşa geçeceğini söyledi.

İşte Necmettin Batırel’in o altın tahmini:

Dünyanın en büyük varlık yönetimi şirketi BlackRock‘un iştiraki iShares, spot Bitcoin ETF çıkarmak için Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonuna (SEC‘e) başvuru yapması sonrası Bitcoin hızlı ralli yaşamıştı. Şirket Bitcoin‘in değerine endeksli hisse senedi gibi alınıp satılan araç çıkarmak istemişti. SEC, bir sürprize imza atarak ilk kaldıraçlı Bitcon ETF‘ye onay verdi. Yani vadeli satışlara izin verildi, peşin satışlara değil. Bu yüzden 31 bin 400 dolara yükselen Bitcoin‘in değeri 30 bin 400 dolara düştü. Teknik analize göre 30 bin 700 üzerinde tutunamazsa 29 bin 350 ardından 28 bin 200 dolar desteklerine dönecek. Son 12 ayda fiyatı yüzde 43,28 artan Bitcoin’in hızlı yükselişinden sonra kar satışlarıyla düzeltme yapması kaçınılmaz. Kripto paralardaki yoğunlaşma altının Haziran ayında sert düşüşüne yolaçtı. 1910 dolarla dip yapan ONS yaşanan son gelişmeler üzerine yeni haftaya 1928 dolarla başladı.

Uluslararası Finans Enstitüsüne göre ilk çeyrek sonunda küresel borçlar 305 trilyon dolarla rekor düzeye ulaşmış durumda. Hane halkı borçları 57.6; kamu borçları 85.7; banka borçları 69.8; finans dışı şirket borçları 91.9 trilyon dolar oldu. Şiddetli borç krizi doları ve altını güçlendirecek. Düşük küresel ekonomik büyüme, yüksek faiz oranları, önemli borç yükleri ve yüksek enflasyon krizi tetikleyecek. Dolar ve altın sistem tehdit altına girdikçe ve yeni bir para sistemi önerildiğinde değerini katlayacak.. Onsun uzun vadede önce 5 bin ardından 8 bin dolara yükseleceği tahminleri yapılıyor. Hisse senetlerinden kaçış hızlandıkça yani piyasalar eridikçe altının onsu 2023 Ekim ayına kadar 3 bin dolara ulaşacak diyenler var.. Hisse senedi piyasaları 1982’de başlayan 41 yıllık boğa hareketinin sonuna yaklaştı. ABD merkez bankası 2022 Haziran ayında yüzde 9,1 ile zirveye ulaşan yüksek enflasyonu durdurmak amacıyla faiz oranlarını 500 baz puan artırdı. Ama yüksek faiz ekonomik büyümeyi sekteye uğrattı, işsizlik artıyor İmalat sektörü endeksi Haziran’da 46.3 ile hayal kırıklığı meydana getirdi.

Continue Reading

Gündem

Renault çıldırdı! 310 bin liraya Clio satıyorlar: Hemde Türkiye’de

Published

on

Son dönemde Türkiye’de otomobil fiyatlarının normalin üzerinde seyrettiği inkar edilemez bir gerçek. Bu durumu normale çevirmek için hükümet tarafından bazı hamleler yapıldı. Fakat şimdiye kadar istenilen sonuç alınabilmiş değil, Renault, yeni hamlesiyle pazardaki tüm dengeleri değiştirecek gibi görünüyor.

Bilindiği üzere Renault küresel bir marka. Dolayısıyla sadece Avrupa değil, Asya’daki rekabete de ayak uydurması gerekiyor. Bunun için de ortalamanın üzerinde olan fiyatları biraz daha aşağılara çekmeleri gerekiyor. Nitekim bunu da yeni Clio versiyonuyla yapacaklar.

Hali hazırda Renault Clio, Türkiye’de de olduğu üzere en ucuz binek HB otomobillerden biri. Nitekim bu durum pek çok ülkede aynı şekilde diyebiliriz. Lakin özellikle Asya pazarında Clio’dan çok daha ucuz olan otomobiller var.

Bilindiği üzere Çin, ucuz otomobil üretme konusunda bir dünya markası. Bu otomobillerin Türkiye ya da Avrupa’da çok fazla görülmemesinin temel nedeni ise Çin ve Hindistan’daki yoğun talep. Zaten bu iki ülkede 2.5 milyara yakın insan yaşıyor. Dolayısıyla bu talebi karşılamak çok da kolay değil.

Continue Reading

Ekonomi

Borsada en çok kazandıran hisseler

Borsa, seçimden sonra ciddi bir artış gördü. Yurt dışı yatırımcının ağırlığı artarken yerli yatırımcının da gözü kulağı borsada en çok kazandıran hisseler gibi bilgilerde… Peki borsada en çok hangi hisse kazandırdı? Borsa 100 en çok kazandıran hisseler neler?

Published

on

Borsa İstanbul 100 endeksi bu hafta boyunca 6.400 bandındaki dirence takıldı. Hareketli bir seyir izleyen BIST100 endeksinde günlük hacim 90 milyar TL’yi bulu. Haftanın son iş gününde ise en çok yükselen sektör sigorta oldu. Ardından gıda, holding, teknoloji ve metal ürünleri yer aldı. Bankalar ise kısmi bir düşüş gördü. Yatırımcıların gözünde ise merak edilen konu en çok kazandıran hisseler oldu.

BIST100 en çok yükselen hisseler neler?
BIST100 en çok yükselen hisseler neler?

Peki Borsada en çok kazandıran hisseler neler? İşte BİST 100 en çok kazandıran hisseler:

BRYAT
TUKAS
BIOEN
ASUZU
DOAS
Bu hisseler arasında BRYAT ve TUKAS tavan fiyatından işlem gördü.

BIST 100’de bugün en çok düşen hisseler ise;

CANTE
ALFAS
PENTA
YKBNK
VAKBN

Continue Reading

Kaçırmayın

Gündem9 ay ago

Altında 900 liralık deprem: Büyük felaket geliyor

Gram altında anormal yükseliş durdurulamıyor. Hükümetin faiz kararlarının da pek etkisinin olmadığı altın piyasasının geleceğini Necmettin Batırel yorumladı. Son dönemde...

Gündem9 ay ago

Renault çıldırdı! 310 bin liraya Clio satıyorlar: Hemde Türkiye’de

Son dönemde Türkiye’de otomobil fiyatlarının normalin üzerinde seyrettiği inkar edilemez bir gerçek. Bu durumu normale çevirmek için hükümet tarafından bazı...

Gündem10 ay ago

Yaz aylarının kabusuna doğal çözüm! Sivrisineklere veda edin…

Birçok insan, sivrisinekleri uzak tutmak için çeşitli yöntemler denemiştir. Sinek kovucu spreyler, elektrikli sinek öldürücüler veya sineklikler gibi çözümler etkili...

Gündem10 ay ago

‘Tek eşli erkek kendini kontrol ettirsin’ Müslüman Alimler Birliği üyesinden şok sözler

Müslüman Alimler Birliği Yüksek Konsey Üyesi ve Türkiye temsilcisi Abdullah Yolcu, sosyal medyada tepki toplayan sözleriyle gündeme geldi.

Gündem10 ay ago

Tarikat kursunda ahırda kendini asmıştı! O Fahri imam serbest kaldı

Şanlıurfa'da yaşanan olayla ilgili olarak yürütülen soruşturma sonucunda gözaltına alınan 'fahri imam', ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Şanlıurfa'da yaşayan 12 yaşındaki...

Gündem1 sene ago

270 Bin liraya sıfır otomobil! Yanlış okumadınız: İkinci el fiyatından bile ucuz

Türkiye’de ikinci el otomobil fiyatları bile milyon rakamları görmüşken, Çinli dev giriş seviyesindeki otomobiller ile Türkiye'ye giriyor.

Gündem1 sene ago

Hemen banka hesabınızı kontrol edin! Bakanlık açıkladı:2.7 milyar lira hesaplara yatırıldı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Nisan ayı itibariyle gerçekleştirilen yaşlılık ve engellilik aylığı ödemeleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu....

Gündem1 sene ago

“Petrolde ciddi sıkıntılar yaşanabilir” Dünya piyasalarını tedirgin eden açıklama: Benzin ve Motorine yeni zamlar mı geliyor?

Birleşik Arap Emirlikleri Enerji Bakanı, bazı ülkelerin üretim ve yatırımla mücadele etmesi nedeniyle 2024'te küresel piyasalar için petrol arzının talepten...

Gündem1 sene ago

Selçuk Geçer: Zengin olmak isteyen parasını buna yatırsın

Daha çok dolar hakkında yaptığı tahminlerle gündem olan ünlü ekonomist Selçuk Geçer, yaptığı son değerlendirmede yatırımcıya en çok kazandıracak formülü...

Trending