/home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
">
Warning: Undefined array key 0 in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
Warning: Attempt to read property "cat_name" on null in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
Dünyadan Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor! Rezerve Yoğun İlgi!
Karadeniz’de doğalgaz rezervi bulunduğuna dair yapılan açıklama, yabancı basında da geniş yer buldu. Gazeteler, Erdoğan’ın sözlerinin yanı sıra uzman görüşlerini de sayfalarına taşıdı. Wood Mackenzie’nin analisti Ashley Sherman, Bloomberg’e yaptığı yorumda, “Keşfedilen rezerv, ülkenin bölgede bir enerji üreticisi olarak potansiyel rolünü gerçekten güçlendiriyor” dedi. Wood&Company’den Jonathan Lamb ise Financial Times’a verdiği demeçte, “Karadeniz’de yaygın gelişmiş enerji altyapısı yok. Üretimi üç yıl içinde başlatmak çok iyimser bir tahmin. Sanırım umut edebileceğimizin en iyisi beş yılda gazı çıkarmaya başlamak” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Fatih Sondaj Gemisi’nin Karadeniz’de bulduğu doğalgaz rezerviyle ilgili yaptığı açıklama yabancı basın tarafından da yakından takip edildi.
Bloomberg’de yer alan haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 320 milyar metreküplük gazın 2023’ten itibaren çıkarılacağı sözlerine yer verildi. Erdoğan’ın, “Bu operasyonu tamamen ulusal imkanlarla gerçekleştirdik. Sondaj operasyonlarında yabancı kaynaklara bir nebze bile güvenmedik” ifadeleri ön plana çıkartıldı.
Haberde, TL ve borsanın açıklama sırasında düşmeye başladığına dikkat çekildi. Bunun nedeninin, açıklanan rezervin büyüklük olarak piyasalarda hayal kırıklığı yaşatması olduğu öne sürüldü.
TUNA-1 SAHASINDA 4 BİN 525 METREDE SONDAJ
Bloomberg, Türkiye’nin son yıllarda Karadeniz ve Akdeniz’deki araştırmalar için üç sondaj gemisi aldığını hatırlattı. Türkiye’nin hedefinin, Orta Doğu’nun en büyük ekonomilerinden birini besleyecek, Rusya, İran ve Irak’a olan bağımlılığı azaltacak büyük enerji rezervleri bulmak olduğu kaydedildi. 2018’de alınan Fatih gemisinin Tuna-1 keşfinde 4 bin 525 metre derinlikte sondaj yaptığı vurgulandı.
Wood Mackenzie’nin analisti Ashley Sherman, Bloomberg’e yaptığı yorumda, “Türkiye, küresel ölçekte hiçbir zaman önemli olmasa da birinci sınıf bir gaz piyasası. Keşfedilen rezerv, ülkenin bölgede bir enerji üreticisi olarak potansiyel rolünü gerçekten güçlendiriyor” ifadelerini kullandı.
Haberde, Türkiye’nin Akdeniz’deki tartışmalı sularda da araştırmalara devam ettiği hatırlatıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, buradaki çalışmalardan da ‘müjdeli haber’ beklediği vurgulandı.
‘ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİ İSTEMEYECEKLER’
Ekonomi gazetesi Financial Times da Türkiye’nin doğalgaz keşfine geniş yer verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Karadeniz’de büyük bir doğalgaz keşfi yapıldığı yönündeki sözleri aktarıldı. Erdoğan’ın, “320 milyar metreküplük gaz ülke tarihimizin en büyük keşfi. Üretime 2023’te başlamayı umuyoruz. Enerji kaynaklarına bağımlılığımız nedeniyle yıllardır sorun yaşayan bir ülke olarak artık geleceğe daha büyük güvenle bakabileceğimize inanıyorum” sözlerine yer verildi.
Gazete, konuyla ilgili uzmanlardan görüş de aldı. Wood&Company’den analist Jonathan Lamb, Financial Times’a yaptığı değerlendirmede, “Karadeniz’de yaygın gelişmiş enerji altyapısı yok. Üretimi üç yıl içinde başlatmak çok iyimser bir tahmin. Sanırım umut edebileceğimizin en iyisi beş yılda gazı çıkarmaya başlamak. Aslında uluslararası bir petrol deviyle iş birliği yapabilirler. Ancak bu keşifle ilgili açıklamaların tonu çok milliyetçi. Bu nedenle bu yolda tek başlarına ilerlemek isteyeceklerini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Gazetede ayrıca “Analistler açıklamayı temkinli karşılarken, keşif Bakan Albayrak’a nefes aldırdı” denildi.
GEÇEN YIL ENERJİYE 41 MİLYAR DOLAR HARCANDI
Financial Times, son 10 yılda ekonomik istikrarın sağlanmasının önündeki en büyük engelin cari açık olduğunu belirtti. Türkiye’nin geçen sene enerji ithalatına 41 milyar dolar harcadığını vurguladı. Keşfedilen rezervin büyüklüğünün, Mısır’ın 2015’te Doğu Akdeniz’de bulduğu Zohr sahasının yaklaşık yüzde 40’ı kadar olduğu vurgulandı. Ekonomi Bakanı Berat Albayrak’ın, Karadeniz’deki doğalgaz keşfinin Türkiye’nin cari açığını kapatacağı sözlerine de yer verildi.
ADAR: BAKAN ALBAYRAK’IN İMAJINI ONARMA ÇALIŞMASI
Alman Uluslararası Güvenlik İşleri Enstitüsü’nden Sinem Adar da doğalgaz keşfiyle ilgili Financial Times’a demeç verdi. Adar, “Şu anki hükümet, ülkeyi enerji ithalatına daha az bağımlı hale getirme hedefine derinden bağlı. Ancak açıklamanın zamanı ve yaratılmaya çalışılan heyecan, ekonomik sorunlardan uzaklaşma çalışması gibi. Canlı yayında Bakan Berat Albayrak’a önemli rol verilmesi, itibarını pekiştirme çabası gibi göründü. Yani bu olayın kısmen liranın değersizleşmesi sonrası Bakan Albayrak’ın imajını onarma çalışması olarak görüyorum” dedi.
‘ENERJİ İHRACATÇISI OLANA KADAR DURMAYACAĞIZ’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına yer veren bir diğer gazete ise New York Times oldu. Erdoğan’ın, “Enerji sorunumuzu çözmeye kararlıyız. Net enerji ihracatçısı olana kadar durmayacağız” sözleri ön plana çıkartıldı.
Commerzbank’ın döviz araştırma başkanı Ulrich Leuchtmann, New York Times’a yaptığı değerlendirmede, “Bu keşif Türkiye için olumlu. Ancak beklendiği gibi oyun değiştirici bir miktar değil. Ayrıca bulunan gazı çıkarmak genelde 10 yıl sürer. Bu nedenle yatırımcılar, bu keşfin Türkiye’nin cari açığını kapatacağı iddialarına şüpheyle yaklaşıyor” dedi.
‘TÜRKİYE İÇİN İNANILMAZ ÖNEMLİ’
Haberde Karadeniz’deki keşfin, Akdeniz’de Türk ve Yunan savaş gemilerinin birbirlerini gölgelemesine neden olan ve tansiyonu yükselten araştırmalar devam ederken geldiği vurgulandı.
New York Times, Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi’nden John Bowlus’un görüşüne de başvurdu. Bowlus, “Bu Türkiye için inanılmaz derecede önemli. Çünkü keşif, tartışmalı Akdeniz sularında değil Karadeniz’de yapıldı. Şimdi Türkiye’nin bu alanın inşasına yatırım yapmak için çok miktarda sermaye toplaması gerekecek. Ayrıca daha önce açık deniz gaz sahası geliştirme deneyimine sahip olmadıkları için uluslararası bir şirketle ortak olmak zorunda kalacaklar” yorumunu yaptı.
About Post Author

Warning: Undefined array key 0 in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 493
Warning: Attempt to read property "cat_ID" on null in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 493
Ekonomi
Emeklilik yaşı yükseliyor: Mezarda emeklilik dönemine hoş geldiniz

Türkiye’de emeklilik sistemine yönelik yapılan düzenlemeler, çalışanların gelecek planlarını derinden etkiliyor. Özellikle 2008 yılı sonrasında sigortalı olanlar için emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e yükseliyor. SGK uzmanlarının açıklamalarına göre, 58-60 yaş aralığında emekli olmak artık oldukça zor. Peki, yeni emeklilik sisteminde neler değişti? İşte tüm detaylar…
2008 SONRASI SİGORTALILAR İÇİN EMEKLİLİK YAŞI 65’E ÇIKIYOR
Sosyal güvenlik reformları kapsamında yapılan değişiklikler, emeklilik sürecinde önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. SGK Uzmanı İsa Karakaş’ın açıklamalarına göre, 1 Mayıs 2008 sonrasında sigortalı olanlar için emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e yükseliyor. Bu durum, özellikle genç çalışanlar için erken emekliliği neredeyse imkânsız hale getiriyor.
SGK mevzuatına göre, 30 Nisan 2008’den önce sigortalı olanlar, kadınlar için 58, erkekler için 60 yaşında emekli olabiliyor. Ancak 1 Mayıs 2008 sonrasında sigortalı olanlar için bu yaş sınırı kademeli olarak artırılıyor. Yeni sistemde, emeklilik için gereken şartları sağlamak her geçen gün daha da zorlaşıyor.
ERKEN EMEKLİLİK ŞARTLARI ZORLAŞIYOR
SGK sisteminde emekli olabilmek için üç temel kriter bulunuyor:
- Yaş Şartı: 2008 öncesinde sigortalı olanlar için kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş sınırı korunurken, yeni düzenlemeyle 65 yaş zorunlu hale geliyor.
- Prim Gün Sayısı: SSK’lılar için 7.000, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalıları için ise 9.000 prim günü tamamlanması gerekiyor.
- Sigortalılık Süresi: Sigortalılık süresi de emeklilik hakkını belirleyen en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
1 MAYIS 2008 SONRASI SİGORTALILAR İÇİN KRİTİK DÖNEM
Özellikle 2008 sonrasında sigortalı olan çalışanlar için emeklilik şartları büyük önem taşıyor. Yeni sistemde, sigorta başlangıcı bu tarihten sonra olan kişilerin, emeklilik yaşını 65’e çıkarmamak için prim gün sayılarını mümkün olduğunca erken tamamlamaları gerekiyor. Örneğin, 2015’te sigorta girişi yapılan bir kişi, 2035’e kadar prim gün şartını tamamlarsa 58 yaşında emekli olabilecek. Ancak prim ödemelerini 2048’e kadar uzatırsa, emeklilik yaşı 65’e çıkacak.
SSK, BAĞ-KUR VE EMEKLİ SANDIĞI ARASINDAKİ FARKLAR
- SSK’lılar İçin Avantajlı Durum: Prim gün şartı 7.000 olarak belirlenirken, nispeten daha erken emekli olabilme şansı sunuyor.
- Bağ-Kur ve Emekli Sandığı Daha Dezavantajlı: 9.000 prim günü zorunluluğu nedeniyle, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalıları daha uzun süre çalışmak zorunda kalıyor.
YENİ DÜZENLEMELER GÜNDEMDE
EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) düzenlemesinin ardından kademeli emeklilikle ilgili yeni düzenleme beklentileri de artıyor. Uzmanlar, 2008 sonrası sigorta girişi olanlar için daha esnek bir emeklilik sistemi getirilmesi gerektiğini savunuyor. Ancak mevcut tabloya bakıldığında, 65 yaş emekliliği artık kaçınılmaz hale gelmiş durumda.
Emeklilik planlamasında yaşanan bu değişiklikler, çalışanlar için daha uzun çalışma hayatını zorunlu kılıyor. Gelecekte yeni düzenlemeler gündeme gelir mi bilinmez, ancak şu anki sistemde erken emeklilik giderek zorlaşıyor.
About Post Author
Ekonomi
Aile Destek Ödemeleri’nde flaş gelişme: Bakanlık duyurdu

Hazine ve Maliye Bakanlığı, dar gelirli ailelere yönelik sağlanan Aile Destek Programı hakkında kritik bir açıklama yaptı. 2023 ve 2024 yıllarında aylık 850 TL ile 1.250 TL arasında destek alan milyonlarca aile, 2025 yılında ödemelerin devam edip etmeyeceğini merak ediyor. İşte son gelişmeler ve resmi açıklamaların detayları…
AİLE DESTEK PROGRAMI NEDİR, NE ZAMAN BAŞLADI?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Haziran 2022’de hayata geçirilen program, geçici bir sosyal yardım projesi olarak tasarlandı. İki yıl boyunca belirlenen kriterleri karşılayan ihtiyaç sahibi ailelere düzenli nakdi destek sağlandı. 2024 Aralık ayına kadar devam eden program kapsamında, Türkiye genelinde milyonlarca hane ekonomik olarak desteklendi.
2025 YILINDA ÖDEMELER DURDURULDU MU?
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı resmi açıklamaya göre, Aile Destek Programı’nın süresi 2024 sonunda doldu. Programın başlangıç aşamasında “geçici” olarak duyurulduğu vurgulanırken, 2025 yılı itibarıyla ödemelerin otomatik olarak sonlandırıldığı belirtildi. Bakanlık yetkilileri, “Programın uzatılmasına yönelik herhangi bir talimat verilmedi. Süreli bir proje olduğu için sonlandırma kararı alındı” ifadelerini kullandı.
YARDIMLARIN KESİLMESİNE TEPKİLER SÜRÜYOR
Ödemelerin kesilmesi, özellikle düşük gelirli aileler arasında endişeye neden oldu. Sosyal medya platformlarında ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla yardımların yeniden başlatılması talepleri artarken, hükümet yetkililerinden şimdilik net bir yanıt gelmedi. Vatandaşlar, alternatif destek mekanizmalarının devreye alınıp alınmayacağını araştırıyor.
HÜKÜMETTEN NET AÇIKLAMA: ‘YANLIŞ BİLGİLERE İTİBAR ETMEYİN’
Bakanlık, basında yer alan “programın gizlice sonlandırıldığı” iddialarına yanıt verdi. Yapılan yazılı açıklamada, “Aile Destek Programı, başlangıçta belirtildiği üzere süreli bir projeydi. Bakanlık tarafından herhangi bir ek karar alınmamıştır. Süre dolduğu için sistem otomatik olarak sonlandı. Haberlerdeki spekülatif bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır” denildi.
2025’TE YENİ DESTEK PAKETLERİ GELECEK Mİ?
Dar gelirli ailelerin gündeminde, “Yardımların yerini alacak yeni projeler olacak mı?” sorusu yer alıyor. Hükümet yetkilileri, sosyal yardımlara yönelik farklı programların değerlendirildiğini ancak şu an için somut bir adım olmadığını dile getiriyor. Konuyla ilgili gelişmelerin, önümüzdeki aylarda yapılacak bütçe görüşmelerinde netleşmesi bekleniyor.
SONUÇ: AİLE DESTEK PROGRAMI TARİHE KARIŞTI
2022’de başlayan ve iki yıl boyunca yüz binlerce ailenin hayatına dokunan program, 2025 itibarıyla resmen sona erdi. Vatandaşların, muhtemel yeni destekler için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları ile İŞKUR üzerinden açıklamaları takip etmesi öneriliyor.
About Post Author
Ekonomi
EYT mağdurlarına özel Kademeli Emeklilik formülü

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin ardından kademeli emeklilik konusu gündemde kalmaya devam ediyor. Emekli maaşlarına yapılan zamların ardından birçok vatandaş, kademeli emeklilikle ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıklamaları ve TBMM’de ele alınan yasa teklifleri, bu konuda beklentileri artırdı. Peki, kademeli emeklilik düzenlemesi 2025 yılında yürürlüğe girecek mi? İşte son gelişmeler…
KADEMELİ EMEKLİLİK DÜZENLEMESİ GELİYOR MU?
Kademeli emeklilik sistemi, sigortalı çalışanların belirli bir yaşa ve prim gününe ulaştıklarında kısmi emeklilik hakkı kazanmasını sağlayan bir düzenleme olarak biliniyor. Ancak bu sistemin nasıl işleyeceği, sigortalılık başlangıç tarihine ve sigorta türüne bağlı olarak değişiklik gösteriyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gündeme gelen yasa teklifleri sonrasında, EYT kapsamına giremeyen vatandaşlar için kademeli emeklilik beklentisi artmış durumda. Özellikle, prim gün sayısını doldurmasına rağmen yaş şartı nedeniyle emekli olamayan sigortalılar, yeni bir düzenleme yapılmasını talep ediyor.
HÜKÜMETİN KADEMELİ EMEKLİLİK KONUSUNDAKİ TUTUMU
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Emeklilik sisteminde şu an için bir değişiklik planlamıyoruz. Emekli olabilmek için gereken prim ve yıl şartları devam edecek.”
Bu açıklama, kademeli emeklilik düzenlemesi bekleyen vatandaşlar için hükümetin net tutumunu ortaya koyuyor. Ancak bazı uzmanlar, ilerleyen yıllarda bu konuda bir düzenleme yapılabileceğini öngörüyor.
UZMANLAR NE DİYOR?
Sosyal Güvenlik Baş Uzmanı İsa Karakaş, yaptığı değerlendirmede kademeli emekliliğin kaçınılmaz olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Kademeli emeklilik düzenlemesi eninde sonunda yapılacaktır. Çünkü sosyal güvenlik sisteminde büyük bir dengesizlik oluştu. EYT ile bazı vatandaşlar 17-24 yıl gibi kısa sürelerde emekli olurken, diğerleri çok daha uzun süre beklemek zorunda kaldı. Bu sistemin daha adil hale getirilmesi gerekiyor. Benim tahminim, 2027 yılına kadar bu konuda bir düzenleme geleceği yönünde.”
BAKAN IŞIKHAN’DAN SON AÇIKLAMALAR
Bakan Vedat Işıkhan, 13 Ocak’ta katıldığı bir canlı yayında kademeli emeklilik konusuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Burada asla bir mağduriyet söz konusu değildir. Biz mevcut aktüeryal dengeyi koruyarak emeklilerimize aylıkları düzenli bir şekilde ödeyebilmek ve sağlık hizmetlerini sürdürülebilir hale getirebilmek için çalışıyoruz.”
Bu açıklamalar, hükümetin önceliğinin mevcut emeklilik sistemini korumak olduğunu ve kademeli emeklilik konusunda yakın vadede bir düzenleme yapılmayabileceğini gösteriyor.
KADEMELİ EMEKLİLİK BEKLENTİLERİ DEVAM EDİYOR
Her ne kadar hükümet yetkilileri şu an için bir değişiklik öngörmese de, EYT kapsamına giremeyen ve yaş bekleyen sigortalılar için kademeli emeklilik talebi gündemdeki yerini koruyor. Önümüzdeki süreçte TBMM’de verilecek yeni yasa teklifleri ve sosyal güvenlik alanında yapılacak olası düzenlemeler, bu konunun nasıl şekilleneceğini belirleyecek.
Vatandaşlar ise 2025 yılı ve sonrasında kademeli emekliliğe dair yeni gelişmeleri yakından takip etmeye devam edecek.
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login