Pandemi Parkinson ve Alzheimer’ı Olanları Kötü Etkiledi!
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, Parkinson ve Alzheimer hastalarının corona virüsü salgını sürecinde olumsuz etkilendiklerini vurguladı. Bu hastaların günlük rutinlerinin değişmesiyle birlikte sandalyeye bağımlılık ve halüsinasyon görmede artma gibi ciddi etkiler yaşadıklarını belirtti. 65 yaş üzeri kişilerin hareketsizlik ve yalnızlığa bağlı olarak erken ölüm riski ile karşı karşıya olduklarını da belirten Prof. Dr. Tarlacı, bu kişilere önemli tavsiyelerde bulundu.
Pandemi döneminin nörolojik rahatsızlığı olan kişiler üzerindeki etkileri ile ilgili konuşan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, kritik bilgiler verdi.
Alzheimer ve Parkinson hastalarının bu süreçte olumsuz etkilendiğini belirten Prof. Dr. Talacı, özellikle hareketsizliğin bu etkide önemli bir payı olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Tarlacı konu ile ilgili şöyle konuştu:
SANDALYEYE BAĞIMLILIK DERECESİNDE KÖTÜLEŞMELER OLUŞTU
İstatistiksel bir çalışmamız yok ama gözlemlerimiz var. Bu süreçte özellikle hareketlerde yavaşlama, ağırlaşma ve düşmelerle seyreden ileri yaş hastalığı olan Parkinson hastalarının genel durumlarında bozulma ortaya çıktı.
Evden çıkmamanın veya günlük rutin hareketleri yapamama nedenli olarak, önemli bir kısım Parkinson hastasında, performans ve fiziksel güçten düşme oluştu. Hatta birkaç hastada ileri derecede, Parkinson’un da önüne geçen, kas lifleri kaybı ve bağ-yağ dokusunun yerini alması ile oluşan hareket sınırlılıklarında sandalyeye bağımlılık derecesinde kötüleşmeler oluştu.
HALÜSİNASYON GÖRMEDE ARTIŞ OLDU
Diğer yandan özellikle hem Parkinson hastalarının hem de Alzheimer bunamalarında hayal görmelerde –halüsinasyonlar- belirgin artışlar oluştu. Günlük yaşam rutininin bozulması, yakınlarının yanına yer değiştirerek olan ev ortamından zorunlu ayrılmalarının getirdiği görme, işitme gibi değişen duyusal farklılıklar zihin dünyalarındaki dengeleri bozarak hayal görmeleri şiddet, sıklık ve oranını arttırdı.
Corona virüsü pandemisinin pek çok hastada günlük yaşam ritminin değiştiğini ve bunun hastaları neden etkilediği ile ilgili de bilgiler veren Prof. Dr. Tarlacı şunları söyledi:
Değindiğim gibi özellikle yaşlılarda alışılan günlük ritmin, rutinin bozulması zihinsel bozulmaya ve zaten zorlanan bellek dolayısı ile zihinsel karmaşalara neden olabilmektedir. Bu tür ileri unutkanlığı olan hastalara genelde ev içinde eşyaların yerinin bile değişilmemesini öneririz.
Evde kendine bakamaz diye çocuğunun evine geçici yerleşmek veya kısıtlamalar nedeniyle yıllardır yaşadığı, bildiği kendi şehri, evine gidememesi zaten kırılgan olan hafıza ve algıyı bozmakta. Bu sebeple de hayal görmeler, unutkanlıklarda artışlar oluşmaktadır.
YAŞLILAR YALNIZLIĞA ÇEKİLDİ
Diğer yandan kısıtlamalarla kendi yaşıtları ile daha önce bir araya gelen yaşlılar, yalnızlığa çekildi ve insan sesi-yüzü görememenin getirdiği eksiklikler doğrudan beyin sağlığına yansıdı. Bu tür sorunlar yine bahsi geçen hastalıklarda beyindeki yıkımı hızlandırır veya arttırır, depresif duygu durum, kaygı bozuklukları alevlendirir.
Özellikle gençler gibi sosyal medya üzerinden görüntülü ve sesli görüşmelere de alışık olmamaları, gençlerden daha fazla etkilenmelerine neden olmuş olabilir.
YALNIZLIK ERKEN ÖLÜME SEBEP OLUYOR
Pandemi sürecinde yalnız kalan 65 yaş ve üzeri kişilerin olumsuz koşullardan daha çok etkilendiğini belirten Prof. Dr. Tarlacı, yalnızlığın erken ölüm olasılığını önemli ölçüde artırdığını vurguladı ve şu bilgileri verdi:
“Çevresel kirlilik kişinin erken ölme olasılığını yüzde 5, şişmanlık yüzde 20, alkolün ise yüzde 30 bu olasılığı hesap edilmektedir. Yalnızlığın, erken ölme olasılığındaki etkisi ise yüzde 40-45 olarak belirlenmiştir.” şeklinde konuşan Prof. Dr. Tarlacı, önemli öneriler sundu:
*Yalnızlık, sadece davranışı değiştirmemekte, aynı zamanda stres hormonlarının, bağışıklık sisteminin ve kalp-damar işlevlerinin de değişimine de neden olur. Pandemideki uzun evde kalma süreci, ait olmama, kimsenin umursamadığı, kimsenin fark etmediği hissine de neden olabilir. Bu da depresyona, umutsuzluğa ve içe dönüşe neden olabilir.
*Tekrar kısıtlamalar geleceğini sanmıyorum. Çünkü salgın şu anda bakanlık açıklamalarına göre orta yaş grubu üzerinden devam ediyor ama yaşlıların ölüm ve solunum cihazına gereksinim gösterme olasılığı daha yüksek. Beyin sağlığı açısından bakıldığında, insanların sosyal etkileşimi, yüz görmesi ve insan sesi duyması doğası gereği gereklidir.
İLETİŞİM ARAÇLARINI KULLANMAYI ÖĞRETİN
*Biyolojimiz buna göre uyarlanmıştır. Konuşma genleri ile doğsak da biyolojimiz konuşacak ses ve beyni yaratsa da diğer insanların konuşmasını görmeden-duymadan çocuklar konuşamıyorlar. İnsana diğer insan gerekir. Bu kısıtlamalar olur ve fiziksel olarak yapılamaz ise 65 yaş üzerindeki kişilere görüntülü iletişim araçlarını kullanma imkânı sağlanmalı veya kullanımları öğretilmeli. Bir şekilde yüz yüze, mimikli ve sesli etkileşim sağlanmalı.
*Diğer yandan da fiziksel hareket esas. Yaşlılar özellikle telkine uyumludur ve bilgelikleri ile önerilere daha açıktırlar. Televizyon izleme süreleri de aslında çok az değil. Televizyonlar her gün sıska ve iki selüliti olanlara sabah jimnastiği, kilo verme gibi egzersizler göstereceklerine, sosyal sorumluluk alıp aynısını, evde kalan yaşlılar için duyurup yapmalılar. En azından gün içerisinde evden belli saat ev içi yapılabilecek egzersizlere katılım artabilir.
*Diğer yandan “evde kal” olacak ise ıssız, Covid-19 bulaşma riski ve insan olmayan yerlerde de yaşlılar açısından sınırlamalar olmamalıdır. Yoksa bu salgının psikolojik ve zihinsel yükü, uzun vadede ekonomik olandan çok daha yüksek olabilir.
About Post Author
Gündem
Narin’in köyü Tavşantepe imamı hakkında flaş gelişme
Diyarbakır’da kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada köyün imamı R.K. gözaltına alınmış, telefonundan müstehcen görüntüler çıktığı öne sürülmüştü. Diyanet, İmam R.K.’yı açığa aldı.
Narin Güran cinayetinde gözaltına alınan isimler arasında olan Diyarbakır’ın Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi camisi imamı R.K. da vardı. İmam R.K. jandarmadaki ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı.
SORUŞTURMA AÇILMIŞTI
Tavşantepe Mahallesi camisi imamı R. K. ile ilgili sosyal medyada ve basında yer alan iddialara ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığınca idarî soruşturma açıldı. İmam R.K’nin incelenmek üzere el koyulan telefonundan kendisinin de dahil olduğu çok sayıda cinsel içerikli video ve yazışmanın çıktığı öne sürüldü.
Narin’in katledildiği Tavşantepe köyü imamının sorgusunda yöneltilen “Telefonunuzda pek çok porno video var, videolardan birinde sizin de olduğunuz bir grup seks videosu var” sorusuna “Evli bir çiftle tanıştık, daha sonra Diyarbakır’a geldiler, birlikte olduk” yanıtını verdiği iddia edilmişti.
AÇIĞA ALINDI
tv100 canlı yayınında Devrim Tosunoğlu, Diyanet’in İmam R.K.’yı açığa aldığı bilgisini verdi. tv100 muhabiri Canan Altıntaş da Tosunoğlu’nu teyit etti.
About Post Author
Gündem
Devlet hastanesinde dehşet: Sapık doktor hastasını dakikalarca taciz etti
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde yer alan Suruç Devlet Hastanesi’nde görevli Dahiliye doktoru H.F.V, muayene için gelen 25 yaşındaki kadın hasta L.İ’yi taciz etti. Bunun üzerine kadın, hastaneye kontrol için ikinci kez gittiğinde ise o anları gizli kamerayla kaydetti. Kan donduran anlar ardından genç kadın, elindeki görüntülerle birlikte polise giderek şikayetçi olurken doktor hakkında da soruşturma başlatıldı.
Suruç Kaymakamlığı’ndan yapılan açıklamada, “Suruç Devlet Hastanesinde görevli Uzman Tabip H.F.V. hakkında Hastane Hasta Hakları Birimi ve Suruç Cumhuriyet Başsavcılığına cinsel taciz iddiaları ile ilgili yapılan şikayet neticesinde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından belirtilen personel hakkında adli işlem başlatılarak gözaltı kararı verilmiş, ayrıca Kaymakamlığımız tarafından görevden uzaklaştırılmış ve Valiliğimizden idari soruşturma başlatılması talep edilmiştir” denildi.
Gözaltına alınan doktor H.F.V tutuklanarak cezaevine gönderildi.
About Post Author
Ekonomi
B sınıfı ehliyet sahiplerine kötü haber
Milyonlarca araç sürücüsünü ilgilendiren yeni düzenlemelerin detayları belli oldu. Özellikle yaşlı sürücülerin trafikte oluşturduğu riskleri azaltmayı hedefleyen yeni kararlar, yol güvenliğini artırmak amacıyla hayata geçiriliyor. Ehliyet düzenlemelerinde yapılacak bu önemli değişiklikler, özellikle B sınıfı ehliyet sahiplerini etkileyecek.
Yeni düzenlemeler kapsamında, belirli bir yaşın üzerindeki sürücülerin araç kullanmalarını sınırlandırmak için sağlık kontrolleri ve sürüş yeterlilik testleri getiriliyor. Refleks, görme ve işitme yeteneklerinin yanı sıra genel sağlık durumunu değerlendiren bu testlerin, yaş sınırının 65 ile 70 yaş arasında olacağı tahmin ediliyor. Ancak, henüz net bir açıklama yapılmış değil.
Ticari taşımacılık yapan sürücüler için de yeni bir düzenleme söz konusu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, ticari kara yolu taşımacılığı yapan sürücüler için yaş sınırını 2024 yılı sonuna kadar uzattı. Daha önce belirlenen 66 yaş sınırı, geçici olarak 69’a çıkarılmıştı ve bu geçici düzenleme 2024 sonuna kadar geçerli olacak.
Alınan bu yeni kararlarla birlikte, trafik kazalarının azaltılması ve genel yol güvenliğinin artırılması amaçlanıyor. Ancak yaşlı sürücüler için getirilen bu düzenlemeler endişe yaratabilir. Uzmanlar, yaş sınırının aşamalı olarak uygulanması ve etkilenen sürücülere alternatif ulaşım çözümleri sunulmasını öneriyor.
About Post Author
-
Genel5 yıl ago
En etkileyici kız tavlama sözleri
-
4 yıl ago
Fetullah Gülen öldü mü?
-
5 yıl ago
Genelkurmay arşivinden Çanakkale
-
5 yıl ago
Bu köye kapısı olan asma köprüden giriliyor
-
Spor2 yıl ago
Galatasaray’ın yıldızı Torreira’nın, Devrim Özkan’a aşkını ilan ettiği paylaşım olay oldu
-
Magazin2 yıl ago
Konya’daki açılışında protesto edilen Selin Ciğerci’den ilk açıklama: Dik durmaya çalışıyorum
-
Politika2 yıl ago
Cumhurbaşkanı adaylık ücreti netleşti: Aday olabilmek için milyoner olmak gerekiyor
-
İstanbul Haberleri4 yıl ago
İstanbul’da Seyir Halinde Bir Araç Kontrolünü Kaybederek Reklam Panosuna Çarptı! Araç 2’ye Bölündü 1 Ölü!
You must be logged in to post a comment Login