Connect with us

/home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153
">
Warning: Undefined array key 0 in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153

Warning: Attempt to read property "cat_name" on null in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 153

Pandemi Parkinson ve Alzheimer’ı Olanları Kötü Etkiledi!

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, Parkinson ve Alzheimer hastalarının corona virüsü salgını sürecinde olumsuz etkilendiklerini vurguladı. Bu hastaların günlük rutinlerinin değişmesiyle birlikte sandalyeye bağımlılık ve halüsinasyon görmede artma gibi ciddi etkiler yaşadıklarını belirtti. 65 yaş üzeri kişilerin hareketsizlik ve yalnızlığa bağlı olarak erken ölüm riski ile karşı karşıya olduklarını da belirten Prof. Dr. Tarlacı, bu kişilere önemli tavsiyelerde bulundu.

Pandemi döneminin nörolojik rahatsızlığı olan kişiler üzerindeki etkileri ile ilgili konuşan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, kritik bilgiler verdi.

Alzheimer ve Parkinson hastalarının bu süreçte olumsuz etkilendiğini belirten Prof. Dr. Talacı, özellikle hareketsizliğin bu etkide önemli bir payı olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Tarlacı konu ile ilgili şöyle konuştu:

SANDALYEYE BAĞIMLILIK DERECESİNDE KÖTÜLEŞMELER OLUŞTU

İstatistiksel bir çalışmamız yok ama gözlemlerimiz var. Bu süreçte özellikle hareketlerde yavaşlama, ağırlaşma ve düşmelerle seyreden ileri yaş hastalığı olan Parkinson hastalarının genel durumlarında bozulma ortaya çıktı.

Evden çıkmamanın veya günlük rutin hareketleri yapamama nedenli olarak, önemli bir kısım Parkinson hastasında, performans ve fiziksel güçten düşme oluştu. Hatta birkaç hastada ileri derecede, Parkinson’un da önüne geçen, kas lifleri kaybı ve bağ-yağ dokusunun yerini alması ile oluşan hareket sınırlılıklarında sandalyeye bağımlılık derecesinde kötüleşmeler oluştu.

HALÜSİNASYON GÖRMEDE ARTIŞ OLDU

Diğer yandan özellikle hem Parkinson hastalarının hem de Alzheimer bunamalarında hayal görmelerde –halüsinasyonlar- belirgin artışlar oluştu. Günlük yaşam rutininin bozulması, yakınlarının yanına yer değiştirerek olan ev ortamından zorunlu ayrılmalarının getirdiği görme, işitme gibi değişen duyusal farklılıklar zihin dünyalarındaki dengeleri bozarak hayal görmeleri şiddet, sıklık ve oranını arttırdı.

Corona virüsü pandemisinin pek çok hastada günlük yaşam ritminin değiştiğini ve bunun hastaları neden etkilediği ile ilgili de bilgiler veren Prof. Dr. Tarlacı şunları söyledi:

Advertisement

Değindiğim gibi özellikle yaşlılarda alışılan günlük ritmin, rutinin bozulması zihinsel bozulmaya ve zaten zorlanan bellek dolayısı ile zihinsel karmaşalara neden olabilmektedir. Bu tür ileri unutkanlığı olan hastalara genelde ev içinde eşyaların yerinin bile değişilmemesini öneririz.

Evde kendine bakamaz diye çocuğunun evine geçici yerleşmek veya kısıtlamalar nedeniyle yıllardır yaşadığı, bildiği kendi şehri, evine gidememesi zaten kırılgan olan hafıza ve algıyı bozmakta. Bu sebeple de hayal görmeler, unutkanlıklarda artışlar oluşmaktadır.

YAŞLILAR YALNIZLIĞA ÇEKİLDİ

Diğer yandan kısıtlamalarla kendi yaşıtları ile daha önce bir araya gelen yaşlılar, yalnızlığa çekildi ve insan sesi-yüzü görememenin getirdiği eksiklikler doğrudan beyin sağlığına yansıdı. Bu tür sorunlar yine bahsi geçen hastalıklarda beyindeki yıkımı hızlandırır veya arttırır, depresif duygu durum, kaygı bozuklukları alevlendirir.

Özellikle gençler gibi sosyal medya üzerinden görüntülü ve sesli görüşmelere de alışık olmamaları, gençlerden daha fazla etkilenmelerine neden olmuş olabilir.

YALNIZLIK ERKEN ÖLÜME SEBEP OLUYOR

Pandemi sürecinde yalnız kalan 65 yaş ve üzeri kişilerin olumsuz koşullardan daha çok etkilendiğini belirten Prof. Dr. Tarlacı, yalnızlığın erken ölüm olasılığını önemli ölçüde artırdığını vurguladı ve şu bilgileri verdi:

Advertisement

“Çevresel kirlilik kişinin erken ölme olasılığını yüzde 5, şişmanlık yüzde 20, alkolün ise yüzde 30 bu olasılığı hesap edilmektedir. Yalnızlığın, erken ölme olasılığındaki etkisi ise yüzde 40-45 olarak belirlenmiştir.” şeklinde konuşan Prof. Dr. Tarlacı, önemli öneriler sundu:

*Yalnızlık, sadece davranışı değiştirmemekte, aynı zamanda stres hormonlarının, bağışıklık sisteminin ve kalp-damar işlevlerinin de değişimine de neden olur. Pandemideki uzun evde kalma süreci, ait olmama, kimsenin umursamadığı, kimsenin fark etmediği hissine de neden olabilir. Bu da depresyona, umutsuzluğa ve içe dönüşe neden olabilir.

*Tekrar kısıtlamalar geleceğini sanmıyorum. Çünkü salgın şu anda bakanlık açıklamalarına göre orta yaş grubu üzerinden devam ediyor ama yaşlıların ölüm ve solunum cihazına gereksinim gösterme olasılığı daha yüksek. Beyin sağlığı açısından bakıldığında, insanların sosyal etkileşimi, yüz görmesi ve insan sesi duyması doğası gereği gereklidir.

İLETİŞİM ARAÇLARINI KULLANMAYI ÖĞRETİN

*Biyolojimiz buna göre uyarlanmıştır. Konuşma genleri ile doğsak da biyolojimiz konuşacak ses ve beyni yaratsa da diğer insanların konuşmasını görmeden-duymadan çocuklar konuşamıyorlar. İnsana diğer insan gerekir. Bu kısıtlamalar olur ve fiziksel olarak yapılamaz ise 65 yaş üzerindeki kişilere görüntülü iletişim araçlarını kullanma imkânı sağlanmalı veya kullanımları öğretilmeli. Bir şekilde yüz yüze, mimikli ve sesli etkileşim sağlanmalı.

*Diğer yandan da fiziksel hareket esas. Yaşlılar özellikle telkine uyumludur ve bilgelikleri ile önerilere daha açıktırlar. Televizyon izleme süreleri de aslında çok az değil. Televizyonlar her gün sıska ve iki selüliti olanlara sabah jimnastiği, kilo verme gibi egzersizler göstereceklerine, sosyal sorumluluk alıp aynısını, evde kalan yaşlılar için duyurup yapmalılar. En azından gün içerisinde evden belli saat ev içi yapılabilecek egzersizlere katılım artabilir.

*Diğer yandan “evde kal” olacak ise ıssız, Covid-19 bulaşma riski ve insan olmayan yerlerde de yaşlılar açısından sınırlamalar olmamalıdır. Yoksa bu salgının psikolojik ve zihinsel yükü, uzun vadede ekonomik olandan çok daha yüksek olabilir.

Advertisement

About Post Author

Advertisement
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply


Warning: Undefined array key 0 in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 493

Warning: Attempt to read property "cat_ID" on null in /home/u735001514/domains/tersbakis.com/public_html/wp-content/themes/zox-news/parts/post-single.php on line 493

Ekonomi

Emeklilik yaşı yükseliyor: Mezarda emeklilik dönemine hoş geldiniz

Türkiye’de emeklilik sistemine yönelik yapılan düzenlemeler, çalışanların gelecek planlarını derinden etkiliyor. Özellikle 2008 yılı sonrasında sigortalı olanlar için emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e yükseliyor. SGK uzmanlarının açıklamalarına göre, 58-60 yaş aralığında emekli olmak artık oldukça zor. Peki, yeni emeklilik sisteminde neler değişti? İşte tüm detaylar…

2008 SONRASI SİGORTALILAR İÇİN EMEKLİLİK YAŞI 65’E ÇIKIYOR

Sosyal güvenlik reformları kapsamında yapılan değişiklikler, emeklilik sürecinde önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. SGK Uzmanı İsa Karakaş’ın açıklamalarına göre, 1 Mayıs 2008 sonrasında sigortalı olanlar için emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e yükseliyor. Bu durum, özellikle genç çalışanlar için erken emekliliği neredeyse imkânsız hale getiriyor.

SGK mevzuatına göre, 30 Nisan 2008’den önce sigortalı olanlar, kadınlar için 58, erkekler için 60 yaşında emekli olabiliyor. Ancak 1 Mayıs 2008 sonrasında sigortalı olanlar için bu yaş sınırı kademeli olarak artırılıyor. Yeni sistemde, emeklilik için gereken şartları sağlamak her geçen gün daha da zorlaşıyor.

ERKEN EMEKLİLİK ŞARTLARI ZORLAŞIYOR

SGK sisteminde emekli olabilmek için üç temel kriter bulunuyor:

  1. Yaş Şartı: 2008 öncesinde sigortalı olanlar için kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş sınırı korunurken, yeni düzenlemeyle 65 yaş zorunlu hale geliyor.
  2. Prim Gün Sayısı: SSK’lılar için 7.000, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalıları için ise 9.000 prim günü tamamlanması gerekiyor.
  3. Sigortalılık Süresi: Sigortalılık süresi de emeklilik hakkını belirleyen en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.

1 MAYIS 2008 SONRASI SİGORTALILAR İÇİN KRİTİK DÖNEM

Özellikle 2008 sonrasında sigortalı olan çalışanlar için emeklilik şartları büyük önem taşıyor. Yeni sistemde, sigorta başlangıcı bu tarihten sonra olan kişilerin, emeklilik yaşını 65’e çıkarmamak için prim gün sayılarını mümkün olduğunca erken tamamlamaları gerekiyor. Örneğin, 2015’te sigorta girişi yapılan bir kişi, 2035’e kadar prim gün şartını tamamlarsa 58 yaşında emekli olabilecek. Ancak prim ödemelerini 2048’e kadar uzatırsa, emeklilik yaşı 65’e çıkacak.

SSK, BAĞ-KUR VE EMEKLİ SANDIĞI ARASINDAKİ FARKLAR

  • SSK’lılar İçin Avantajlı Durum: Prim gün şartı 7.000 olarak belirlenirken, nispeten daha erken emekli olabilme şansı sunuyor.
  • Bağ-Kur ve Emekli Sandığı Daha Dezavantajlı: 9.000 prim günü zorunluluğu nedeniyle, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalıları daha uzun süre çalışmak zorunda kalıyor.

YENİ DÜZENLEMELER GÜNDEMDE

EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) düzenlemesinin ardından kademeli emeklilikle ilgili yeni düzenleme beklentileri de artıyor. Uzmanlar, 2008 sonrası sigorta girişi olanlar için daha esnek bir emeklilik sistemi getirilmesi gerektiğini savunuyor. Ancak mevcut tabloya bakıldığında, 65 yaş emekliliği artık kaçınılmaz hale gelmiş durumda.

Emeklilik planlamasında yaşanan bu değişiklikler, çalışanlar için daha uzun çalışma hayatını zorunlu kılıyor. Gelecekte yeni düzenlemeler gündeme gelir mi bilinmez, ancak şu anki sistemde erken emeklilik giderek zorlaşıyor.

About Post Author

Continue Reading

Ekonomi

Aile Destek Ödemeleri’nde flaş gelişme: Bakanlık duyurdu

Hazine ve Maliye Bakanlığı, dar gelirli ailelere yönelik sağlanan Aile Destek Programı hakkında kritik bir açıklama yaptı. 2023 ve 2024 yıllarında aylık 850 TL ile 1.250 TL arasında destek alan milyonlarca aile, 2025 yılında ödemelerin devam edip etmeyeceğini merak ediyor. İşte son gelişmeler ve resmi açıklamaların detayları…

AİLE DESTEK PROGRAMI NEDİR, NE ZAMAN BAŞLADI?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Haziran 2022’de hayata geçirilen program, geçici bir sosyal yardım projesi olarak tasarlandı. İki yıl boyunca belirlenen kriterleri karşılayan ihtiyaç sahibi ailelere düzenli nakdi destek sağlandı. 2024 Aralık ayına kadar devam eden program kapsamında, Türkiye genelinde milyonlarca hane ekonomik olarak desteklendi.


2025 YILINDA ÖDEMELER DURDURULDU MU?
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı resmi açıklamaya göre, Aile Destek Programı’nın süresi 2024 sonunda doldu. Programın başlangıç aşamasında “geçici” olarak duyurulduğu vurgulanırken, 2025 yılı itibarıyla ödemelerin otomatik olarak sonlandırıldığı belirtildi. Bakanlık yetkilileri, “Programın uzatılmasına yönelik herhangi bir talimat verilmedi. Süreli bir proje olduğu için sonlandırma kararı alındı” ifadelerini kullandı.


YARDIMLARIN KESİLMESİNE TEPKİLER SÜRÜYOR
Ödemelerin kesilmesi, özellikle düşük gelirli aileler arasında endişeye neden oldu. Sosyal medya platformlarında ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla yardımların yeniden başlatılması talepleri artarken, hükümet yetkililerinden şimdilik net bir yanıt gelmedi. Vatandaşlar, alternatif destek mekanizmalarının devreye alınıp alınmayacağını araştırıyor.


HÜKÜMETTEN NET AÇIKLAMA: ‘YANLIŞ BİLGİLERE İTİBAR ETMEYİN’
Bakanlık, basında yer alan “programın gizlice sonlandırıldığı” iddialarına yanıt verdi. Yapılan yazılı açıklamada, “Aile Destek Programı, başlangıçta belirtildiği üzere süreli bir projeydi. Bakanlık tarafından herhangi bir ek karar alınmamıştır. Süre dolduğu için sistem otomatik olarak sonlandı. Haberlerdeki spekülatif bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır” denildi.


2025’TE YENİ DESTEK PAKETLERİ GELECEK Mİ?
Dar gelirli ailelerin gündeminde, “Yardımların yerini alacak yeni projeler olacak mı?” sorusu yer alıyor. Hükümet yetkilileri, sosyal yardımlara yönelik farklı programların değerlendirildiğini ancak şu an için somut bir adım olmadığını dile getiriyor. Konuyla ilgili gelişmelerin, önümüzdeki aylarda yapılacak bütçe görüşmelerinde netleşmesi bekleniyor.


SONUÇ: AİLE DESTEK PROGRAMI TARİHE KARIŞTI
2022’de başlayan ve iki yıl boyunca yüz binlerce ailenin hayatına dokunan program, 2025 itibarıyla resmen sona erdi. Vatandaşların, muhtemel yeni destekler için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları ile İŞKUR üzerinden açıklamaları takip etmesi öneriliyor.

Advertisement

About Post Author

Continue Reading

Ekonomi

EYT mağdurlarına özel Kademeli Emeklilik formülü

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin ardından kademeli emeklilik konusu gündemde kalmaya devam ediyor. Emekli maaşlarına yapılan zamların ardından birçok vatandaş, kademeli emeklilikle ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıklamaları ve TBMM’de ele alınan yasa teklifleri, bu konuda beklentileri artırdı. Peki, kademeli emeklilik düzenlemesi 2025 yılında yürürlüğe girecek mi? İşte son gelişmeler…

KADEMELİ EMEKLİLİK DÜZENLEMESİ GELİYOR MU?

Kademeli emeklilik sistemi, sigortalı çalışanların belirli bir yaşa ve prim gününe ulaştıklarında kısmi emeklilik hakkı kazanmasını sağlayan bir düzenleme olarak biliniyor. Ancak bu sistemin nasıl işleyeceği, sigortalılık başlangıç tarihine ve sigorta türüne bağlı olarak değişiklik gösteriyor.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gündeme gelen yasa teklifleri sonrasında, EYT kapsamına giremeyen vatandaşlar için kademeli emeklilik beklentisi artmış durumda. Özellikle, prim gün sayısını doldurmasına rağmen yaş şartı nedeniyle emekli olamayan sigortalılar, yeni bir düzenleme yapılmasını talep ediyor.

HÜKÜMETİN KADEMELİ EMEKLİLİK KONUSUNDAKİ TUTUMU

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Emeklilik sisteminde şu an için bir değişiklik planlamıyoruz. Emekli olabilmek için gereken prim ve yıl şartları devam edecek.”

Advertisement

Bu açıklama, kademeli emeklilik düzenlemesi bekleyen vatandaşlar için hükümetin net tutumunu ortaya koyuyor. Ancak bazı uzmanlar, ilerleyen yıllarda bu konuda bir düzenleme yapılabileceğini öngörüyor.

UZMANLAR NE DİYOR?

Sosyal Güvenlik Baş Uzmanı İsa Karakaş, yaptığı değerlendirmede kademeli emekliliğin kaçınılmaz olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Kademeli emeklilik düzenlemesi eninde sonunda yapılacaktır. Çünkü sosyal güvenlik sisteminde büyük bir dengesizlik oluştu. EYT ile bazı vatandaşlar 17-24 yıl gibi kısa sürelerde emekli olurken, diğerleri çok daha uzun süre beklemek zorunda kaldı. Bu sistemin daha adil hale getirilmesi gerekiyor. Benim tahminim, 2027 yılına kadar bu konuda bir düzenleme geleceği yönünde.”

BAKAN IŞIKHAN’DAN SON AÇIKLAMALAR

Bakan Vedat Işıkhan, 13 Ocak’ta katıldığı bir canlı yayında kademeli emeklilik konusuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:

“Burada asla bir mağduriyet söz konusu değildir. Biz mevcut aktüeryal dengeyi koruyarak emeklilerimize aylıkları düzenli bir şekilde ödeyebilmek ve sağlık hizmetlerini sürdürülebilir hale getirebilmek için çalışıyoruz.”

Advertisement

Bu açıklamalar, hükümetin önceliğinin mevcut emeklilik sistemini korumak olduğunu ve kademeli emeklilik konusunda yakın vadede bir düzenleme yapılmayabileceğini gösteriyor.

KADEMELİ EMEKLİLİK BEKLENTİLERİ DEVAM EDİYOR

Her ne kadar hükümet yetkilileri şu an için bir değişiklik öngörmese de, EYT kapsamına giremeyen ve yaş bekleyen sigortalılar için kademeli emeklilik talebi gündemdeki yerini koruyor. Önümüzdeki süreçte TBMM’de verilecek yeni yasa teklifleri ve sosyal güvenlik alanında yapılacak olası düzenlemeler, bu konunun nasıl şekilleneceğini belirleyecek.

Vatandaşlar ise 2025 yılı ve sonrasında kademeli emekliliğe dair yeni gelişmeleri yakından takip etmeye devam edecek.

About Post Author

Continue Reading

Kaçırmayın

Gündem2 ay ago

Kadın garsonun yüzüne tabakla vurdu

Londra’daki Nando’s restoranında meydana gelen bir olay, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Bir ailenin akşam yemeği için gittiği restoranda, erkek...

Gündem3 ay ago

Son Dakika! Ekrem İmamoğlu’na yeni soruşturma

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun düzenlediği "Heybedeki Turp" konulu basın toplantısının ardından başlatılan soruşturma, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Özellikle...

Gündem3 ay ago

Yüksel Güran ve Salim Güran arasında ilişki var mı? Gerekçeli kararda net olarak açıklandı

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin davada, 4 sanığa verilen 3 ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı. 950...

Gündem3 ay ago

Bolu yangınında yapılan en acı telefon görüşmesi ortaya çıktı

Bolu Kartalkaya’da çıkan otel yangını, Türkiye’yi yasa boğdu. Yangında 79 vatandaşımız hayatını kaybetti. Felaketin ardından geriye gözyaşı dolu aileler ve...

Gündem3 ay ago

Meteorolojiden sarı kodlu uyarı: Türkiye donacak

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 23 Ocak itibarıyla yurt genelinde etkili olması beklenen hava durumu tahminlerini paylaştı. Marmara, İç Anadolu, Karadeniz ve...

Gündem3 ay ago

Bolu yangınında alevlerin arasında kayıt yapmış: İlk kez yayınlanan dehşet anları

Bolu’daki büyük yangın sonrası, Grand Kartal Otel’deki yangın merdiveni konusu yoğun tartışmalara neden oldu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri...

Gündem3 ay ago

Planlarınızı önceden yapın: 2025 dini ve resmi tatil takvimi açıklandı

2025 yılı için resmi tatil günleri açıklandı! Tatil planlaması yapmak isteyenler için dini bayramlar ve milli bayramların hangi günlere denk...

Gündem5 ay ago

Narin’in köyü Tavşantepe imamı hakkında flaş gelişme

Diyarbakır’da kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada köyün imamı R.K....

Gündem5 ay ago

Devlet hastanesinde dehşet: Sapık doktor hastasını dakikalarca taciz etti

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde yer alan Suruç Devlet Hastanesi’nde görevli Dahiliye doktoru H.F.V, muayene için gelen 25 yaşındaki kadın hasta L.İ’yi...

Trend Haberler