Sağlık
Eklem Ağrısı Nedir? Ne İyi Gelir? Nasıl Tedavi Edilir? Eklem Ağrısı Belirtileri Nelerdir?
Vücutta iskelet sistemini oluşturan kemiklerin birbirine bağlandığı kısımlar eklem olarak adlandırılır. Eklemler vücutta bulunan kemiklerin düzenli bir şekilde hareket etmesini sağlar ve etrafı kıkırdak, bağ, tendon ve kaslarla çevrilidir. Bu yapıda bulunan herhangi bir dokunun ağrıması veya yanması sonucu eklem ağrıları oluşabilir. Bu eklem ağrıları artralji olarak da adlandırılır. Ağrılar vücudun alışık olmadığı ve ani olarak gerçekleştirilen zorlu hareketler sonucunda meydana gelebilir. Eklem ağrıları genellikle hafif şiddette ağrılar olmakla birlikte, belirli fiziksel aktivitelerden sonra ağrının şiddetlenmesi söz konusu olabilir. Özellikle ağırlık taşımak veya zorlayıcı hareketler yapmak ağrıları arttırabilmektedir. Bununla birlikte bazı durumlarda eklem ağrıları farklı bir sağlık sorunundan kaynaklı olarak da ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle eklem ağrıları hafife alınmamalı, birkaç gün içerisinde şiddetinin azalmaması durumunda tedavi için mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurulmalıdır.
Eklem ağrıları nedir?
Eklem ağrıları yaşlı insanlarda daha sık görülmekle birlikte genç yaştaki bireylerde de rastlanabilen bir sağlık sorunudur. İlerleyen yaşla birlikte ortaya çıkmaya başlayan eklem ağrıları genellikle eklem sıvısının azalması veya kıkırdak dokunun gücünü kaybetmesinden kaynaklanmaktadır. Obezite, yaralanmalar ve bazı hastalıklar, yoğun spor aktiviteleri eklemlerin zarar görmesine ve buna bağlı olarak ağrı oluşumuna yol açabilir. Nadir de olsa psikolojik sorunlardan kaynaklanan ekrem ağrıları da söz konusu olabilmektedir.
Günlük aktivitelerde vücut gereken dengeyi eklemler yardımıyla sağlar. Eklemlerde oluşan ağrılar hem günlük aktivitelerin yerine getirilebilmesini, hem de iş yaşamını zorlaştırır. Bu nedenle nedeni her ne olursa olsun eklemlerde meydana gelen ağrılar yaşam standartlarını oldukça fazla etkiler ve ağrıların bir an önce tedavi edilmesi gerekir.
Eklem ağrıları belirtileri nelerdir?
Bazı hastalarda eklem ağrıları oldukça hafif seyredebileceği gibi bazı hastalarda ise oldukça şiddetli boyutlara ulaşabilmektedir. Ağrılar nöbetler halinde kendini gösterebilir ve bu durum günlük yaşamı olumsuz etkiler. Eklemlerde ağrı oluşumuna neden olan hastalıklarda ağrı ile birlikte yaygın şekilde görülen belirtiler şunlardır:
- Eklemlerde şişlik,
- Eklemleri kaplayan deri yüzeyinde kızarıklık ve sertlik,
- Ağrılara bağlı olarak görülen çeşitli hareket ve yürüyüş bozuklukları
- Ağrıyan eklemi hareket ettirmekte güçlük çekme
Yukarıdaki belirtiler eklem ağrıları yaşayan kişilerde yaygın olarak görülen ortak sorunlar olup ağrının şiddetine göre belirtilerin yoğunluğu değişebilmektedir. Yoğun sportif aktivite sonucunda ortaya çıkan ağrılar çoğunlukla istirahat sonucunda geçer ve herhangi bir ciddi sonuç doğurmaz. Fakat nedensiz yere oluşan eklem ağrıları genellikle altta yatan farklı bir sağlık sorununu işaret eder. Ağrıları hafif şiddette olan kişiler çoğu zaman eklem ağrılarını önemsemeyip bir uzmana danışma gereksinimi hissetmez. Ancak eklemde ağrı oluşumuna neden olan hastalıklar tedavi edilmediği durumda ilerleme eğilimine sahip olduğundan ağrılara gereken önemi vermek ve muayene olmak için sağlık kuruluşlarına başvurmakta fayda vardır.
Eklem ağrıları neden olur?
Eklem ağrıları birçok hastalığın bir belirtisi olarak ortaya çıkabileceği gibi doğrudan bir kemik ve eklem hastalığını da işaret edebilmektedir. En yaygın görülen eklem ağrısı nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
- Avesküler nekroz yani sınırlı kan akışına bağlı olarak kemik dokusu ölümü
- Kemik kanseri
- Kemik kırık ve çıkıkları
- Eklem iltihabı
- Fibromiyalaji
- Gonokokal artrit
- Gut hastalığı
- Hipotiroidi
- Lösemi
- Sistemik Lupus Eritematozus (Lupus hastalığı)
- Lyme hastalığı
- Osteomiyelit (kemik enfeksiyonu)
- Paget kemik hastalığı
- Romatizmal ateş
- Romatoid artrit (inflamatuar eklem hastalığı)
- Raşitizm
- Eklem burkulmaları
Yukarıda belirtilen hastalıklar dışında çok yaygın olarak görülen osteoartrit (kireçlenme) hastalığı, eklemler arasında bulunan bağ dokunun yıpranmasından dolayı ağrılara sebep olabilir. Bağ dokuda meydana gelen kireçlenmenin tedavi edilmemesi sonucunda hareket kabiliyetinde kalıcı kayıpların oluşma riski vardır. Yaşlılar ve sürekli aynı hareketi yapmak zorunda olan bireyler osteoartrit hastalığına yakalanma konusunda daha büyük bir risk altındadır. Bunun haricinde bursit yani kesecik iltihabı, eklemlerin hareketini kolaylaştıran içi dolu keseciklerin iltihaplanması şeklinde gelişen ve şiddetli eklem ağrılarına yol açabilen bir diğer hastalıktır. Eklemlerde oluşan ağrıların nedeni tam olarak belirlendikten sonra altta yatan hastalığa yönelik uygulanacak olan tedavi ile birlikte eklem ağrıları büyük ölçüde ortadan kaldırılabilir.
Eklem ağrıları teşhisi nasıl konulur?
Eklem ağrılarının birkaç gün içerisinde hafiflememesi durumunda kemik ve eklemlerde daha fazla tahribata yol açmaması için bir uzmana danışmak oldukça önemlidir. İlk olarak yapılacak olan fiziksel muayenede ağrının nerede olduğu, eklemlerin hareket kabiliyeti ve ağrı olan bölgede şişlik, sertlik veya kızarma olup olmadığı uzman tarafından kontrol edilir. Ağrıya sebebiyet veren hastalığın tespit edilebilmesi amacıyla muayeneden sonra hekim tarafından bazı kan testleri istenebilir. Eklemde meydana gelen şişlikler çoğunlukla iltihaplanma sonucu oluşmaktadır. Kan testleri ile eklemde herhangi bir iltihaplanma durumu olup olmadığı da kontrol edilebilir. Eklemde meydana gelen herhangi bir kırık veya çıkık oldukça fazla ağrıya sebep olacaktır. Bu gibi durumların varlığından şüphelenilmesi durumunda veya kemiklerde bulunan yapısal bozuklukların tespit edilebilmesi amacıyla röntgen istenebilir. Bunun yanı sıra eşlik eden hastalıkların araştırılması için MR (manyetik rezonans) ve BT (bilgisayarlı tomografi) incelemeleri de yapılabilir. Uzman tarafından gerekli görülen sağlık taramaları yapıldıktan sonra elde edilen sonuçlar değerlendirilerek ağrıya neden olan hastalığın teşhisi koyulur ve buna yönelik olarak tedavi süreci planlanır.
Eklem ağrıları tedavi yöntemleri nelerdir?
Eklem ağrılarının ne şekilde tedavi edileceği, ağrıya neden olan hastalığın türüne göre değişkenlik gösterir. Tedavide ağrıların ve beraberinde görülen olumsuzlukların hafifletilmesine yönelik olarak uygulanan semptomatik tedavinin yanı sıra ağrıyı oluşturan hastalığa yönelik ayrıca tedavi uygulanmalıdır. Romatizmal hastalıklardan dolayı kaynaklanan eklem ağrıları çeşitli ilaçlar ve fizik tedavi uygulamaları ile tedavi edilebilir. Hatta bazı romatizmal hastalıkların tedavisi için kaplıcalar da önerilmektedir. Fazla kilolar eklemlerin daha fazla yorulmasına sebebiyet vereceğinden düzenli beslenerek kilo kontrolünün sağlanması oldukça önemlidir. Bu nedenle aşırı kilo almanın önlenmesi önemli bir tedavi yöntemidir. Eklem iltihaplarından kaynaklanan ağrılarda ise antibiyotik kullanımı önerilebilir. Kırık ve çıkıklar gibi travmatik durumlar ile bazı eklem hastalıklarının tedavi sürecinde cerrahi operasyonlardan da faydalanılması gerekir. Bazı hastalarda kemik ve eklem onarımının desteklenmesi amacıyla kalsiyum ve D vitamini takviyelerinden faydalanılabilir. Bunların haricinde eklem ağrılarına yol açan hastalıkların oluşmadan önlenebilmesi için hareketli yaşam tarzını benimseme amacıyla düzenli bir egzersiz planına uyum sağlamakta fayda vardır. Yapılacak olan egzersizlerin öncesinde kas ve eklemlerin zorlanmasını önlemek amacıyla ısınma hareketleri yapılmalıdır. Masa başında çalışan kişilerde de eklem ağrılarının oluşma riski çok yüksek olduğundan iş saatlerinde mümkün olduğunca sık aralıklarla ayağa kalkılarak bir süre dolaşılması, sandalyede yapılabilecek küçük egzersizlerin uygulanması gerekir.
Eğer siz de eklem ağrılarından şikayetçiyseniz veya yukarıda verilen belirtilerden bazılarını taşıyorsanız mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurarak gerekli muayene ve tetkiklerin yapılmasını talep edebilirsiniz. Eklemlerde hissedilen ve uzun süre boyunca devam eden basit ağrılar önemli hastalıkların habercisi olabilir. Dolayısıyla ağrıların kendiliğinden iyileşmesini beklemek yerine bir an önce muayeneden geçerek hekiminizin belirlediği teşhise göre tedavi sürecinize başlamalısınız. Bu sayede hastalığınızın ilerleyerek kalıcı sonuçlara yol açmasını önleyebilir, ileriki yaşlarda daha sağlıklı bir yaşam sürmeyi garantileyebilirsiniz.
About Post Author
Sağlık
Menengiç kahvesi nedir nasıl yapılır? Menengiç kahvesinin yararları nelerdir? Sağlığa fayfalı mı?
Yapılan bir araştırmaya göre menengiç kahvesi Türk kahvesinden çok daha faydalı çıktı. Anteplilerin geleneksel içeceği olan menengiç kahvesi, hem lezzetli hem de bir şifa deposu.
Yapılan araştırmalara göre menengiç kahvesi Türk kahvesinden daha faydalı. Gaziantep’te 1800’lü yıllarda Türk kahvesine alternatif olarak ortaya çıkan ve son yıllarda tüm Türkiye’de revaçta olan menengiç kahvesi hem normal kahveye lezzetli bir alternatif hem de bir şifa kaynağı.
Menengiç kahvesi, Latincesi pistacia terebinthus denilen menengiç ağacından üretilen bir kahvedir. Antep Fıstığı’nın aşılanmamış hali olan menengiç bitkisi Türkiye’nin Güneydoğu, Akdeniz ve Doğu Anadolunun belli bölgelerinde yetişen yabani bir bitkidir.
Çedene, bıttım, çitlembik, melengiç, sakızlak, çıtmık gibi yöreye göre değişen adlarla tanınan menengiç, özel olarak yetiştirilen bir bitki değil kırsal alanda dağlık bölgelerde doğal olarak yetişen bir ağacın meyvesidir.
MENENGİÇ KAHVESİNİN ORTAYA ÇIKIŞI
1800’lü yılların başında Osmanlı Devletinin Arabistan’da yaptığı savaşlar sırasında Yemen’den Anadolu’ya yapılan kahve ticareti durur. Kahveyi çok benimseyen ve alışan yöre halkı kahveye alternatif bir içecek arayışına girer. Bunun sonucunda ise menengiç kahvesini keşfederler.
Menengiç kahvesi nasıl yapılır?
Aktarlarda satılan menengiç kahvesinin yapılışı çok basit.
İşte menengiç kahvesi tarifi…
Malzeme listesi:
2 tatlı kaşığı menengiç kahvesi
2 fincan su veya süt
Toz şeker (isteğe göre)
Menengiç kahvesi yapılışı:
Cezvenin içerisine 2 buçuk kaşık menengiç kahvesi koyun.
Kahvenin üzerine süt ekleyin ve malzemeleri karıştırın.
Süt ve menengiç kahvesini iyice karıştırdıktan sonra ocağın üzerine alarak orta ateşte hiç karıştırmadan pişirin.
Kahve kabarıp taşma evresine geldiğinde ocağın altını kapatın ve fincanlara bölüştürün.
*Tarifte verilen ölçüler 2 kişiliktir. Kişi sayısına göre azaltıp arttırabilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun.
MENENGİÇ KAHVESİNİN FAYDALARI NELERDİR?
Antiseptik etkisi vardır. Vücuttaki enfeksiyonu giderir ve mikropları kırar. Öksürüğü yatıştırır. Solunum yollarına iyi gelir. Nefes darlığı çekenlerin ve astım hastalarının tüketmesi tavsiye edilir. Balgam söktürücüdür. Göğsü yumuşatarak kuru öksürüğe iyi gelir.
Kalp ve damar sağlığını korurken, ciddi sonuçlara yol alan kalp krizi ve felç hastalıklarına yakalanma riskini düşürür.
Enerji verir. Ancak kafein içermez. Bu sayede kafeinin neden olduğu rahatsızlıkları yaratmaz. Böbreklerin düzenli çalışmasında katkıda bulunur.
Magnezyum içerir. A, C ve E vitamini bakımından zengindir. Kırışıklıkları azaltır ve cildi gençleştirir. Saçları ve cildi parlatır, güzelleştirir.
About Post Author
Sağlık
Alkol zarar verir mi? Alkolün mideye zararı var mı? Alkol uyutur mu? Alkol ve karaciğer iltihaplanması
Alkolün zararları yıllardır konuşuluyor. Peki, alkol kişiyi nasıl etkiliyor? Alkol alan kişinin vücudunda neler oluyor?
Beyni küçültüyor mu, üreme sağlığını olumsuz etkiliyor mu? Bu soruların yanıtını İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ergün Kasapoğlu verdi.
BEYNİNİZİN YÖNETİMİNİ KAYBEDEBİLİRSİNİZ
İlk yudumdan 30 saniye sonra alkol beyne ulaşır. Beyin hücrelerinin mesaj göndermek için kullandığı kimyasalları ve yolları yavaşlatır. Bu ruh halinizi değiştirir, reflekslerinizi yavaşlatır ve dengenizi bozar. Aynı zamanda düşünme ve yaşadıklarınızı belleğinize saklama yetinizi olumsuz yönde etkiler.
BEYNİ KÜÇÜLTÜYOR
Uzun süreli tüketilen alkol, beyninizin görünüm ve işleyişini de etkiler. Hücreler değişmeye başlar ve hatta daha da küçülür. Bu küçülmeyle birlikte; düşünme, öğrenme ve öğrendiklerinizi hatırlama beceriniz giderek azalmaya başlar. Aynı zamanda vücut ısınızın sabit tutulmasını ve hareketlerinizi kontrol etmeyi zorlaştırabilir.
UYUMANIZA DEĞİL; UYUŞMANIZA NEDEN OLUR!
Alkolün beyindeki yavaşlama etkisi sizi uyuşuklaştırabilir. Uykuya kolay geçtiğinizi düşünseniz de aksine derin uyku olan REM uykusuna geçemezsiniz ve vücudunuz gece boyunca alkolü işlemeye devam eder.
ARTTIKÇA HASTALIKLARLA KARŞILAŞMA RİSKİ ARTAR
Alkol midenizi tahriş eder ve midenizin daha fazla asit üretmesine neden olur. Yeterli asit ve alkol biriktiğinde mide bulantısı yaşayabilirsiniz. Uzun süreli alkol kullananlarda reflü, mide ülseri, ince ve kalın bağırsak problemleri sık görülür. Pankreas, insülin ve bağırsakların yiyecekleri parçalamasına yardımcı olan diğer kimyasalları yapar. Ancak alkol tüketimi kimyasalların pankreas içerisinde kalmasına, iltihaplanmaya ve beraberinde ciddi bir hasara neden olabilir. Karaciğeriniz, içtiğiniz alkolün neredeyse tamamını parçalar. Bu süreçte birçok toksini işler. Zamanla aşırı içki, organı yağlı hale getirir ve kalın, lifli doku oluşturur. Bu kan akışını sınırlar; bu nedenle karaciğer hücreleri hayatta kalmak için ihtiyaç duydukları şeyleri almazlar.
KALP RİTMİNİ BOZAR
Fazla alkol tüketimi kalbinizin ritmini bozarak kalp kasınızın zarar görmesine ve gelecekte kalp hastası adayı olmanıza neden olabilir.
VÜCUT SICAKLIĞINI DEĞİŞTİRİR
Alkol, kan damarlarını genişleterek cildinize daha fazla kan akışı oluşturur. Bu durum kısa süreli olsa da vücut ısınızın hızla yükselmesine ve kızarmanıza neden olabilir. Öte yandan, uzun süreli, ağır içki kan basıncınızı artırır. Vücudunuz stres hormonlarını serbest bırakır ve kan damarlarını daraltır, bu nedenle kalp kan pompalamak için çok daha fazla efor harcar.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GİDEREK ZAYIFLATIR
Alkol, vücudunuz mikroplarla savaşmak için ihtiyaç duyduğu beyaz kan hücrelerinin sayılarını düşürdüğü için bağışıklık sisteminizi de zayıflatır. Uzun süreli aşırı alkol tüketenlerin zatürre ve tüberküloz gibi akciğer hastalıklarına yakalanma olasılığı daha yüksektir.
ÜREME SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLER
Alkol içerisindeki güçlü kimyasallar, kadınlarda ve erkeklerde sonu infertiliteye giden sağlık problemlerine neden olur.
KEMİKLERİ İNCELTİR, KASLARI ZAYIFLATIR
Uzun süreli alkol kullanımı kalsiyum seviyenizi düşürür ve vücudunuzun yeni kemik inşa etmesini önler. Osteoporoz adı verilen bu durumda kemikleriniz incelerek kırılganlaşır. Ateş ayrıca kaslarınıza olan kan akışını sınırlar ve onları oluşturan proteinlerin yoluna girer. Zamanla, daha düşük kas kütlesi ve daha az kuvvete yol açar.
About Post Author
Sağlık
HACAMAT NEDİR? FAYDALARI NELERDİR? NEDEN HACAMAT YAPILIR?
Hacamat hekim tarafından belirlenen bölgelerde birikmiş toksik maddelerin dışarı alınması işlemidir. (Detoks işlemidir.) Vücudumuzda varolan 12 iletişim yörüngesinin üzerinde organların sağlıklı iletişimini engelleyen birikintilerin vücut dışına alınması işlemidir.
Hacamat Tedavisi Nedir?
Kullanılacak kupa büyüklüğü uygulama yeri ve olgunun şikayetlerine göre belirlenir. Yeteri kadar toksik madde uzaklaştırıldığından emin olunduğunda işlem sonlandırılır ve Uygulama yeri usülüne uygun kapatılır. Pansumanlar 24 saat sonra açılır.
Hacamat Uygulamasında Dikkat Edilecek Hususlar?
Uygulamadan önceki 2 gün hayvansal gıda alımı durdurulmalıdır ve bu sınırlama uygulama sonrası 24 saat sürdürülmelidir ancak Uygulamaya aç ve susuz gelinmemelidir. Uygulama sonrası kantoran yağı uygulamaları 24 saat sürdürülmelidir.
Hacamat Tedavisi Nasıl Yapılır?
Hasta uygun pozisyonda yatırılır veya oturtularak kişinin kendini rahat hissedeceği pozisyon oluşturulur. Cilt temizliği sağlandıkdan sonra yeteri sayıda kupa kuru kupa uygulaması şeklinde en az 5 dk ilgili alana yeterli vakumda uygulanır. Bu sayede varolan hıltlar (toksik maddeler) cilt yüzeyine doğru yaklaştırılmış olur. Tek kullanımlık ve uygun kalitede kupalar ile sağlanan negatif basınç alanları kuru kupa uygulamasından sonra tek kullanımlık steril cilt kesisine uygun şekilde hazırlanmış kesici aletler ile ciltde sağdan sola doğru birbirine paralel yeterli derinlik ve uzunlukda (sadece dermis ve epidermisi) içeren derinlikde kesiler oluşturulur. Vakum uygulamadan toksik maddelerin çıkışı genellikle gözlemlenmemelidir. Kesi ile eş zamanlı kan çıkıyor oluşunu görmek genellikle kesinin uygun olmadığı derin olduğu anlamına gelir. Yani kupa dolusu kan çıkması genellikle beklenmeyen bir durumdur. Amaç zararlı ve toksik maddelerin dışarı alınması vücudumuzdaki varolan tüm vücudumuzun birbiri ile haber iletişimini sağlayan 12 meridyenin yolaklarındaki tıkanıklığın giderilmesidir. Çok fazla kan çıkartmak damardan kan almakdan farklı bir uygulama olmayacaktır. Hacamat uygulaması bilgi ve beceri isteyen bilimsel bir uygulamadır. Bu sayede insanlar şifa bulacaktır.
Hacamat Tedavisi Olmanın Riskleri Var Mıdır?
Hacamat uygulaması hekimlik eğitimi almış insan vücudu fizyolojisi, fizyopatolojisi, anatomisi, sterilizasyon, cilt bakımı, yara tedavisi gibi konularda eğitim almış diplomalı tıp doktorları tarafından yapılması kanunen ve hukuken doğru uygulamadır. Uygun steril şartlar ve tek kullanımlık steril malzemeler kullanılarak uygulanan hacamat asepsi ve antisepsi kurallarına uyulduğu sürece bir sorun yaratmamaktadır. uygulamada kupa büyüklüğü ve sayısı olgunu ihtiyacına göre belirlenir. Kupa sayısı çokluğu kesinlikle önemli bir kriter değildir. Özellikle zayıf vücut yapısına sahip, anemisi olan olgularda kupa sayısını fazla tutmak kişinin kendini kötü hissetmesine ve hipovolemi gibi tıbbi sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Malesef tıp doktorları haricinde uygulayıcılar toplumumuzda zaman zaman sorunlar oluşmasına neden olabilmektedir. Sayı önemli uygulamalar yapan bu kişiler olumsuz sonuçlar oluşmasında etkili olmaktadır. Tedavi edici amaçla yapılan hacamat ilgili bölgede ağrıyı giderme, kanlanmayı arttırma ve birikmiş toksik maddelerin uzaklaştırılması amacıyla yapılır. Sünnet amaçlı hacamat uygulaması Hz. Muhammed (SAV) tavsiyesi ile yapılan genellikle bahar aylarında uygulanan belirli bölgeleri içeren uygulamadır ve sayı olarak tek sayıda uygulanmalıdır.
Hacamat Ne Zaman Yapılmalıdır?
Vücudun genel sağlıklı halinin sürdürülmesi ve detoks amaçlı hacamat uygulamaları her ayın belirli günlerinde uygulanmalıdır. Bilimsel olarak bu gereklilik dünyamızın uydusu ayın çekim gücünün en yüksek olduğu günlerdir. Bu günler tam dolunay görülmesini takip eden günler arasıdır. Sünnet hacamatı olarak bilinen ve Hz. Muhammed (SAV) tarafından öğüt verilen hacamat uygulamaları tam da bu günlere denk gelmektedir. Hicri ayların 17-19 ve 21. günleri hacamat uygulama günleridir.
Tedavi edici ve toksik maddeler ve birikintilerin uzaklaştırılması amacı hacamat uygulamaları için belirli günler tarif edilmemiştir. Yani hekim tarafından uygun görülen, hastalığı nedeniyle müracaat eden olgularda tedavi hemen planlanmalı ve uygulanmalıdır.
Neden hacamat yaptırmalıyız?
Vücudumuza dışardan aldığımız ve hücrelerimiz tarafından oluşturulmuş toksik ve zararlı maddelerden vücudumuzu temizlemek için yaptırmalıyız. Ayrıca tüm organlarımızın ve sistemlerimizin birbirleriyle rahat haberleşebilmeleri için iletim yollarının aktif olmasını sağlamak için düzenli hacamat (yaş kupa) uygulaması sağlıklı bir beden için gereklidir.
Hacamatın vücudumuza etkisi nedir?
Sağlıklı, dirençli, canlı bir vücuda sahip olmamızı sağlar. Toksik maddeler ve ağır metallerin vücuttan uzaklaştırılması zihinsel ve fiziksel aktivite artışına neden olur.
Hacamat kimlere yapılmaz?
Kan pıhtılaşma sorunu olan olgulara yapılmaz.
Hacamat sonrası vücutta iz kalır mı?
Doğru yapılan hacamat uygulaması sonrası vücutta hiçbir iz kalmaz.
Hacamat günü nasıl belirlenir?
Acil bir uygulama gerekliliği olmadıkça hacamat dünyanın uydusu olan Ay’ın dolunay haline geldikden sonra küçülmeye başladığı zaman diliminde uygulanmaya başlanmalıdır. Bu zaman dilimi Ay’ın çekim gücü etkisi ile vücudumuzdaki toksik maddelerin (hıltların)cilt yüzeyine en yakın oldukları dönemdir.
Hacamat hangi bölgelere uygulanır?
Sünnet amaçlı yapılan hacamat noktaları Hz. Muhammed (s.a.v.)’in belirttiği alanlara uygulanır. Tedavi amaçlı hacamat uygulamaları ise ilgili organların vücuttaki temsil alanlarına ve ilgili bölgedeki özel noktalara uygulanır.
Hacamat ücretleri?
Tıp doktoru tarafından uygulanan hacamat tek kullanımlık ve steril malzemeler kullanılarak yapılması uygun olan hacamat uygulamaları ücreti kullanıcak malzeme, sayı ve süresine göre belirlenir.
Ortalama uygulama süresi ne kadardır?
Ortalama uygulama süresi 30-45 dk arasındadır.
Uygulama öncesi ve sonrası dikkat edilecek husular?
Uygulama öncesi 2 gün ve sonrasında 1 gün hayvansal besinler alınmamalıdır. Uygulayıcı mutlaka abdestli olmalı ve uygulama sırasında hacamat duaları okumalıdır. Hacamat yaptıran olgu müslüman ise onunda abdestli olması ve uygulama sırasında dua okuyup şifa istemesi uygundur. Hacamat uygulanacak müslüman olmayan olgularda hayvansal gıda alımı dışında dikkat edilecek bir husus yoktur.
About Post Author
-
Genel5 yıl ago
En etkileyici kız tavlama sözleri
-
4 yıl ago
Fetullah Gülen öldü mü?
-
5 yıl ago
Genelkurmay arşivinden Çanakkale
-
5 yıl ago
Bu köye kapısı olan asma köprüden giriliyor
-
Spor2 yıl ago
Galatasaray’ın yıldızı Torreira’nın, Devrim Özkan’a aşkını ilan ettiği paylaşım olay oldu
-
Magazin2 yıl ago
Konya’daki açılışında protesto edilen Selin Ciğerci’den ilk açıklama: Dik durmaya çalışıyorum
-
Politika2 yıl ago
Cumhurbaşkanı adaylık ücreti netleşti: Aday olabilmek için milyoner olmak gerekiyor
-
İstanbul Haberleri4 yıl ago
İstanbul’da Seyir Halinde Bir Araç Kontrolünü Kaybederek Reklam Panosuna Çarptı! Araç 2’ye Bölündü 1 Ölü!
You must be logged in to post a comment Login